Türkiye’de vatandaşın güvenini kaybeden mesleklere bakıldığında gazeteciler ilk sıralarda yer alıyor. Bunun nedenini ise anlatmaya hiç gerek yok. Gazeteci insanların gözünde artık yaraları saran, sorunlara çözüm üreten değil siyasetçilere çanak tutan kişi gözüyle bakılıyor. Siyasetçiye olan güvenden bahsedip trollerin saldırısına uğramak istemiyorum. Korku üzerine algı yaratmak isteyen siyasetçiler her zaman maalesef başarılı olamıyor. Hele günümüzde hiç rağbet görmüyor, vatandaş artık kavgacı söylemlerden nefret ediyor. Neredeyse İsmail Uygur’un adaylığının açıklandığı günden beridir pazarcı esnafı üzerinde algı yaratmak isteyen kişiler var. Yaratılmak istenen algı ise şu İsmail Uygur gelirse Pazar yerlerini yeniden satacak. Bu ucuz senaryo tutmaz neden. Vakti zamanında İsmail Uygur deyim yerindeyse Pazar camiasının mafyasına karşı durmuş, Torbalılı değil tüm pazarcıların haklarını savunmuş birisi için bu söylemlere ne Torbalı halkı ne de pazarcı esnafı itibar etmez. Son beş yılda Torbalı Belediyesinin gıda denetimi ve iş yeri denetlediğini görmediğim gibi duymadım ancak, bazı zabıtalara görev verilmiş seyyar satıcıları geziyorlar. Tabi bu kişilere birileri gidin seyyar satıcıları gezin “İsmail Uygur gelirse sizin bu tezgahlarınızı kaldırıp atar” diye söyleyin talimatları verenler var. Takip edenler iyi bilir İsmail Uygur özellikle bu dönem kavgacı siyaset ve politikadan uzak duruyor. Bunun en güzel örneği ise afişlerine saldırıda bulunmasına rağmen sağduyulu bir açıklama yaparak tarafların galeyana gelmesini önlemek adına açıklamalarda bulundu. Kara propaganda sadece pazarcı ve seyyar işçiler için geçerli değil. Belediye işçileri içinde benzer dedikodular yayılıyor. Neymiş efendim İsmail Uygur gelirse işçilerin tümüne eziyet edecek, %75’ini çıkaracakmış. Bu söylemlerde bulunan kişilerin hiç kanundan nizamdan haberi yok mu? Hiçbir iş yapmayan bankamatik işçisi olan kişiler için illaki bir tavır sergileyecektir. AK Parti için sokaklarda anket için gezen Torbalı’nın hiçbir sokağını bilmeyen kişiler için gerekli tutanağı tutar gerekli işlemi elbette yapacaktır. Kul hakkı diyen kişiler son zamanda Toplum Yararına Çalışma adı altında işe aldığı 350 kişiyi açıklarsa zaten kimin kul hakkına girdiği belli olacaktır. Gelelim gazetecilik konusuna. Gazeteciğiz diyerek toplumda gezen kişilerin hangi vatandaşın yaşamış olduğu sıkıntıya çözüm ürettiğini gördünüz. Çok fazla uzağa gitmeye gerek yok daha dün yapmış olduğumuz bir haber neticesinde ihtiyaç sahibi bir aileye yardım edenler oldu. Biz bu yardıma vesile olduğumuz için mutluluk duyuyoruz. Gazeteciliğin en büyük gurur kaynağı budur. Bunun gibi gurur ve onur duyduğumuz bir çok haber var. Ancak telefonunda 2 GB interneti olup birde sosyal medya hesabı bulunan trollerin saldırılarına maruz kalıyoruz. Yalaka olsak kapımızdan ayrılmazlar, üstüne üstelik birde maaş kartı verir ay 15’li olmamızı sağlarlar. Çok fazla bir zaman kalmadı bu ayın sonunda Vatandaş sandığa giderek tercihini yapacak. Çıkacak karara saygı duyacağız. Bu bir hizmet yarışı birileri kazanırken birileri kaybedecek, kazananın Torbalı olması dileğiyle. Kim daha iyi işler yapacak, Torbalı’ya faydalı olacaksa o seçilsin.