Ankara Sanat Tiyatrosu’nun kadınların yaşadığı sorunları sanatla dile getirmek için mart ayında başlattığı Türkiye’nin ilk ve tek kadın temalı tiyatro festivali, Uluslararası Kadın Sempozyumu ile final yapıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile Atölye Kültür Sanat işbirliğinde düzenlenen Uluslararası Kadın Sempozyumu’nun ilk oturumu ise İBB’nin hizmete açtığı Mustafa Necati Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Farklı coğrafyadan kadınların yer aldığı ve kadın hak mücadelesinin evrenselliğinin konuşulacağı sempozyumun ilk oturumuna; İBB Başkanı Tunç Soyer, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, İYİ Parti Kadın Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu, CHP Ankara Milletvekili ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi Gamze Taşçıer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Köy-Koop Başkanı Neptün Soyer, CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Nurşen Balcı, CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar, İBB CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ve farklı ülkelerden kadın mücadelesini yürüten kadınlar katıldı. Sempozyumun ilk gününde Gamze Taşçıer moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide; Hukukçu Nazan Moroğlu, Afgan Kadın Aktivist Valvala Jabal, Uluslararası Üniversiteli Kadınlar Federasyonu Başkan Yardımcısı Başak Ovacık konuşmacı olarak yer aldı. Sempozyumun açılış konuşmalarını ise İBB Başkanı Tunç Soyer, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Nazlıaka, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yanıkömeroğlu ve CHP Ankara Milletvekili Taşçıer gerçekleştirdi. 


 

‘KADIN İRADESİNE İHTİYAÇ VAR’
Programın açılış konuşmasını yapan İBB Başkanı Tunç Soyer, “Kadın mücadelesinin evrenselliği açısından çok kıymetli gördüğüm, doğudan ve batıdan kadın aktivistlerin katıldığı bu sempozyum; tarih boyunca Doğu’nun Batı’ya açılan ilk kapısı, Batı’dan Doğu’ya bakışın ilk penceresi olan İzmir’in ev sahipliğinde gerçekleşiyor. Bu nedenle mutlu ve gururluyum. Sempozyumumuz aynı zamanda Ankara Sanat Tiyatrosu’nun mart ayında başlattığı Kadın Oyunları Festivali’nin final etkinliği olma özelliğini taşıyor. Dünyadan ve ülkemizden, kadın hakları alanında çalışan aktivistleri, siyasetçi, hukukçu ve sanatçıları, İzmir’de konuk etmekten onur duyuyoruz. Büyükşehir Belediyemizin ev sahipliğinde gerçekleşen Uluslararası Kadın Sempozyumu ile kadınların hak ihlâllerine karşı mücadelelerini ve güç birliği oluşturmalarını destekliyoruz. Amacımız, ülkemiz ve dünyada her geçen gün artan kadına karşı şiddeti bir kere daha gündeme taşımak ve çözüm yollarını işaret etmek. Şiddet gören kadınlar ayrı ülkelerde yaşayıp ayrı dillere, dinlere veya etnik yapılara sahip olsa da; yaşadıkları sorunlar ve mücadeleleri birbirine çok benziyor. Eşitlik, adalet, demokrasi ve özgürlük dünya kadınlarının temel ve meşru talepleri. Bu değerli sempozyumda ülkemiz haricinde farklı coğrafyalarından gelen kadınlar kendi ülkelerindeki özgün mücadele yöntemlerini paylaşacak. Sorunların çözümünde kadınların iradesine ihtiyaç duyduğumuz bir kez daha burada ifade edilmiş olacak. Buluşmamızın kadın mücadelesine büyük katkı koymasını diliyorum. Kadın kenti İzmir’e hoş geldiniz…” diye konuştu. 


 

‘TALİBAN’I TANIYANI TANIMIYORUZ’
“Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun selamını getirdim” diyerek konuşmasına başlayan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, “Kadına yönelik şiddetin böylesine arttığı kritik bir dönemde ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ diye böylesi bir etkinliğinde düzenlenmesinde başta İBB Başkanımız Tunç Soyer olmak üzere emeği geçen herkese ve katılımcılara teşekkür ederim. Tek adamın bir gece yarısı aldığı kararla İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararı verildiğinden bu yana biz de ‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz’ dedik ve vazgeçmemeyi sürdürüyoruz. Biz kadınlar birbirimize görünmez iplerle bağlıyız. Dayanışma gücümüzü yükselttik ve kadın düşmanı zihniyete karşı bir araya geldik. Kadınlar için can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmek demek kadının en temel hakkı olan yaşam haklarını elinden alınması demek. Biz de yaşam hakkı için mücadelemizi sürdürüyoruz.. Biliyoruz ki ilk seçimlerde iktidara geleceğiz ve geldiğimizde sorunları tek tek çözmek yerine yerinde çözeceğiz, kadına yönelik şiddeti de sonlandıracağız. İstanbul Sözleşmesi’ni imzalandı ama kadına yönelik şiddet azalmadı. Neden azalmadı? Çünkü uygulanmasında sorunlar yaşandı. Sadece imza atmakla kalmayıp sözleşmenin gerekliliklerini yerine getirselerdi en az 3 bin kız kardeşimiz daha hayata olacaktı, çocuklara istismarda bulunanlar delil yetersizliği nedeniyle serbest kalmayacaktı, uygulansaydı birçok kişi bugün iyi hal indirimleriyle, cezasızlıkla sokakta dolaşmayacaktı. Birçok kız kardeşimiz şiddete maruz kalmayacaktır. Biz, itaat et rahat et diyenlere karşı itiraz et rahat et diyoruz. Kadın cinayetleri politiktir. Kadına can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı alanları ilk seçimde sandığa gömeceğiz. Seçildikten sonra da Millet İttifakıyla birlikte ilk 1 hafta içerisinde İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe sokacağız. Ama başkaları gibi ‘mış’ gibi yürürlüğe sokmayacağız, tek tek tüm maddelerini uygulayacağız. Aramızda Afgan arkadaşlarımız var, şunu da söylemek isterim. Erdoğan bir açıklama yaptı, ‘Taliban ile ters düşen bir yanımız yok’ dedi. Biz o açıklamayı reddediyoruz. Taliban’ı tanımıyoruz, tanımayacağız, tanıyanı da tanımıyoruz!” açıklamalarında bulundu. 


 

‘ATAERKİL BASKIYI REDDEDİYORUZ’
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in selamını ileterek sözlerine başlayan İYİ Parti Kadın Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu, “Genel Başkanımızın önderliğinde sahada kadınlara dokunarak onların hayatlarında bir fark yaratmaya çalışıyoruz, haklarını öğretmeye, ekonomik özgürlüklerini ellerine almalarını sağlamaya çalışıyoruz. Atatürk’ün bize gösterdiği yolda, Genel Başkanımızın öncülüğünde, ülkemizi kadın hakları noktasında en ileri noktaya taşımaya kararlıyız. Kadınların temel sorunlarının en başında yoksulluk, sonra şiddet cinayetler ve istihdam gelmekte. Bu sorunlar artık politik bir sorun olmaktan çıkarılıp toplumsal bir sorun olarak görülmeli ve insanlık dramıyla bu şekilde mücadele edilmelidir. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerekmektir. Biz bu ataerkil baskıyı reddediyoruz. Kadınların yaşam hakkını koruyacak hukuk sisteminde yeterli yasal düzenlemeler mevcuttur ancak uygulamada çok büyük eksiklikler vardır” ifadelerini kullandı. 


 

SOYER’E TEŞEKKÜR
CHP Ankara Milletvekili ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi Gamze Taşçıer, programa katkılarından dolayı İBB Başkanı Tunç Soyer’e teşekkür etti. Taşçıer, İlk günden itibaren İBB’nin ev sahipliğinde uluslararası böyle bir sempozyuma katkı sunan Tunç başkanıma çok teşekkür ediyorum. Kadın dostu belediyeciliği hayat geçirdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Sempozyumun önemi Ortadoğu ve Avrupa’yı bir araya getirecek kadınların kendi ülkelerindeki deneyimlemelerini anlatması” dedi.