Torbalı’ya ilk geldiğim günler aklıma geliyor, Fetrek’te iki abimle balık yakaladığımız o güzel günler. Yoncaların ekili olduğu tarlada arkadaşlarla 4 yapraklı yonca ararken geçen güzel zaman. Yaz gelse de Fetrek çayında yüzme öğrensek diye hayal kurduğumuz günler. Büyüklerimiz kucağında kulaç atardık ancak arkadaşlarımıza yüzme biliyorum diyerek abartarak anlattığımız o güzel günler. O günler mi? Çok güzeldi. Yoksa dünya kötü bir gezegen haline mi geldi? Yoldan geçen araç ve kamyonlara el sallardık şimdi kaldırımda yanımızdan geçen eş, dost, akraba ve arkadaşlarımıza selam vermez ve en iyi yaptığımız şey görmemezlikten gelmek oldu..! Kamyonların kornaları bizi mutlu ederdi, şimdilerde çok sevdiğimiz kişilerin ses tonundan rahatsız olur hale geldik. Dünya ve ya çevremizde ki kalabalıktan mı sıkılıyoruz? Yoksa kimseye tahammülümüz mü kalmadı? Her mevsim oynadığımız ayrı ayrı oyunları şimdilerde hatırlamaz olduk. Oyun oynarken bir birimizi kırar darıltırdık ama bir sonra ki oyunlarda sanki hiç bir şey yaşanmamış gibi bir birimize sarılır Mahallenin onuru ve gururu için taştan kaleleri olan sahalarda mücadele ederdik. 1980 darbesinin ardından gelen ilk çocuklardık ancak 18 yaşına gelene kadar hiç duymadık. Neden duymadık ve ya 18’ine geldiğimizde bize anlattılar…! Bir oy için mi anlattılar? Neden aynı vatana aşık olan, tek bayrak altında yaşayan ve tek derdi vatan olan insanların kavgalarını bize anlatıp bizleri bir birimizden kopardınız. Siz bunları anlatmasaydınız bizler İlkokul sıralarında, Türk Kürt, Alevi ve Sunni yan yana oturuyor uykumuz geldiğinde omzuna yaslanarak uyukluyorduk. Eğer bunlar sadece bir oy içindiyse keşke bugüne kadar hiç oy kullanmasaydım ve bu kutuplaşma hiç ama hiş yaşanmasaydım. Bir oy için bize anlattığınız 1980’ler yerine keşke bize masallar anlatmaya devam etseydiniz.   Siyasal kutuplaşma Ülke meselesi, içinde boğulduk ve ya boğulmak üzereyiz. Varsa aksini iddia eden bana ve ya bizlere başka masallar anlatsın. Bu gün yüzme bilmeyen bir nesil varsa Torbalı’da kesinlikle Moskof çayında akan temiz suya şahitlik etmemiştir. Şayet yetişseydi her ne kadar da burjuva ve lümpen bir ailenin ferdi olsa da aynı sıralarda ders gördüğü arkadaşlarıyla hafta sonu program yapar veya okul çıkışı mutlaka gider ve yüzme öğrenirdi. Yeteneksiz olsa da arkadaşlarından geri kalmamak adına girişimlerde bulunur suyun altına dalmasa, biraz yüksekten koşarak atlamasa da mutlaka bir iki kulaç atar, önce kendini sonra arkadaşlarını kandırırdı. Tıpkı benim yaptığım gibi. Tabi hayat şartları kolaydı, karpuz kabuğu suya düştüğünde traktör kasalarında sahillere gidilirdi. Şimdilerde karpuz kabuğunun suya düşmesi zor… Neden zor hiç alakasız olacak ama karpuz günümüzde dolarla yarışıyor. Dolara endeksli sanki, kilosu yeni 3.5 TL oldu. Eskiden tezgahlarda küflü bir bıçak ile bir dilim tatmamız için ikram edilen karpuz günümüzde dilimle satılmaya başladı. Var mı aksini iddia eden veya bana masal anlatmak isteyen..! Anlatın ne olur dinlemek ve mutlu olmak istiyorum. Bana bugünün Torbalısını anlatın içinde herkesin sevebileceği düzmeceler olsun. Bana bir masal anlatın geleceğe dair güzel günler göreceğiz yalanını Halil Efe gibi anlatın. Ama bana Fetrek Çayında mangallar yanacak, Trafik Sorunu ve ulaşım sorunu çözülecek demeyin. Neden demeyin biliyor musunuz çok dinledim? Artık hiç inandırıcı gelmiyor. 67 İli geride bıraktık, işsizlik sıfır noktasında, Patronlar işsizlere ulaşıyor söylemleri hikayeden başka bir şey değil. Yok artık eskiden yaşadığımız tatlar. Çiçekler bile eskisi gibi kokmaz oldu. Sokağa girdiğimizde menekşe ve akasya kokusuna hasret kaldık. Sokağa minder atıp çay içip sohbet eden hanımlar artık akşam serininde ya fabrikada çalışıyor yada servis arabasında evine dönüyor. Bu birilerinin suçu değil, önce birbirimize olan güveni kaybettik ardından kendimize olan saygıyı. Başkalarına art niyetle bakmaya başladık, isteyerek yapmadık tüm bunları hayat şartları bizi bugünlere getirdi. Varsa anlatacak biri dinlemek istiyorum. Ne mi anlatacak, hayat şartlarının eskisi gibi kolay olduğunu içeren bir masal..! Bu masalı anlatın ne olur çok ihtiyacım var… Eğer sizde benim gibi masallar anlatacak birilerini bulamıyorsanız, arkanıza yaslanın gözlerinizi kapatın ve başlayın eski güzel günleri düşünmeye. Yarın bunu yapacak fırsatınız bile olmayacak…