GÜNDEM

Türkiye’nin dört bir yanında yetişen bitkiler Torbalı’ya getiriliyor

Torbalı’da faaliyet gösteren Laber Kimya & Iva Natura Kozmetik Fabrikası, Anadolu’da yetişen bitkileri, anlaşmalı çiftçilerden tedarik ederek kozmetik ve cilt bakım ürünlerinde kullanıyor. Firma, yerel tarifleri modern dokunuşlarla tüketicilere sunuyor

Yerelin yeniden keşfi her alanda hız kazanıyor. Yerel değerlerin farkına varıp bunları ürünlerine taşıyanlar, üstelik bu ürünleri yerel hikayelerle taçlandıranlar, rakiplerine göre bir adım öne çıkıyor. Private label üretimin yanı sıra kendi markası olan Iva Natura’yı da tüketicilere sunan kozmetik ve cilt bakım ürünleri üreticisi Laber Kimya’da “yerelle büyüyen” şirketler arasında yer alıyor. Laber Kimya & Iva Natura Organik Kozmetik Genel Müdürü Levent Kahrıman, “Torbalı’da bulunan üretim tesisimiz ile uluslararası geçerli kalite standartlarında üretim yapıyoruz” derken üretimde kullandıkları bitkileri, Anadolu’daki anlaşmalı çiftçilerinden tedarik ettiklerini vurguluyor. “Anadolu bitkileri bu topraklardaki saklı güzelliği ve etno kozmetik tabirini kullandığımız etnik güzellik ritüellerini açığa çıkarıyor. Elbette, bu bitkilerin öncelikle özelliklerini çalışıp, Türkiye’nin dört bir yanından anlaşmalı çiftçilerimizin emekleriyle tedarik ediyoruz. Bitkilerin özlerini, yağlarını ve sularını en etkin yöntemlerle açığa çıkarıp ürünlerimizin formülasyonlarına ekliyoruz.

Üreticiden son tüketiciye kadar ulaşan tedarik ve üretim sürecinde GMP ve IFS gibi uluslararası kriterlerdeki standardizasyonlara uymak adına bu sertifikalara sahibiz. Bitkilerin hikayeleri ile özlerini farklı cilt bakım kremlerinde birleştirmeyi ise ayrıca önemsiyoruz. Örneğin, en uzun gecenin yaşandığı Ağrı’dan ölmez otunu tedarik edip kendi markamızın gece kremine ekleyip, öte yandan, en uzun yaşayan insanların olduğu Aydın ilimizden tedarik ettiğimiz ölmez otunu ise yaşlanma karşıtı kremimizde kullandık. Bu, aynı bitkinin farklı lokasyonlardan toplanıp hikayelerle harmanlanıp bilim sayesinde ürünlere dönüşme hikayesinin kısa bir anektodu.”