Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, önceki akşam katıldığı bir televizyon programında partisinin Torbalı İlçe Başkanı Serdar Havsut’un kendisinden habersiz biçimde iki defa Adalet ve Kalkınma Partisi’ne üye yapılmasına ilişkin konuştu. Deva Partisi’nin pek çok üyesinin benzer sorunlarla karşı karşıya kaldığını ifade eden Babacan, böyle bir durumun bir partinin ilçe başkanının başına iki defa gelmiş olmasını anlamakta güçlük çektiklerinin altını çizdi.

“ÜYELİKTEN İSTİFA EDENLER İKİ GÜN SONRA TEKRAR ÜYE YAPILIYOR”

Katıldığı televizyon programında siyasi partilerin Yargıtay’ın veri tabanına direkt üye kaydı yapma hakkı olduğunu ifade eden Babacan, bunun kötüye kullanıldığını söyledi. Geçtiğimiz haftalarda gazetemizin gündeme getirdiği konuyu canlı yayında dile getiren Babacan, “İlçe Başkanımız, hiç bulunmadığı bir ilçede partiye üye yapılıyor, bunu fark ettiğinde e-devlet sistemi üzerinden istifa ediyor. Daha sonra ilçe kongresi hazırlıkları sürecinde partiye sunmak üzere e-devletten siyasi parti üyeliği sorgulaması almak istediğinde fark ediyor ki bu kez bulunduğu ilçede partiye üye yapılmış. İşin ilgin yanı ise üye yapıldığı tarihte bu arkadaşımız partimizin ilçe başkanlığı görevini yürütüyor. Bunun gibi birkaç örnek daha var. Bizim kaç tane ilçe başkanımız zor kurtuldu AK Parti üyeliğinden. İnsanlar e-devlet üzerinden üyeliğini sonlandırıyor, iki gün sonra bakıyor ki yine üye yapılmış.” ifadelerini kullandı.

“HAYATIN DOĞAL AKIŞINA UYGUN DEĞİL”

Siyasi partilerin, vatandaşın bilgisi ve rızası dışında üye kaydı yapmasının suç olduğunu söyleyen Babacan, “İstifa eden insanları geri arayarak ‘Siz galiba yanlış bir iş yaptınız, emin misiniz? Biz bu yanlışı sizin için düzeltiyoruz.’ deyip tekrardan üye yapıyorlar. Partiden istifa eden insanları bu şekilde tekrardan üye yapmalarının nedenini anlamakta güçlük çekiyoruz. Kim yanlışlıkla siyasi parti üyesi olur ya da üyesi olduğu partiden yanlışlıkla istifa eder? Hadi diyelim ki oldu, bu yanlışı düzeltmek için zaten vatandaş kendisi çaba gösterir. Eper göstermiyor ise ortada bir yanlışlık olduğunu düşünmek hayatın doğal olağan akışına uygun gibime gelmiyor.” şeklinde konuştu.