Bugünkü konuğum, 2011-2015 yılları arasında (Yerel seçim adaylık süresi hariç) MHP Torbalı İlçe Başkanlığı görevini yapan, ayrıca Mart 2014 Yerel Seçimleri’nde partisinden Torbalı Belediye Başkan adayı olup partisine oy rekoru kırdıran Yurdadoğ Mutlu oldu. Sayın Mutlu ile partisi MHP’yi, ihraçları, partinin nasıl olması gerektiğini, ülkenin bugünkü duruma gelmesini, yereli, geneli ve daha birçok şeyi konuştuk. Meslek hayatım boyunca yaptığım en rahat söyleşilerden biriydi diyebilirim. Ayağı yere basan, ne konuştuğunu bilen, en önemlisi de her soruya açık olup içtenlikle cevap veren bir politikacı karşımdaydı. Biz sorduk, Sayın Mutlu cevapladı. Dün sizin de adınızın olduğu ihraç listesi yayımlandı. Nedir bu durum gerçekten böyle bir liste var mı ve size göre böyle bir listeyi yayımlatmaktaki amaç nedir? Böyle listeleri yayımlatarak bizleri bezdirmeye çalışıyorlar. Amaçları, kızalım da istifa edip gidelim, üst kurul delegeliğimiz de sona ersin ve birileri partide istediği gibi at koştursun. Tabi ateş olmayan yerden de duman çıkmaz. Ben partimin Üst Kurul Delegesiyim ve çok sevdiğim partimden ihraç etseler bile ilk kurultayda oy hakkım var. Sonraki kurultayda, üst kurul delegesi olmazsam ya da partimden ihraç edilirsem oy hakkım yok çünkü üst kurul delegeliğimiz kurultaydan sonra sona erecek. Ayrıca, istedikleri kadar ihraç etsinler; benim kalbimdeki parti sevgisini, vatan-millet aşkını, memleket sevgini, ülkücülük sevdasını, parti sevgisini söküp atamazlar ki… BAHÇELİ OLDUĞU SÜRECE AKTİF SİYASETTE YOKUM İhraç kararı sonrası Meral Akşener’le görüştünüz mü? Dün akşam kendisiyle telefonda görüştüm. Ne konuştunuz? Kendisine, “Abla ne yapacağız?” diye sordum. Meral Hanım, “Sıkıntı yok, hukuki yollarla hakkımızı arayacağız. Sonuna kadar elimizden ne geliyorsa yapacağız” dedi. Ben de “Sonuna kadar seninle birlikteyiz, yanındayız” dedim. Morali çok yüksekti. Kurban Bayramı’dan sonra istişareler olacağını da belirtti. MHP’de değişim isteyen parti içi muhalif hareketin bundan sonraki rotası ne olacak? Hukuki yoldan hakkımızı arayacağız. Fakat ben, “Sayın Devlet Bahçeli genel başkan olduğu sürece aktif siyaset yapmayacağım” diye beyan ettim. Parti yeniden Bahçeli'yi seçerse, gider evimizde otururuz. Kalkıp partimizin aleyhinde çalışmayız. Seçimlerde kapı arkalarında partimizi başkalarına da pazarlamayız. Elbette siyaset yapmak istiyoruz ama bu karar da benim değil. Yola çıktığımız kim varsa, hep birlikte hareket edeceğiz. MHP’deki muhalif hareket başka bir partiye gider mi? Biz yola çıktığımızdan beri böyle bir şey hiç konuşulmadı. Meral Hanım ya da partiyi iktidar yapmak için değişim isteyen arkadaşlarımız... Biz siyaset yapmak istesek, herhangi bir partide siyaset yapardık. Bizim amacımız, MHP çatısı altında bu hizmeti gerçekleştirmek. Dün ya da bugün böyle bir şey konuşulmamış olabilir. Peki ya yarın böyle bir durum söz konusu olursa? Bu gündeme gelir mi bilmiyorum. Belki yarın, “Bir dönem bekleyeceğiz, siyaset yapmayacağız” kararı da çıkabilir. Olabilir, siyasette bazen birkaç sene bekleyebilirsiniz de. İllaki siyasi sahnede olacaksınız diye bir şey yok. Kenarı çekilip oturmayı da bilemelisiniz. Ülkeye hizmet sadece siyasi partilerde olmuyor. Gerekirse bir dernek çatısı altında da memlekete hizmet ederiz. BÖYLE SİYASET OLMAZ Biraz da partinizin politikasından bahsedelim. MHP’nin şu an izlediği politika nedir? Bunu söylemekten hicap duyuyorum ancak MHP şu an AKP’nin dümen suyuna girmiştir. Daha iyi bir yönetim ve iktidar isteyen partililerin tüm mücadelesi AKP ile hatta Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ ile yaşanıyor. O nasıl oluyor, Adalet Bakanı MHP’ye mi geçti? Herkesin gördüğü üzere parti olarak yaşadığımız süreç ortada. Parti tabanı ve seçmen MHP’de değişim istiyor ama gücü elinde tutan, Sayın Bahçeli ve ekibine hukuki yoldan her türlü desteği veren bir iktidar partisi var. Genel Başkan değişmesin, MHP değişmesin, daha çok oy almasın diye uğraşıyorlar. Açıkça söylemek gerekirse; birileri MHP’yi bitirmeye çalışıyor. Çünkü AKP’nin alternatifi MHP’dir ve bundan korkuyorlar. MHP daha da güçlensin istemiyorlar. Peki MHP değişir mi? Maalesef bu kadrolarla ve yönetim anlayışıyla değişmez, daha da kötüye gider. Zaten seçmen bu konuda sandıkta uyarıyı verdi. HDP bile bizden fazla milletvekili çıkarttı. Biz de bu sebeple ortaya çıktık. Makam, mevki ya da ikbal beklentisinde veya laf olsun torba dolsun diye değil. Partide bir şeylerin yanlış olduğu iddianız var. Peki MHP’nin yanlışı nedir? En basit örnek seçim sloganları. “Sen bilirsin Türkiye!” ne demek? Tehdit eder gibi… Böyle slogan olur mu? Bir de MHP söylüyor yani. Teşkilatlardan görüş almıyorlar, almayınca da sonuç ortada! HDP bile bizden fazla milletvekili çıkarıyor. Bir de bu iş tebeşir tutup elini yıkamakla olmuyor. Sanayiye gireceksin, pazarcının yanına oturacaksın. Kısaca halkın içinde olacaksın. Halka dokunacaksın, halk da sana dokunacak. Hem halkı, hem de teşkilatı dinleyeceksin. Öyle genel merkezde oturmakla, koruma ordularıyla gezmekle olmuyor. Bak ben motosikletle geziyorum. Bir de Ankara’da kafalarına göre karar alıyorlar, sonra da bizlerden, aldıkları kararları anlatalım istiyorlar. Düşün ben hala “Teröristbaşı Apo neden asılmadı?” onu anlatmaya çalışıyorum. Sizce siyaset nasıl yapılmamalı? Bu iş vizyon meselesi ama ben nasıl yapılmalıyı değil de nasıl yapılmamalı onu anlatayım. Milletvekilleri Ankara’da oturmayacak. Mesela bir tane milletvekilimiz var. 1999 Genel Seçimleri’nden beri İzmir 1. Bölge 1. sıradan aday oluyor ya da birileri tarafından olduruluyor. Çoğu kimsenin bildiği bir isim, Sayın Oktay Vural. Ruhu şad olsun birkaç hafta önce Diyarbakır Lice’deki PKK’lı hainlerin saldırısı sonucu şehit düşen Torbalılı kardeşimiz Jandarma Uzman Onbaşı Mustafa Eser’in cenaze törenine gelmedi. Hem de kendisine oy verip TBMM’ye gönderen bölgenin evladı olmasına rağmen. Sayın Vural, İzmir Fuarı’nın açılışına geliyor ama seçim bölgesinde şehit düşmüş bir vatan evladının cenazesine katılmadığı gibi taziyesine bile gelmiyor. Bu kafa mı MHP’yi iktidara taşıyacak? Böyle siyaset olmaz, olmamalı. BİZ OLSAYDIK 15 TEMMUZ YAŞANMAZDI Durum böyle devam ederse, partiniz önümüzdeki seçimlerde baraj altında kalır mı? Gelecek için yorum yapmam doğru olmaz ama bu dağılmışlıkla önümüzdeki günler MHP için hiç iyi görünmüyor. Allah korusun, partimizin baraj altında kalmasını asla istemeyiz ama partide çok büyük sıkıntı var. Ülkücülerin partideki durumu ne alemde? Parti ülkücülerin diyorlar. O zaman, ‘Divan’da kaç ülkücü var, MYK’da kaç ülkücü var?’ çıkıp tek tek söylesinler de herkes öğrensin. Ülkü Ocakları’nda genel başkanlık, il başkanlığı yapmış ülküdaşlarımızın hepsi dışarıda. Ne il başkanı, ne de ilçe başkanı olabiliyorlar ama sıkıştıkları zaman bu kadroları, ‘Yetişin!” diye hemen çağırıyorlar. 2006-2009 yılları arasında ülkücü camiaya operasyon yaptılar ve hemen ardından yasa çıkarıldı. MHP’de sözde organize suçlardan ceza alan kişilerin hiçbiri siyasete giremiyor. Diğer partilere bakın AKP, CHP… Var mı bu partilere üye olanlara yönelik böyle bir operasyon? Bu operasyonlar ve yasa, ülkücüleri siyasi arenadan silmek için çıkarıldı. Ve işin en acı veren tarafı da bizim çok derin hürmet ettiğimiz, saygıda kusur etmediğimiz, MHP’nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin arkadaşlarımız için, “Aklansınlar öyle gelsinler” demiş olmasıdır. Biraz da çok tartışılan ‘Koalisyon’ işini konuşalım. MHP, 7 Haziran sonrası AKP ile koalisyon yapsaydı ne değişirdi? Bakanlıklarımız olurdu, konulara daha hakim olurduk. 1 Kasım’daki seçimlere gidilirken, terörün her türlüsü bu kadar artmazdı. Askerlerimiz, polislerimiz, sivil vatandaşlarımız hayatını kaybetmezdi. Hatta, 15 Temmuz Darbe Girişimi olmazdı, cesaret edemezlerdi. Bu söyledikleriniz biraz iddialı değil mi? Az bile söylüyorum. MHP, koalisyon ortağı olarak bile iktidarda olsaydı; ülke olarak yaşadığımız acıların neredeyse hiçbirini yaşamazdık. Dediğinize göre ülkenin bugünkü haline gelmesinin sebebi MHP’nin iktidarda olmaması mı, başka sebep yok mu? Sebep MHP’nin iktidar olmaması değil, iktidar olanların bizim gördüğümüz gerçekleri görmemesidir. Görmedikleri için ülke elden gidiyordu, güç bela kurtuldu. Biz bunu gördük ve her platformda defalarca anlattık. Biz, özellikle bu cemaatler meselesinde çok uyardık, “Ülkeyi cemaatler ele geçiriyor!” dedik. 7 Haziran’da da bu iş böyleydi. Eğer ülke için bugün bir fedakarlık yapılıyorsa, 7 Haziran’da yapılsaydı. Koalisyon yapılıp hükümet kurulsaydı. MHP’nin de için bulunduğu bir koalisyonu kim istemedi? Elbette Recep Tayyip Erdoğan. Erdoğan neden istemesin ki? MHP iktidarda olursa tüm oyunları bozar da ondan. Tabi burada, seçim gecesi daha sonuçlar kesinleşmemişken, Sayın Bahçeli’nin de açıklamalarını unutmamak gerekir. Eğer Sayın Bahçeli o açıklamaları yapmasaydı ve AKP’liler partimize geldiklerinde “Biz, koalisyon kurmak için bir araya geldik” deseydi, ilk seçimde en az 150 vekille TBMM’de temsil edilirdik. Bugün, Yurdadoğ Mutlu ile MHP’yi ve genel siyaseti değerlendirdik. Yarın, Sayın Mutlu’nun MHP’nin Torbalı’daki durumu, Karar Defteri’nin kaybolması, meclis üyelerinin istifaları, yerel siyasiler ve birçok konu hakkında değerlendirmelerini okuyacaksınız.