Enerji Piyasası Denetleme Kurulu’nun (EPDK) 7 Kasım’daki kararıyla, Son Kaynak Tedarik Tarifesi limitleri güncellendi. Buna göre yıllık elektrik tüketimi 5 bin kWh (aylık 417 kWh) ve üzerinde olan mesken aboneleriyle 15 bin kWh ve üzerinde olan ticarethane ve sanayi abonelerinin yüksek tüketimleri, 1 Şubat itibariyle Son Kaynak Tedarik Tarifesi üzerinden faturalandırılacak. Diğer bir deyişle 1 Şubat’tan itibaren geçerli olacak düzenlemeyle, ayda 417 kWh’den fazla elektrik tüketmenin bedeli, ceza gibi iki katı olacak. İzmir Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Gülhan Gürler, bu gelişmeyle ilgili çok önemli değerlendirmelerde bulundu. Konfordan vazgeçmek dışında sınırlı seçenek kaldığını belirten Başkan Gürler, ortada yüzde 96’lık gizli bir zammın olduğunu öne sürdü. Elektrik enerjisinin, tüm mal ve hizmetler için temel girdi niteliğinde bir altyapı hizmeti olduğunu, elektriğe zam geldiğinde, iğneden ipliğe kadar tüm mal ve hizmetler otomatik olarak zamlandığını hatırlatan Başkan Gürler, şunları söyledi:
ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA ETKİSİ DAHA ÇOK GÖRÜLECEK
“Geçtiğimiz yıllarda seçim süreçlerinin de etkisiyle konutlara doğrudan zam yapılmazken, son kaynak tarifesindeki limit değişiklikleriyle maliyetler sanayi ve ticarethaneler üzerinden dolaylı olarak yansıtıldı. Bu aydan geçerli olmak üzere yeni düzenlemeyle, konutların da etkileneceği bir limit belirlenerek, miktarı piyasa şartlarına göre değişkenlik gösteren bir gizli zam mekanizması kurulmuş oldu. Hükümet sözcülerinin bir süredir dile getirdiği “elektrik faturalarındaki sübvansiyonların” sonlandırılacağına ilişkin söylemlerin gereği yapılarak, Son Kaynak Tedarik Tarifesi’nin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’deki tüketim limitleri düşürüldü. Bu ay itibariyle; deprem sonrası kurulan geçici konutlar hariç diğer tüm meskenler ve apartman ya da sitelerdeki ortak aboneliklerdeki yıllık 100 milyon kilovat saat (kWh) olan sınır 5 bine, kamu ve özel hizmetler (ticarethane) ile sanayi kuruluşları için yıllık 1 milyon kWh olan limit ise 15 bine düşürüldü. Yıllık tüketimleri bu limiti aşan aboneler, tedarikçi seçmeyip bölgelerindeki görevli perakende şirketinden enerji alıyorlarsa, tebliğ kapsamında oluşacak yüksek bedellerle faturalandırılacaklardır.”
417 kWh ELEKTRİK EKİM’DE 1048 LİRAYDI, BUGÜN 2028 LİRA!
Elektrikle ısınan, serinleyen Ege ve Akdeniz illerinde özellikle ailelerin limiti aşma ihtimalinin çok yüksek olduğuna vurgu yapan Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Gülhan Gürler, yeni dönemde yaşanacaklarını rakamlarla anlattı:
“Konutlar için belirlenen sınır, aylık ortalama olarak 417 kWh'lik bir tüketime denk geliyor. Ekim 2024 rakamlarıyla aylık ortalama 1050 TL düzeyinde fatura ödeyen tüm konut aboneleri bu değişiklikten etkilenecektir. Benzer şekilde, “Kamu ve Özel Hizmetler Sektörü ile Diğer” (ticarethaneler) kapsamındaki abonelerde, aylık ortalama 1250 kWh tüketimi olan yani ortalama 6 bin 241 TL’yi geçenler ve alçak gerilimde aylık ortalama 1250 kWh'lik tüketimine karşılık 5 bin 599 TL'yi aşan sanayi tesisleri yüksek tüketimli sayılacaktır. Geçtiğimiz Ekim ayı için tebliğ kapsamında yapılan hesaplamalarda, birim enerji bedeli ortalama 2,95 TL olarak hesaplanmakta. Bu hesaba göre, aylık ortalama tüketimi 417 kWh olan konutlar için aylık fatura, Ekim 2024 rakamlarıyla yüzde 96 artışla, 1048 TL’den 2048 TL’ye yükselecektir. Aylık ortalama tüketimi limit değerde, yani 1250 kWh'lık tüketimi olan ticarethanelerde ise fatura yüzde 8 artışla 6 bin 744 TL’ye yükselecektir. Benzer şekilde 1250 kWh tüketimi olan alçak gerilimden enerji alan sanayi kuruluşlarının faturaları da yüzde 7 artışla 6 bin 018 TL’ye ulaşacaktır.”
KONFORDAN VAZGEÇMEK DIŞINDA ÇAREMİZ KALMADI
Vatandaşların, bu düzenleme sonrası konutlarda yıllık elektrik tüketimini 5 bin kWh’ın altında tutması için alması gereken önlemleri de anlatan Başkan Gürler, şu tavsiyelerde bulundu:
“Isıtma ve soğutmada elektrik kullanmak zorunda kalan kalabalık aileleri bu sınırın altında tutmak çok zor olacak. Bu aileler, ısıtmada elektrik kullanımından alternatif kaynaklara geçmek zorunda kalabilir. Yazın ise klima konforundan vazgeçmek zorunda kalabilirler. Önümüzdeki kış aylarında özellikle doğalgazın bulunmadığı bölgelerde daha fazla odun veya kömür sobasının kurulduğuna şahit olabiliriz. Konutların çoğunda enerji verimliliği önlemleri zaten yıllar öncesinden alındı. Artan faturalar nedeniyle imkanı olanlar beyaz eşyalarını daha verimli olanlarıyla değiştirdi. Aydınlatmada da tasarruflu ampullere çoktan geçildi. Bu nedenle, konfordan vazgeçerek “tasarruf” etmek dışında verimliliği olanağı mevcut değil.”
ELEKTRİK TÜKETİMİNİN YÜZDE 30’U BUZDOLABINDAN
Başkan Gürler, ortalama aylık tüketimi 400 kWh’e yakın olan ailelere, şu kurallara dikkat etmelerini önerdi:
“Ev içi elektrik tüketimi paylarına bakıldığında, ilk sırayı yüzde 30’la buzdolabı alıyor. Buzdolabını yüzde 29 oranıyla aydınlatma takip ederken, sıralamada yüzde 10 ile elektrikli fırınlar üçüncü sıraya yerleşmektedir. Televizyon, ailenin elektrik tüketiminde yüzde 10, çamaşır makinesi yüzde 7, bulaşık makinesi yüzde 6, ütü yüzde 4, elektrikli süpürge yüzde 2 ve saç kurutma makinesi de yüzde 2’lik paya sahiptir. Evlerde bulunan televizyon, müzik seti, uydu alıcısı, bilgisayar gibi elektronik aletler düşük enerji tüketimlerine rağmen, sık kullanıldıkları için toplam tüketim içinde önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle televizyonlar, gün içinde uzun süre çalıştırıldıkları için ciddi bir tüketime neden olmaktadır. Televizyon ve benzeri cihazlar kullanılmadıkları dönemde mutlaka kapatılmalıdır. Bekleme konumundaki bir elektronik alet, aylık olarak fazladan yaklaşık 0.75 kilovatsaatlik enerji tüketir. Televizyonun yanında uydu alıcısı veya TV kutusu gibi iki cihazın da bekleme konumunda bırakılmaması, aylık tüketiminizi 2,17 kilovatsaat düşürecektir. Bu durumda televizyon ve benzeri ev aletleri için harcanan 23 kilovatsaatlik elektrik tüketimi, 20 kilovatsaate düşebilir. Çamaşır ve bulaşık makinesi kullanımında düşük ısıların tercih edilmesi tüketimi bir düzeyde düşürecektir. Benzer şekilde ütü, saç kurutma makinesi ve elektrik süpürgelerinin de çalıştığı süreleri kısaltmaya çalışmak faydalı olacaktır.”
ELEKTRİKLE ISINMAK, MALİYETİ ARTIRIYOR
Ege ve Akdeniz’de klimaların yaz aylarında herkesin kullanmak zorunda kaldığının altını çizen Başkan Gülhan Gürler, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ege ve Akdeniz illerinde klima kullanımına daha sık karşılaşılmaktadır. Kullanım kolaylığına rağmen, ısıtmada elektrik kullanmak yüksek maliyetlere neden olmaktadır. Bu nedenle, eğer mümkünse ısıtma için doğalgaz gibi bir başka kaynak kullanmak daha mantıklı olacaktır. Alternatif bir kaynak yoksa, elektrikli sobalar ve klimalarının verimlilik sınıflarına dikkat edilmesi gerekir. Özellikle klimaların verimlilik etiketlerindeki değerler coğrafi bölgelere göre değişiklik göstermektedir. Etiketlerdeki bölgesel ayrıma dikkat ederek yüksek verimli cihazlara yönelmek gerekir. Verimliliği düşük soba veya klimaların maliyetleri kaçınılmaz olarak yüksek olacaktır. Ayrıca, klima satın alırken hem verimlilik hem de soğutulacak ve ısıtılacak alanın büyüklüğüne göre bir uzman tarafından kapasite belirlenmeli ve uygun bir cihaz seçilmelidir. Faturaları düşürmenin asıl yolu ise konutlara yansıyan enerji maliyet kalemlerinin iyileştirilmesinden geçmektedir. Kamunun inisiyatifi serbest piyasaya bıraktığı bir enerji yönetimi modelinden, kamu yararına fiyat belirlenebildiği bir yapıya acilen geçilmelidir. Başta dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi ve kamuya ait üretim tesislerinin satılması olmak üzere, bugün faturaya olumsuz yansıyan gelişmeler tersine çevrilmelidir. Tedarikçisini seçme hakkının bile kâğıt üzerinde kaldığı bu sözde serbest piyasanın yurttaşlara olan maliyeti artık sürdürülemez bir noktaya gelmiştir. Enerji maliyetlerinin enflasyon üzerindeki etkisini sınırlandırmak için kamunun bir an önce alım ve fiyat garantileri içeren enerji ihaleleri yerine doğrudan yatırım yapması gerekir. Bu çerçevede elektrik alanında üretimden, dağıtıma kadar tüm süreçleri yönetecek dikey entegre bir kamu tekeli yeniden kurulmalıdır. Geçiş sürecinde ise kamu kaynaklarının sonu belirsiz bir biçimde özel sektöre transfer edilmesi yerine, kamulaştırma işlemlerini yürütecek Kamulaştırma İdaresi Başkanlığı kurulmalıdır.”