Seçim geldi çattı. Torbalılılar 31 Mart’ta kendilerini 5 yıllığına yönetecek kişiyi seçmek için sandığa gidecek. Bu seçim particilikten ziyade isim etrafında kenetlenmenin olduğunu çok net görebiliyoruz. Bir tarafta Torbalı’yı hükümet desteği olmadan iki dönem yöneten ve yaptıkları ile hala akıllara kazınan İsmail Uygur, bir taraftan da iktidar partisi ile aynı anda belediyeyi yönetme fırsatı bulan Adnan Yaşar Görmez. Seçilmeden önce,  “İktidar partisine yerel idareyi vermek, her zaman avantaj olmuştur. Ancak bu güne kadar Torbalı’nın makûs bir tarihi var” diyen Adnan Yaşar Görmez şimdi nedense bu konulara değinmeden projelerini açıklıyor. Çünkü iktidar desteğine rağmen Torbalı’da elle tutulur bir şeyin olmadığı herkesçe aşikar. Çıkıp ‘Hastane’ demeyin hastane arsasının İsmail Uygur döneminde verildiğini hatırlatırım. Kaldı ki hükümet eğer kendisi ile aynı partide değil diye bir yere hizmet götürmeyecekse, birilerini cezalandıracaksa asıl o zaman şapkayı önümüze koyup düşünmeliyiz. Zira Görmez Torbalı adayı, Binali Yıldırım ise İzmir adayı iken Torbalılılar İZBAN ile tehdit edilmiş, Yıldırım “Eğer ki Adnan Yaşar Görmez Torbalı Belediye Başkanı olursa söz veriyorum, Temmuz ayında çalışmalar bitecek. Ancak, farklı bir durum olursa İZBAN hattının yapımı gecikebilir” diye konuşmuştu. Hoş İZBAN Görmez seçildikten de 2 yıl sonra seferlere başlayabilmişti. Daha önce bizleri bunlarla tehdit edenler şimdi de hayali projelerle oy istiyorlar. Tabi bu benim fikrim. Belki hayali değildir; hatta umarım değildir de kafalar yapılanlar nedeniyle karışıyor. Örneğin dönemin Ulaştırma ve Şehircilik Bakanı Lütfi Elvan 30 Aralık 2014’te Torbalı’ya geldi. Bugün sözüm ona millet bahçesi olacak olan beton yığının alanı için, “Trenle gelirken Torbalı girişindeki iş makinelerinin, bir dolu araç gerecin yer kapladığı o kötü manzarayı gördük. Şehrin merkezinde böyle bir görünüm olması hoş değil arkadaşlarımıza talimat verdik. Üç demiryolu birleşiminin olduğu alanı tamamıyla boşaltıp yeşil alan yapacağız” dedi. Arsa devroldu belediye çalışma başlattı derken tam 4,5 yıl geçti. Sözüm ona burası aylar önce bitecekti. Ne oldu hala inşaat sürüyor. ‘Torbalı yeni bir belediye binasını hak ediyor’ dediler işi gücü bırakıp belediye binası için hazırlığa başladılar. ‘Yeri Torbalılılar belirlesin’ dediler tüm itirazlara rağmen mevcut garajı yıkıp yerine inşaata başladılar. Kaynak bulamadılar kredi çektiler. Önce 7 milyon dediler sonra 15 milyona anlaştılar. Eylül 2018’de biteceğine söz verdiler, umutlanıp bölgeden fahiş fiyata dükkan tutanlar, kepenkleri tek tek indirdiler. Binaya ne mi oldu? En son işçiler maaş alamadı diye intihara kalkışmıştı… ‘Torbalı’ya üniversite kazandıracağız’ dediler, bakanı ikna etmek için ‘Torbalı üniversite hak ediyor’ diye pankart astılar. E bakan koskoca pankartla ikna olmayınca; üniversite, nüfusu son 4 yılda 300 kişi artabilen 48 binlik Kiraz’a gitti. Hoş pankartla nasıl ikna olmadı bakan hala kara kara düşünüyorum. Bakanın konuşma yaptığı kürsünün arkasındaydı ya pankart belki ondan görmemiştir. Onu bir dahakine karşısına falan şey edelim de ihmale gelmesin… Evet hükümeti yöneten ile belediyeyi yöneten aynı partiden olunca işler biraz daha hızlı ilerliyor ne yazık ki ülkemizde. Ancak Torbalı bunu fırsata çeviremedi. Şimdi satılan yüzlerce dönümlük arsalar, çekilen milyonlarca liralık kredilere rağmen bunlar gerçekleşemiyorsa; haliyle vaat edilen projelerin gerçekçiliğine inanamıyorum. Yani günde on binlerce aracın geçtiği İzmir Aydın Karayolu’nun bulvar olacağı, Özbey’e 70 bin metrekarelik alana millet bahçesi yapılacağı, milyonlarca lirayı bulacak spor salonu eğer yukarıda saydıklarım gerçekleşmiş olsa eminim yapılırdı. Ne diyelim umarım ben yanılırım…