Aynı benzer yazıları yazmaktan sıkıldım usandım. Sende de dönüp bakacak durumun olmadığını da çok iyi biliyorum. Sana cevap yazıp gündeme getirmek ve gündemime almak istemiyorum ama haddin ve sınırlarını sürekli aşıyorsun. Bize sallayacaksın ki sana belediye koridorlarında selam versinler ve odanda yalnızlaşma. Sen dün Binali Yıldırım’a “Milyonali” Tayyip Erdoğan için ise ağır eleştirilerde bulunmuş ve yazılar yazmış birisin. Binali Yıldırım ve AK Parti hakkında yazmış olduğun yazılar neticesinde bize yalancı demene takılmıyor ve kızmıyorum. Senin adın İbrahim Kaya yarın kimin hakkında ne yazacağını kestirmek zor. Sen dün AK Parti ve Tayyip Erdoğan için “bu ülke dincilerden çektiği kadar tinercilerden çekmedi” diye yazan birisin ve sana bunun hesabını sormak yerine maaş verenler var. İşte bu tutum ve buna benzer durumlar yaşandığı ve başarısız bir yönetim olduğu için 2015 yılında Torbalı Belediyesinden istifa ettim. Hadi birileri bunun nereye gideceğini, nereye varacağını bilmiyor sen o parayı nasıl gönül rahatlığı ile yiyorsun Ama senin işin bu başka türlü aldığın paranın hakkını veremezsin. Meziyetlerin yok. Çalışarak üretebileceğin bir şey yok ve işin tuhaf tarafı bunu senden isteyen yok. Sen sadece haftada iki köşe yazısı yaz, insanlara saldır, itibarsızlaştırmak adına girişimlerde bulun ve ayın 15’ini bekle. Oldu ki 2019 seçimlerinde yönetim değişti ne yüzle sana ayrılan 10 metre kare odaya gideceksin. Ama gelecek olanda seninle çalışacak değil mi? Bulunmaz Hint kumaşısın. Aslında bir meziyetin var biri sana ticaret hane, mal mülk veya para emanet ettiğinde gerekeni yapıyorsun. Bu davranışın ve karakterin seni ömür boyu kira vermekten kurtardı. Ama toplum nezdinde itibarın? Şunu unutma aylık 500 TL verdiğinde bütün evler senin. Akşamları kafanı yastığa koyduğunda hiç kendini sorguluyor musun? Sana güvenen insanlara madik atmak hiç içini parçaladı mı? Sokaklarda boynu bükük geziyorsun sağlık problemin mi var? Bu omurga yapısıyla geceleri rahat uyuyabiliyor musun? Sana inanan güvenen hiçbir partili arkadaşın ve ağabeyin kaldı mı? Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez’in açıklamalarına yer veriyoruz hiç itirazın yok. Çalışmaları ve projeleri servis edildiği gibi yayınlıyoruz her şey süt liman ancak eleştiri yaptığımız her haberde kalemi eline alıyor ve fütursuzca yazılar yazıyorsun. Yalan haber diye bir tutturdun gidiyorsun. Bizi itibarsızlaştırmak adına yapmadın şey kalmadı. Madem biz yalan haberler yapıyoruz neden bizim haberlerimizi kopyalayıp kullanıyorsun. Sen emek hırsızısın, bizim haberlerimizi çalıyor kendi haberinmiş gibi servis ediyorsun. Bizim Torbalı ile rakibiz ama aramızda bir hukuk var. Ne biz onların haberini alırız ne de onlar bizim haberlerimizi. Muhabirleri bir toplantıda özel bir soru sorar, özel haber yapmak ister biz onu bile kullanmayız. Ege ve Büyük Torbalı ortak gidilen bir haberi manşet yapmak ister biz bir gün daha bekleriz. Senin aslında sorunun günü kurtarmak gazetecilik mesleği adı altında iktidarın gölgesinde yaşamını idame etmek istiyorsun. Konuyu özetlemek gerekirse sen iktidar kim olursa olsun güçlünün yanında olmayı seviyorsun. Hani gazetecilik ilkesi..! Küçük bir odada yalnız bırakılsan bile haksızlığa, satılan arazilere göz yumuyor ve Torbalı’nın sorunlarını kaleme alamıyorsun. Bizi itibarsızlaştırmak senin görevinse devam et. Senin yazdıkların ile itibarsız bir hale geleceksek yere batsın itibarımız. Bizi itibarsızlaştırmak isteyen kişilerin duruşuna, konumuna ve toplum nezdindeki güvenirliğine bakarız. Sen yolunda yürü senin bize vuruşun sinek vızıltısı gibi gelir. Bizi övme takdir etme de ne yazarsan yaz. Sende bir İsmail Uygur korkusu var ve sürekli karalamak adına fütursuzca sallıyorsun. Kişileri ve mesleklerini hor görmüyorum ama bir orman bekçisi çıksa CHP’nin adayıyım dese günlerce onu yazar ve İsmail Uygur’dan iyi yapar dersin ve bunu da yapıyorsun. İsmail Uygur ile Özcan Purçu arasında yaşanan gerginlikten sebeplenmek adına yazmadığın şey kalmadı. Görevden alınacağını bile yazdın, son durum nedir Küçük enişte? Bu tartışma hakkında sana bir bilgi vereyim belki yazar gündeme getirirsin. Cumartesi günü İsmail Uygur ile Özcan Purçu Hatay’da Özsüt’te birlikte oturup sohbet etmişler. Neticede ikisi de partili. Partili arasında yaşanan gerginlikleri de yazarım diyorsan Atilla Kaya ve Adnan Yaşar görmez arasında da tartışma ve tartışmalar yaşandı. Kalemine dolamak ister misin? Eğer dolayacaksan “ay 15’li olduğunu gözden geçir. Seçim gerginliği nedeniyle bir sorun yaşanmış. Bu tür tartışmaların neticesinde çok laf getirip götüren olur. Senin gibi bu tartışmadan sebeplenmek isteyenler var. Oturduğun yerden bu tartışmayı araştırabilirsin. CHP içerisinde ki sorunları yazarsan maaş işler. Sakın geçmişte yazdığın 23 Nisanda Adnan Yaşar Görmez’in koltuğuna oturan çocuk için yazdığın yazıyı tekrarlama. Unuttuysan hatırlatayım..! Bizi yalancılıkla suçladın ama senin lafına bakarak öyle salakça bir iş yapıyorum ki ve sana cevap yazma gereği duyuyorum.  Evet tuzağına düşüyor ve itibarsızlaşıyorum. Arşiv konusuna gelince Büyük Torbalı Gazetesine git. 2006 yılından bugüne kadar ne yazdıysam hala arşivde duruyor. İnternet ortamında olmaya bilir. Hatırda kalmayan satırda kalır. Ulaşamıyoruz diyerek işin içinden sıyrılmaya kalkma. Bunca zaman zarfında ilk defa ceza aldım. Hatamı anladım özür diledim, tekzip yayınladım. Ama sen Adnan Yaşar Görmez hakkında olmayacak şeyler yazdın ve ceza evine girdin. Umarım çabalarınız sonucunda İstinat davasının bozulmasını sağlar ve dosyanın Torbalı’ya gelmesini sağlarsınız. Benim davalar seni dertlendiriyor, senin davalarında beni dertlendirmesin… Not: Torbalı Güncel Okurlarını ilgilendirmeyen bir konu hakkında köşe yazısı yazdığım için özür dilerim.