İzmir’de, kuraklık nedeniyle içme suyu sağlanan barajlardaki seviyeler hızla düşerken, şehrin su ihtiyacının büyük kısmı yer altı kaynaklarından karşılanıyor. İZSU verilerine göre, barajlardaki su seviyelerinin geçen seneye kıyasla belirgin şekilde düştüğü gözlemlendi. Bu da Torbalı da dahil olmak üzere kent genelinde ciddi sıkıntıların yaşanacağının habercisi. Ege Bölgesi, uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 28, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise yüzde 20 daha az yağış aldı. Özellikle sonbahar ve kış mevsiminde yaşanan kuraklık, mart ayında da devam etti. Bu durum, İzmir’in içme suyu sağlamakta zorlanmasına neden oldu. İzmir’deki en önemli su kaynağı olan Tahtalı Barajının doluluk oranı, geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında yüzde 32’den yüzde 15’e geriledi. Diğer barajlarda da önemli düşüşler yaşandı: Balçova barajı yüzde 75’ten yüzde 37’ye, Güzelhisar barajı yüzde 88’den yüzde 68’e, Alaçatı Kutlu Aktaş barajı yüzde 46’dan yüzde 17’ye, Ürkmez barajı ise yüzde 44’ten yüzde 27’ye düştü.
YER ALTI SULARINA BAĞIMLILIK ARTIYOR
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Uluslararası Su Kaynakları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Baba, barajlardaki su seviyesinin azalmasının ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Tahtalı Barajı'nın su seviyesinin yüzde 15 civarında olduğunu vurgulayan Baba, barajın ölü hacme ulaşması halinde İzmir'in su ihtiyacını karşılamanın imkansız hale gelebileceği uyarısında bulundu.
Baba, “İzmir, şu anda su ihtiyacının yaklaşık yüzde 70-80'ini yer altı sularından sağlıyor. Bu yer altı kaynaklarının çok iyi korunması gerekiyor. Aksi takdirde kıyı bölgelerinde tuzlanma sorunları artabilir ve bu da su kalitesini olumsuz etkiler” diye konuştu.