İzmir Ticaret Borsası Kasım ayı toplantısına konuk olarak katılan Milli Eğitim İzmir İl Müdürü Dr. Ömer Yahşi, istihdamda ara eleman sorununa çözüm bulmak amacıyla fabrikalara sınıf açılacağını duyurdu. Yahşi yaptığı açıklamalarda, “İstihdama yönelik birçok sektör bize gelerek tekliflerde bulunuyor. Ayakkabı sektöründen tutun da havuzculara kadar çalışan arıyor. Biz de, fabrikalarınızda 2-3 sınıflık yer varsa meslek lisesi için sınıf açalım, destek verelim diyoruz. Meslek liselerini ayağınıza getireceğiz diyoruz. Sektörlere, istihdam garantisi vermeleri şartıyla destek olacağımızı belirtiyoruz. İzmir’de yaklaşık 180 adet meslek lisemiz var. Fabrikaların içine sınıf açmakla ilgili çalışmamız olacak” ifadelerini kullanmıştı. Konuyla ilgili görüşlerini aktaran Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal, hayata geçirilmek istenen uygulamanın çocuk işçiliğin önünü açacağını kaydetti.
Ara eleman ihtiyacının bu yöntemle çözülemeyeceğini kaydeden Vardal, “Hayata geçirilmek istenen uygulama çocuk işçiliğinin artmasına sebep olacak en somut örneğidir. Türkiye’de işsizlik oranının yüzde 12’lerde olduğunu biliyoruz. Sektörün istidama ihtiyacı varsa önce mevcut işsizlik oranını azaltacak bir istihdam çalışması yapılmalıdır. Sektör, buradan ara eleman ihtiyacını rahatça giderebilir” dedi.
'HAYATA GEÇİRİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ!'
Vardal, sendika olarak bu uygulamaya müsaade etmeyeceklerini vurgulayarak, “Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimi piyasalaştırırken mesleki eğitim merkezini yaygınlaştırarak haftada bir gün okulda, 4 gün iş yerlerinde yürüttüğü süreçte zaten eğitimin piyasalaşması çocuk işçiliğinin önünü açmıştı. Bu yetmemiş olacak ki, sınıfları iş yerlerine, fabrikalara taşıyorlar. Sınıfı iş yerine taşımak okul anlamına gelmiyor. Okulun akademik ve mesleki becerinin dışında farklı anlamları da vardır. Sosyal, kültürel, insani ilişkiler ile de eğitim mekânı içerisinde gerçekleşen okuldan karşılanan bu ihtiyaç sadece yetiştirdiğimiz çocukların başka ihtiyaçlarını da karşılıyoruz. Eğitim esasında budur. Sınıfı iş yerlerine taşımakla iş yerindeki eğitimle ilgili bu unsurlar ortadan kalkmış olacak. Haftanın 5 günü emek sömürüsünün, çocuk işçiliğinin en radikal ve vahşi biçimini buralarda görmüş olacağız. Bu anlamıyla ara eleman ihtiyacını karşılamak gerekçesine sığınmadan uygulamaya başlanılmamalı. Doğru bir uygulama değildir. Henüz çocuk olan bu öğrencilerimizin sınıfı iş yerine taşıyarak oradaki işletmenin ihtiyacını karşılayan bir yöntem değildir. Asla doğru ve pedagojik değildir. Sadece sistemin ihtiyacı olan ucuz iş gücünü hayata geçirilişidir. Eğitim Sen olarak bu uygulamaya karşı çıkarız. Hayata geçirilmemesi için gerekli hukuki başvuruları da gerçekleştiririz” ifadelerine yer verdi.