SES Torbalı Temsilciği düzenlediği kahvaltı buluşmasında bütçe görüşmelerine ilişkin açıklama yaptı. Kahvaltının ardından toplanan katılımcılar, “Sağlıkta ranta değil emekçiye bütçe”, “Sermayeye değil sağlığa bütçe”, “Rant için değil halk için sağlık hizmeti”, “Çalışma koşulları iyileştirilsin” yazılı dövizlerle taşıdı. Açıklamada konuşan SES Torbalı Temsilcilerinden Sibel Akmut, bütçe belirlemelerinin sağlık emekçileri ve sağlık hizmetlerinin kalitesi açısından önemine değindi. Ayrıca yakında açılacak olan ilçe temsilcilikleri hakkında bilgi veren Akmut, SES’de örgütlenmeye çağrı yaptı.
“YOKSULLAŞMA İNSANCA YAŞAMIN ÖNÜNE GEÇTİ”
Eğitim Sen Temsilciliği adına söz alan Erim Ergen de eğitimin paralı hale getirilmesine ilişkin örnekler vererek, eğitim emekçilerinin yaşadığı sorunlarla sağlık emekçilerinin sorunlarının benzer olduğunu, birlikte mücadelenin zorunluluğunu ifade etti. Yoksullaşma ve pahalılığın insanca yaşamın önüne geçtiğini anlatan Ergen, eğitime ve sağlığa ayrılacak bütçenin sadece beslenme, barınma gibi temel ihtiyaçlar dışında sosyal gereksinmeler için de önemli olduğunu söyledi.
“BİRLEŞİK MÜCADELEYİ YÜKSELTMELİYİZ”
Son olarak söz alan SES İzmir 1 No’lu Şube Sekreteri Günseli Uğur ise Torbalı’da bulunan tüm hastane ve diğer sağlık hizmet kurumlarına ulaşmayı hedeflediklerini, ekonomik talepler, çalışma koşullarına ilişkin sorunların çözülmesi, sosyal ve özlük haklar için mücadelenin iş yerlerine özgü somut sorunlarla beraber ele alınması gerektiğini söyledi. Ülke genelinde örgütlenme ve sendikal haklar üzerindeki artan baskı ve cezalara vurgu yapan Uğur, sendika değiştirdiği için işten atılan Urfa’daki Özak tekstil işçilerinin direnişini ve TTB’ye verilen cezaları örnek göstererek, birleşik mücadelenin yükseltilmesi çağrısını yaptı. “Bizler sağlık emekçilerinin haklarını ararken vatandaşın sağlık hakkını savunmak zorundayız ki bunun için de tüm emek ve demokrasi güçleri ile beraber hareket edebilmeliyiz” diyen Uğur, KESK’in bütçe görüşmelerine ilişkin taleplerini yeniden hatırlattı. Sadece SES üyelerine değil ayrım yapmadan tüm emekçilerle ortak mücadele yürütülmesinin önemine dikkat çeken Uğur, “Sendikalar hak talep etmenin yanı sıra var olan hakları korumak ve geliştirmek için de mücadele etmelidir. Bu da haklarımızı bilmeyi zorunlu tutar” dedi.
