Yıl 2004… Küçük bir ilçe olan Torbalı’da 27 bin seçmenden 21 bini aşkın vatandaş sandığa gitti. O zaman AK Parti’nin adayı Mahmut Atilla Kaya ile kıyasıya yarışan İsmail Uygur belediye başkanı seçildi. Hemen hizmete koyuldu Uygur. Kısa sürede toparladığı belediye kapsamında önemli işlere imza atıp, 5 yıl sonra ‘Bir kez daha’ diyerek destek istedi Torbalılardan. Alnı ak, başı dik olunca ve emeklerine de güvenince çıktı karşısına vatandaşın… Yıl 2009… Bu kez biraz daha büyümüştü Torbalı. 60 bin kişi sandığa gitti ve Uygur yine bir kez daha Kaya ile yarışa girdi. En büyük rakibi Kaya olan Uygur her iki kişiden birinin oyunu aldı. Yüzde 49 küsürlük istatistikle güven tazeleyen Uygur bu kez daha fazla sorumluluk aldı. ‘Torbalı gelişiyor, değişiyor, büyüyor’ sloganı ile Torbalı’nın bir köy olmadığını ilk dillendiren isim oldu. Kendi kullandığı aracı ile Torbalı’nın sokaklarında gezerken durmadığı, selam vermediği esnaf yok gibiydi. Yıl 2011… Uşak Üniversitesi’nde Sosyal Bilgiler Öğretmenliği öğrencisiydim. Babamı bir müddet önce kaybetmiştim, hayrına vereceğimiz yemeğe üniversiteden arkadaşlar da eşlik etti. Gezdirmek amacıyla soluğu Koruluk’ta almıştık. Girmeden Başkan Uygur, yapımı o sıralar devam eden Beyaz Kafe’de incelemelerde bulundu. 7-8 kişi olunca dikkatini çektik, baş selamı verdi biz daha göz göze gelmeden… Oturduk bir bölüme sohbet ederken başkan ‘Ne yapıyorsunuz gençler?’ diyerek oturdu yanımıza… Ben ‘başkanım’ diye hitap ederken arkadaşlarım onun bir belediye başkanı olduğunu hayal edemiyormuş. Korumasız, şoförsüz, fotoğrafını ‘Haberi yokmuş gibi çekecek’ bir çalışanını yanında sürümeden oturup gazozumuzdan içen Uygur’la ilk kez o zaman sohbet etmiştik. Çok geçmeden art arda projeler hayata geçti. Bugün herkesin hayranlıkla baktığı masal park, İzmir’de eşi benzeri olmayan öyle ki Acun Ilıcalı’nın bile İzmir’e geldiğinde programını orada gerçekleştirdiği kültür merkezi, Torbalı’nın hala her yaz nefes aldığı, çay içtiği Hipodrom, Beyaz Kafe kapısını açtı. Aquapolis yüzme havuzu ile de hem belediyeye önemli kaynak kazandırdı hem de Torbalılıların yazın ‘Ne yapalım?’ sorusuna yanıt vermiş oldu. Bir sonraki dönem adaylığına ve başkanlığına kesin gözüyle bakılmaya başlandı. Sonra yıl 2013… Bir memurun yerini değiştirdiği için görevi kötüye kullanmaktan 1 yıl 15 gün hapis cezası aldı. Üstelik böyle bir yetkisi olmasına rağmen. Yani bir memuru çöpçü yapmadığı halde ona bu ceza verildi. Bu verilen ceza en üst sınır bir cezaydı. Yani yanlış hatırlamıyorsam 1 yıl ceza alsa belediye başkanı adayı olabilecek 1 yıl 15 gün alınca olamamıştı. Ceza doğru ya da yanlış ben bilemem. Yalnız cezanın süresi manidardı. Bu ceza normalde ertelenebilinirdi ancak mahkeme daha önce sabıkası olduğu için ertelememişti. Ama işin garip kısmı başkanın sabıka kaydı yoktu. Savcılıktan alınan halk dilindeki temiz kağıdını bile mahkeme dikkate almamış ve aday olamamıştı. Yıl 2014… O aday olamayınca ise herkes aday olmak istemişti. Sonra DSP idi aday olamaması idi derken belediye çok küçük bir oy farkla el değiştirdi. Sonra 5 yıl geçti aradan. 40 milyon borç yaklaşık 30 milyon alacak ile devredilen belediyede şu an borç yüzlerce dönümlük alan satışına rağmen 100 milyonu aşmış duruma geldi. Kilit taşı döşemek için bankalarda kredi alan ve bunun karşısında belediye taşınmazlarını ipotekleyen mevcut belediyeye karşı bir kez daha Uygur yarışacak. Dün adaylığı kapsamında indi meydana ve sıraladı bir bir cümlelerini. Hesap sordu. ‘Ne yaptınız?’ diyerek bedelini ödeyeceksiniz mesajı verdi. Zaten Uygur’un adaylığı açıklanınca başladı en büyük korkular. Başkan Görmez sessiz kalırken danışmanları başladılar korkunun ecele faydası olmadığını vücut bulmaya… Uygur o kadar güveniyor ki kendine, o kadar güveniyor ki Torbalı’ya kendisi dün zaten dillendirdi meydandaki yüzlerce kişiye: Nerede kalmıştık?