“AK Parti hükümetinin icracı Bakanlığı ve Bakanını mahkemeye veren AK Partili Torbalı İlçe Yöneticisi kim.” Geçtiğimiz günlerde AK Parti İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Oğuzhan Çelik’in sosyal medya hesabında sitem dolu içerikli paylaşımını gördüm. Neden böyle bir yola başvurduğunu araştırdığımda çeşitli kulis bilgilerine ulaştım. Oğuzhan Çelik’in İlçe Başkanı olmak için geçmişte çevirdiği entrikalardan tutunda, parti içerisinde yeterince söz sahibi olamadığına kadar birçok kulis bilgisine de ulaştım. Hasan Akbıyık’ın yönetiminde olmasına rağmen İlçe Başkanının kuyusunu kazdığını, koltuğa oturmak için yapmış olduğu çalışmalarını bilmeyen kalmamış. İlçe Başkanlığına gelmek için Hamza Dağ’a kadar ekip arkadaşlarıyla birlikte gitmek istediği bile gün yüzüne çıkmış. Belediye Başkanı ve Milletvekili Atilla Kaya’nın arkasından dolaşarak çalmak istediği tüm kapılar sırasıyla bir bir yüzüne kapanmış. Tüm bu çabaları boşa çıkınca Parti içerisinde başlayan bir hareketi hedef alarak kendine bir çıkış yolu aradı ve “fatura kesenler” polemiğini başlattı. Yer tutmak adına başlattığı polemiğin altında kaldı. Bu çabaları diğerlerinden kısa sürdü, Çünkü seçim ortamında ne nefesi yetti nede siyasi stratejisi kendisini bir adım daha ileri götürebildi. O kadar stres yaşamış ki Dağ köylerinde araç içinde sinirleri boşalmış. Neyse devam edelim… Geriye tek bir şey kaldı o da tornistan yapmak. Vitesi geriye taktı. ben kendisini o süreçte aramadım çünkü yeni bir hedef ile çıkmak istediği yokuşu tırmanmak için başka bir çaba içerisine gireceğini düşündüm. Şimdilerde ise vitesi boşa attı. Yada hedefe giden yolun ne kadar dikenli ve tehlikeli olduğunu gördü. İşte tam burada ben devreye girdim ve neden bu polemiği başlattığını ve “fatura kesenler derken kimi kastettiniz” dedim. Aldığım cevabı üzülerek paylaşıyorum… -Sen “geri zekalı” mısın…! Devamında telefon yüzüme kapandı… Sinirlerinin yatışmasını bekledim belki yine hüzünlenmiştir ve üstüne ben aramışımdır diye biraz zaman sonra tekrar aradım. Hatasının farkına vardı. Topa bastı ve kendisine şunu sordum. Sen fatura kesiyor musun? Tedaş, Türk Telekom ve benzeri kurumların Avukatlık işleri ile ilgileniyor musun? Çalıştığı kurumları sıraladı 4-5 kurum ismi verdi. O işlere ben emek harcıyorum, emeğimin hakkını ise alıyorum dedi. Helali hoş olsun itirazımız yok. Peki sen AK Partili olmadan başka bir siyasi partide AK Partiye karşı emek sarf ettin mi? AK Partili hükümetin bakanlığını mahkemeye verdin mi? Veysel Eroğlu’na karşı dava ve tazminat kazandın mı? Dediğimde konu bambaşka bir hal aldı. Aradan çok fazla zaman geçmeden Fahri Genel Yayın Yönetmenimiz aradı. Herşeyden haberi olmuş. Özetle rica ediyorum yazma dedi. Tamam yazmayalım konuyu kapatalım dedim ama “geri zekalı” olmadığımı ispatlamam lazım. Neticede özür bile dilemedi. Geri zekalı olmadığımı ispatlamak adına bir takım araştırmalarda bulundum. Araştırmalarım neticesinde 2013 yazında Menderes ilçesinde denizde boğulan 13 yaşındaki Eray Gürer'le ilgili olarak mahkemeden önemli bir karara ulaştım. Bu davanın neticesinde İlçe Başkanlığına oynayan Oğuzhan Çelik’in Veysel Eroğlu’na karşı dava açtığını ve tazminat kazandığı bilgisine ulaştım. Eray Gürer’in babası İlhan Gürer’e çabalarım neticesinde geçte olsa ulaştım. Kendisinin Nijerya’da olduğunu Pazartesi günü yurda döneceği bilgisini kendisinden öğrendim. Aslında Pazartesi günü kendisi ile görüşüp davanın seyrini ve Oğuzhan Çelik’in performansını soracaktım. Ancak Bir babanın yarasını tekrar açmamak. Seçim öncesi mensubu olduğum partiye zarar vermemek adına pazartesini gününü beklemedim ve bu görüşmeyi ise yapmama kararı aldım. Şimdi merak ediyorum Oğuzhan Çelik’in tekrar yönetime girmesi öncesinde güvenlik soruşturmasında bir problem çıktı mı? Ben Sayın Avukatın deyimiyle “geri zekalıyım” kendisi ve ya birileri kamuoyunu aydınlatacak mı? Sayın Avukat’a bir siyasi nasihat ile birlikte başka bir soruyu ise huzurlarınızda soruyorum. Siz parti içerisinde ki bu kırgınlığı fırsata çevirmek adına bir kırgınlık ve parti içerisinde bir muhalefetin başlamasına sebep oldunuz mu? Bu nu bir gazeteci olarak değil sizin deyiminizle “geri zekalı” olarak soruyorum… Bir geri zekalı olarak şunu da sormak istiyorum hedefe varmak adına İlçe Başkanı Hasan Akbıyık’ın kuyusunu kazma girişimin başarılı olsaydın. Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez de hedefinde olur muydu? Geri zekalı olduğum için senin siyasi stratejini çözemiyorum sen nereye oynuyor nereye koşuyorsun. Açıkça söyle de Torbalı kamuoyu senin siyasi stratejini bilsin ve sana saygı duysun. Bir konu daha var onu da yazınca kimin geri zekalı, kimin ne mal olduğunu herkes bilecek. Ancak 2. Turdan sonra… Çok merak ediyorsan koltuk peşinde koşmayı bırak, hiç alışmadığın kadar çok çalış seçim birinci turda biterse erken okursun Sayın Avukat Oğuzhan Çelik. BKM’DE Kİ KRİZİN ROVANŞI NE OLACAK Geçtiğimiz günlerde BKM’de bir kriz yaşandı. Yaşanan krizin başrolleri ise teşkilat tarafından benimsenmeyen ve partili olmayan Belediye Başkan Yardımcısı Yunus Değer ile Halit Tunç. Tartışmanın neden çıktığıyla ilgili konuya girmeyeceğim ama Yunus Değer’i ben bu konuda haklı buluyorum. Neden haklı buluyorum… Torbalı siyasetinde algı yaratmayı bırakın sokağın nabzını bile tutamayan, piar’dan tutunda servis edilen haberlere kadar fayda getirmeyen çalışmalar Yunus Değer’in gözünden kaçmamış. Tebrik ederim… Neyse kurum içerisinde bu tür tartışmalar olur ama kavga düzeyine gelmesi ve tarafların çalışan kişiler tarafından ayrılmasına kadar gelmesi hoş bir durum değil. Ben konuyla ilgili sinirlerine hakim olamayan iki yönetici vasfında ki kişiye ulaştım. Her ne kadar kurum içerisinde bu tür şeyler olur demeleri, yaptıkları yanlışın farkına varmaları, yedikleri zılgıtın ve fırçanın ne derece olduğunu gösteriyor. Bu tartışma kurum içerisinde ki Yunus Değer’in kaçıncı tartışması, bir çetele tutmanın da vaktinin geldiğini gösteriyor. Gelelim en önemli konuya… Yunus Değer ile ilgili her gün yazılacak bir şeyler varda biz o organizasyonun içine girmeyelim. VEFA İFTARINDA SİYASET KAZANI KAYNIYOR Seçim arifesinde siyaset hareketleniyor bende diğer gazeteciler gibi durgun ve suskun bir vaziyette vatandaş gibi olanı biteni izliyorum. Alıştırmak istiyorum kendimi izleyici olmaya ama gündem patlamaya hazır bir bomba gibi. Niyetimiz de art niyet olsa pimi çekip ortaya bırakırdım. Ancak siyasetçilerin emekleri var, görmezden gelemem. Partilerde eşit heyecan var, ancak parti içi kulislerle yara alan tek parti üzülerek söylüyorum sadece ve sadece AK Parti. Yara alan ve yaraları bir türlü sarılmayan neden sadece AK Parti…. Dağtekke krizi… Detaylandırmak istemiyorum, yüzeysel geçeceğim yoksa parti tabanının aklı karışacak. Kusura bakmayın da bu kadar da yazayım. Dediğim gibi gecesini gündüzüne katmış onlarca kişi canhıraş çalışıyor. Ancak bugün bu tartışmaların üzerine örtü sermek, görmezden gelmek ve kuyruğu dik tutmak bugün siyasetine fayda getirebilir ama yarınların daha sıkıntılı olacağını kesinlikle gizleyemez. Dağtekke krizinde yaşanan olumsuzluğu, her vatandaş gibi bende esefle kınıyorum. Atilla Kaya bu tutumu hiçbir zaman hak etmedi…. Şimdi her ikisi de Özgür Erman Çağlar sayesinde barıştılar isim vermek istemiyorum “eski Muhtar” sen şimdi ne yapacaksın. Arada kaldın var mı senin de bir hesabın. Mahallende ki çıkan kötü sonuçları unuttun mu? Bir yeni-si daha geliyor. Gazına geldiğin kişi hatasını anlamış olmalı ki ayağına kadar giderek pişman olduğunu gösterdi. Sen nasıl bir yol izleyeceksin şimdi.