Eğitim Sen Torbalı Temsilciliği, öğretmenlik meslek kanununa karşı harekete geçti. İlçedeki okulları tek tek gezen Eğitim Sen Torbalı Temsilciliği, öğretmenlere bu kanunun kötü taraflarını ve zararlarını anlatıyor. Öğretmenleri bilinçlendiren Eğitim Sen, tüm öğretmenleri bu yasaya karşı çıkmaya davet ediyor. Öğretmenlik meslek kanununa karşı bir basın açıklaması gerçekleştiren Torbalı Temsilcisi Nuri Önder, basın açıklamasında önemli ifadeler kullandı 2023 VİZYON BELGESİNİN İÇİ BOŞ Önder,  “Yeni rejimin yeni Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un eğitim sisteminde yenilik yaratma iddiasıyla duyurduğu “2023 Vizyon Belgesi’nin, yaldızlı laflardan, içi boş vaatlerden ve hamasetten öteye gitmediği kısa sürede ortaya çıkarken, belki belgenin en somut ve en iddialı hamlesi olan Öğretmenlik Meslek Kanunu gündemdeki yerini aldı. Her zaman olduğu gibi emekçilere dönük saldırılar ve hak gaspları süslü laflarla reklam edilerek üstü örtülmeye çalışılsa ve cehenneme giden yol iyi niyet taşları ile döşense de, hükümetin söyledikleri ve yaptıkları, biz öğretmenleri yeterince endişelendirmeye yetiyor. AKP Hükümetin 17 yıllık iktidarları boyunca öğretmenlik mesleğinin itibarını yerle bir eden açıklamaları gelin hep birlikte hatırlayalım; Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik; “15 saat derse girip sonra kahvede pişpirik oynuyorlar.” Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer; “Ben öğretmen adaylarını Eminönü’ndeki güvercinlere benzetiyorum. Bekliyorlar ki biri önlerine yem atsın. Allah’tan çocuklarım memur olmadılar” Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı; atama bekleyen öğretmenler Meslek edindirme kurslarına katılsın” ifadelerini kullandı. MEB ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLARA YÖNELSİN Açıklamalarını sürdüren sendika temsilcisi “Eğitimin özelleştirilmesi, değişen sınav sistemleri, gençlerin içine düştüğü umutsuzluk ve mutsuzluk, işsizlik vb onca sorun çözüm beklerken, MEB öğretmenler için bakanlığın kapalı kapıları ardında yasa hazırlamak üzere kolları sıvamıştır. Öğretmenlik mesleğinin insan yetiştirme mesleği olduğu ve uzmanlık gerektirdiği bütün çıplaklığı ile ortada ve 1739 sayılı milli eğitim temel kanununda da bu durum açıkça belirtiliyor iken, bu gün öğretmenlik mesleğini memuriyet tanımına hapsetmek çocuklarımızı ve doğal olarak da geleceğimizi zapturapt altına almaktan başka bir amaç taşımamaktadır. Biz öğretmenler ve genel olarak eğitimin tüm bileşenleri için hayati önem taşıyan öğretmenlik mesleğinin tanımı, öğretmen yetiştirme politikaları, mesleğe kabul ve istihdam, iş güvencesi, hak ve sorumluluklarımız ve emeklilik gibi konular piyasacı koşullara, şirketleşmiş bir devlet anlayışına piyasanın kar zarar muhasebesine göre değil, temek hak ve özgürlüklerin korunmasını, insanlık onuruna yaraşır bir yaşam ve çalışma koşullarını dikkate alan sosyal devlet anlayışına göre tanımlanmalıdır.” diyerek sözlerini tamamladı