Yaralı motosikletli hastaneye kaldırıldı Yaralı motosikletli hastaneye kaldırıldı

Torbalı’da cinayetten sabıkalı 37 yaşındaki Bülent Şengün, cinayet, gasp ve aynı anda soygun yaparak dehşet yaşatmıştı. Önce taksi şoförü Arif Karabacak'ı gasp ederek öldüren suç makinesi, gasp ettiği başka bir araçla gittiği marketi de soymaya çalışmış, kendisine direnen işyeri çalışanı İlayda Algar'ı yaralayıp, daha sonra ise ATM'den para çeken Engin K.'yı da gasp edip, tabancayla öldürmüştü. Şengün, araçla kaçtığı sırada polisin takibi sonucu kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Sağlık raporu alındıktan sonra emniyete götürülen ve cezaevine gönderilen Şengün ile ilgili dehşet gecesinin detayları ortaya çıkmaya başladı. Bülent Şengün'ün iki kişiyi öldürdükten sonra gasp ettiği aracın sahibi Cenk Üstündağ'ı da vurduğu ortaya çıktı.
Hastanede tedavi altına alınan ve saldırganın silahından çıkan mermi ile boğuşma anında ensesinden yaralanan Üstündağ, dehşet dakikalarını anlattı. Ölüm ile yaşam arasında birkaç saniye ile kurtulduğunu belirten Üstündağ, "Görev yaptığım elektronik mağazasında mesaim bitmiş ve aşağıda otoparkta arkadaşımı bekliyordum. Bir anda bu cani araca bindi. Ben telefona bakıyordum, arkadaşım sandım. O an baktığımda silahı üzerime doğrultmuştu. Kimsin ne yapıyorsun dediğim anda 'sür aracı' dedi. Ben 'al arabayı bana bir şey yapma' dedim. Bana 'iki kişiyi öldürdüm, bir kişiyi de vurdum, sen bu gece öldürdüğüm 3. kişi olacaksın' dedi. Sporcu olduğum için o silahı elinden almak istedim. O an o da direndi. Boğuşma anında silah patladı ve ensemden vuruldum, mermi girdi ve çıktığını hissettim. Ben vurulunca beni araçtan attı otoparkta yerde kanlar içinde olduğum anda bir araç içinden iki bayan geldi 'Biz hemşireyiz' dedi. Bana ilk müdahaleyi yapıp ambulans çağırdılar. Sonra hastaneye geldik ve şimdi iyiyim hayati tehlikemin olmadığını söylediler. Çok şükür ucuz kurtuldum. Ancak ölümle yaşam arasında gittim geldim. Beni öldürmesi an meselesiydi. Bu tür gözü dönmüş canilerin içeride tutulması ve gün yüzüne çıkmaması gerekiyor" dedi.

Editör: Ömer Dur