GÜNDEM

Mağdurlar: Medeni kanunda değişiklik şart

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un, aile hukukunun yeniden ele alınacağını söylemesinin ardından nafaka tartışmaları yeniden alevlendi. Konunu bilinçli olarak gündeme getirildiğini söyleyen hukukçular asıl meselenin medeni kanunu ve anayasayı değiştirmek olduğu görüşünde.

2022 TÜİK verilerine göre boşanma hızının en yüksek olduğu il olan İzmir'de ve son zamanlarda bu yönde şikayetlerin yükseldiği Torbalı’da nafaka hususu da pek çok kişinin gündeminde. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, geçtiğimiz günlerde, 1 Kasım'da düzenleyecekleri sempozyuma dair konuşmuş ve aile hukuku konusunu yeniden masaya yatıracaklarını belirterek, "Boşanma davasıyla tazminat, nafaka konularını ayırabiliriz, ayırmamız da gerekir. Nafaka ile ilgili bahsedilen mağduriyetlere duyarsız kalmamak gerekir" demişti. Öte yandan sosyal medyada örgütlenen ve 'nafaka mağduru' olduklarını iddia eden bazı platformlar, kısa süreli evliliklerde ömür boyu nafaka ödemek zorunda kaldıklarını ve bunun düzeltilmesi için kampanyalar yürütüyorlar. Gündemden düşmeyen "nafaka mağdurları"nı ve Türk Medeni Hukuku'nda nafakanın nasıl ele alındığını hukukçular Yenigün'e değerlendirdi. Adalet Bakanlığı'nın nafaka ile ilgili verileri paylaşmadığına dikkat çeken hukukçular, süresiz nafaka diye bir şey olmadığını, nafakayı sadece erkeklerin vermekle yükümlü olmadığını, Medeni Kanun'da değişiklik yapmak isteyen gerici zihniyetler tarafından beslenen bazı erkek gruplarının algı operasyonu yaptığını belirtti.

KADIN DA ÖDEYEBİLİR

Tartışmaya açılan nafakanın yoksulluk nafakası olduğunu belirten İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Elçin Kılınçer Ot, "Bizim hukukumuzda boşanma ile ilgili olarak nafaka; tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası olarak üçe ayrılıyor. İştirak nafakası çocuğa, yoksulluk nafakası ise boşanmakla yoksulluğa düşecek tarafa, ağır kusurlu olmamak kaydıyla veriliyor. İştirak nafakasını çocuğun velayeti kendisine bırakılmayan taraf öder. Adı üstünde, çocuğun bakım yükümlülüğüne eğitimine, sosyal faaliyetlerine vs. iştirak ediyorsunuz. Gündemde tartışma konusu olan nafaka ise yoksulluk nafakası” dedi. Erkekler tarafından kurulan, gerici gruplar ve yandaş medya tarafından desteklenen bazı topluluklar tarafından nafakanın sadece kadına verildiği algısı yaratıldığını söyleyen Ot, “Oysa yoksulluk nafakası cinsiyetsizdir. Ağır kusurlu olmadığı müddetçe boşanmayla yoksulluğa düşecek tarafa verilir. Yaratılan algılardan birisi de nafakanın süresiz olduğu yanılgısı. İşte 'on gün evli kalıyorum ömür boyu nafaka ödüyorum' gibi cümleler, erkeklerin tamamen cinsiyetçi söylemlerinin, iktidar ve yandaş medya tarafından ısıtılıp ısıtılıp önümüze konması” diye konuştu. Yoksulluk nafakasını iki tarafında ödeyebileceğini hatırlatan Ot, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadın da erkeğe yoksulluk nafakası ödeyebilir. Bir takım oluşumlar var, nafaka mağduru diye gerici zihniyetin beslediği. Kadınların yoksulluk nafakasına erişmesi sanıldığı kadar kolay değil. Basında popüler kesimlerin anlaşmalı boşanmalardaki nafakaları yansıtıldığı için sanılıyor ki, sokaktaki insanların çekişmeli boşanmalarında da böyle yüksek miktarlar ödeniyor. Hayır ödenmiyor. Kaldı ki erkekler nafaka vermemek için, kazançlarını bile resmi makamlara daha az yansıtıp nafaka bedellerinin düşük tutulması yönünde mahkemeyi yanıltıyor. Başka bir tartışma ise süresiz nafaka konusu. Nafaka süresiz değildir. Taraflardan biri işe girerse ya da evlenirse ortadan kaldırılıyor. Ayrıca nafaka alan, evde partneriyle yaşamaya başlamış ve bu da ispat edilmişse yine nafaka ortadan kalkıyor. Adalet Bakanlığı bu konuda hiçbir veri paylaşmıyor. Bu da tartışmaların önünü açıyor."