Her gün birilerinin alınmasına alıştık, nereye kadar sürer bu işler bilinmez. Neticede ülkede OHAL var. Kim ki bu devlete bilerek ihanet ettiyse Allah cezasını versin! Sabahtan akşama kadar o alındı bu tutuklandı, şunun evini bastılar kulisleri ile akşam yapıyoruz. Ha bu arada henüz bitmedi alınacaklar. Ancak şöyle bir mevzu var, "Ne kadar çok kişi alınırsa o kadar çok suyu çıkar!" Ben Torbalı'da alınan kişilerin masum olduğunu söylerken Necdet İçel'in suikast planını Torbalıdan yürüttüğünü hayal bile edemezdim. Yazıklar olsun! Bir de 'merkez vaizi!' olacak. Sen ki devletin imamısın örgüte imamlık neyine? Çok iyi biliyorum, "Korku ile sabaha karşı ne zaman polis gelecek?" diye uykuları kaçanların psikolojisi alt üst. Sabah namazından önce kalkıp polis bekleyenler, "Korku ile yaşamanın kimseye faydası yok, birilerinin sizi almasını beklemeyin. Gidin çay kahve içerken yaşamış olduklarınızı anlatın. Anlatın ki polisin elinde bilgi olsun, 17-25 Aralıktan sonra gizliden gizliye FETÖ'cüler ile görüşenlerin unu ipe serilecektir. Kim ne yaşadı, ne biliyorsa bunu Emniyet yetkililerine anlatmalı!" diyorum. Unutmadan Torbalı Belediyesi'nde hiç 'Paralelci' yok mu? Hasan Akbıyık parti ile ilgili gerekli açıklamayı yaptı. Belediye yetkilileri gerekeni ve ya gereken açıklamayı ne zaman yapacak? İnanın, merakla bekleyen sadece ben değilim... ALFEMO MISIR'A MI TAŞINACAK? Aranan isimlerin çoğunluğu yurt dışında, özellikle kilit isimlerin sınırdan kaçtığını duyuyoruz. Başbakan Binali Yıldırım, "Askerin içerisinde %60 ila 80 arası bağlantısı olan var" diyor. Durum böyle olunca; Yunanistan topraklarına ayak basanlar, Sahil Güvenlik'in gözünden kaçmış olabilir. Her neyse... Giden gitti, kalan sağlar bizim! İş dünyasında farklı gelişmeler yaşanıyor. Akın İpek, Hacı Boydak ve Hakan Şükür'ün malvarlıklarına el konuldu. Dün bir bankada işim vardı. Bankada yanılmıyorsam Alfemo yetkilisi olan bir kişi para transferi yapıyordu. Umursamadım fakat başka bir kurumda bir başka kişiyi gördüğümde, "Ramazan Davulcu adına vekâletle iş yaptığına" tanık oldum. Araştırdım hiç bir resmi kurumda işler aksamıyor! İlk önce kendime sordum acaba neden? Kendi kendime, "Sadece ifadesi alınmak için mi aranıyor, yoksa başka bir durum mu var?" dedim. Madem böyle bir hak var; Hakan Şükür de yararlansın, birilerine vekâlet versin mal kaçırsın falan filan... Araştırmalarımın neticesinde Alfemo'nun Mısır'a taşınacağı bilgisine ulaştım. Bekleyip göreceğiz... VİTESİ YÜKSELTELİM ARTIK Yazılarımız makaslanırken yaptığımız yangını bile senaryonun bir parçası zannedenlere sadece noktalı virgül ve shift+9 yazıyorum. Anlamayanlar için ;) gülüyorum. Sevgili okurlar, "Borç edebiyatı yapmayacağız!" diyenler, "Şu kadar borç ödedik" dediler. Tabi bu yapılan nasıl bir edebiyat bilmiyorum? Çünkü edebiyat benim alanım değil! MERAKLIYIM SORUYORUM "Torbalı Belediyesi'nin ne kadar borcu var?" Ayrıca... "SGK ve diğer devlet kurumlarına olan borç ne alemde?" Bir açıklama gelirse kamuoyu bilgilenir, neticede belediyenin her kurumunda şeffaflık adına asılmış çerçeveler var! Belediyede alacağı olan kişiler bekleme salonunu dolduruyor. Alacağı olan kişilerin rahatı yerinde, klima açık, çay var, su bedava! Aralarındaki muhabbet ise, "Senin kaç para alacağın var ve ne zamandan beri bekliyorsun?" tarzındadır. Ancak sınıflandırma yok! Bin TL alacağı olan da aynı muameleyi görüyor, 55.000 TL alacağı olan da. Gelelim gününde yatmayan maaşlara... Her ayın 14'ünde işçi kafayı yastığa koyduğunda düşündüğü tek şey; ben yarın maaşımı alacak mıyım? Sevgili idareciler hatırlatayım bu gün ayın 16'sı oldu. Bana her ayın 16'sında bu yazıyı yazdırmazsanız sevinirim. Baştan uyardım sakın ola ki tapuların olduğu kasayı açmayın arsa satışına sonucu her ne olursa olsun duruşumuzu bozmayacak, direnebildiğimiz kadar direneceğiz. Gerekirse Meclis'te tencere tava çalacak,  belediyenin önünde ise o gün stant kuracağız. İmzaların atıldığı kağıtta sadece şu yazacak: Dün memlekete hizmet etsin diye seçtiğiniz meclis üyeleri bugün geleceğimizi satmak adına karar verecekler.