Nüfusu 200 bine dayanan Torbalı Belediyesini anlayamıyorum. Belediyeyi anlamak için basın biriminden başlayayım dedim, daha da kafam karıştı. Bir anons cihazı kadar etkili değil mesela basın birimi. Düşünsenize yıl olmuş 2017 hala bir kişi günde ortalama 38 defa, “Burası Torbalı Belediyesi ilan ve yayın bürosu. İlan” diyerek başımızın etini yiyor. Vallahi de billahi de durum öyle. Başımızın etini yiyor. Basın biriminin duyuracağı bir şeyi hala ‘Vizontele’ filmindeki gibi duyuyoruz. Oradaki abimiz ya da ablamız şiveyle ‘Yoh ben duymadım, yoh ben bilmedim dimeyin’ dese tam olacak. Basın birimi haftada ortalama 2-3 haber servis ediyor. Onun dışında da bu servis ettiği haberleri dergide kullanıyor. Haliyle belediyenin çok çabası olmadığından rahatlar diyebiliriz. Bugün ulusala bir haber servis etmişler. Haber harbiden Torbalı adına güzel. Gurur verici. Ali Berk Erol adındaki belediye bünyesindeki bir atletizm sporcumuz milli takıma seçilmiş ve olimpiyatlar için Macaristan’a gitmiş. Bunun havasını belediye atacak tabi. Ama fotoğraftaki ikinci kişi ne oluyor. Ancak bir sporcu bu kadar rencide edilebilir. Gencimizin hocası olan belediye başkanımızın kayın biraderi servis edilecek fotoğrafta olacak diye olimpiyatlara giden ilk Torbalılı sporcumuzun normal bir fotoğrafı servis edilmiyor. Yanılıyorsam düzeltin yoksa beraber mi atlayacaklar? Ne koşarken, ne atlarken ne de ısınırken ki bir fotoğrafı olmayan gencimizin hocasıyla çözünürlüğü düşük, hesap makinesi ya da peynir kırıntısıyla çekilmiş gibi bir ‘Selfi’ fotoğrafı Milliyet, Hürriyet gibi sitelerde yayınlanıyor. Bunun da örneğini başka hiçbir yerde yaşayamayız. Bu ilk de bizim oldu.Ver o zaman mehteri! Yani bir başarıyı da sahiplenmeyin... KOÇ DEDİĞİN KUZU OLUR MU? Torbalı’da görüşlerine bir yere kadar saygı duyduğum bir isim var, Halis Koç. Kendisine dokunduğunuzda sürekli özgür basın, havuz, düşünce özgürlüğü gibi kelimeler kullanıyor. Sorsanız ömründe hiç sipariş üzerine yazı yazmamıştır. Birini ticaret odası adayı gösterirken bile etki altında kalmaz. Hatta yıllarca desteklediği bir başkanı, patronu muhalif diye hayatta eleştirmez. Adem abi ile girdikleri polemiklere girmek istemiyorum ancak benim ufacık bir hatam üzerinde iki gündür siyasete kalkışan, piyasada her zaman kenetlenmemiz gerektiğini ifade eden biri bir muhabiri de bu kadar zor durumda bırakmamalıydı. Bunu kendisine ifade ettiğimde ilkeleri olduğunu haberi değiştiremeyeceklerini belirtti. O halde ilkeli yazarımıza bir iki lafım olacak. Gazeteyi ilk açtığınızda fabrikanın birinde video çekip, bu gazete işçilerin hatta gaza gelip emekçilerin sesi olacak dedin. Ayrancılar’da 40 gün sonunda grevi sonlandıran işçilerin yanına bir kere gittin mi? Oradan sizin makine ile çekilen ilk fotoğraf patronunuzun ziyaretiyle oldu hatırlatırım. İş vereni söz konusu olunca emekçinin akla geldiği bir sosyalist bilmem ben daha. Torbalı’nın sesi olacağınızı belirttiğiniz halde Selçuk, Kuşadası, Ödemiş, Kemalpaşa haberleri ile niye bizi uğraştırıyorsunuz? Yoksa sesiniz çığlık oldu da tüm bölgeyi mi sardı? Karizmatik ve entelektüel gösteren gözlüklerinle, Sneijder pozu vererek olmuyor bu işler abi. Hani sen seversin ajitasyonları. Bir ay, sadece bir ay Hasan kardeşim ya da benimle gez, ayakkabın bir eskisin, çöpe at, kışın yağmurda yazın kavurucu sıcakta haber ara o zaman anlarsın gerçek gazeteciliği ve olağan hataları.