Aleyna Tilki’nin ‘Misafir çocuğu gibiydin geldin dağıttın gittin’ sözlerinin yer aldığı ‘Dipsiz Kuyum’ isimli şarkının bu sözleri adeta Torbalı’nın Eski Başkan Adnan Yaşar Görmez’e beslediği sözler gibi. Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur, 8 Nisan’da belediyeyi ne kadar borçla aldığını açıkladı. Hem de halkın istediği gibi ‘İfşa ederek’. Büyük Torbalı Gazetesi’nde çalışırken 14 Nisan 2015’te  başkanlığının birinci yılı nedeniyle Başkan Görmez’le röportaj gerçekleştirmiştik. Bize burada belediyeyi borçlu devraldığını ifade ederek, “Göreve geldiğimizde 40 milyon liralık borcu kucağımızda bulduk. Bunun 20 milyon lirasını da ödedik. Ben bu koltukta sürekli borç mu ödeyeceğim?” demişti sayın Görmez. Hiç arazi satışı yapmadan kredi çekmeden hizmet üreten Uygur’dan üstelik 20 milyon liralık alacakla 40 milyon liralık borca isyan eden Görmez tam 170 milyon borç ile belediyeyi Uygur’a bıraktı. Benden sonrası tufan anlayışından başka bir şey olmayan bu durum vicdanlara nasıl sığar bilemiyorum. Soruyorum; 170 bin nüfuslu bir ilçede ne yaptınız da 170 milyon liralık borca imza attınız? Kaldı ki 100 milyon liralık da yer sattınız. Birkaç salıncaklı park, dökülen asfalt ya da alınan çöp… Belediyenin üstelik 5 yılda 500 milyon liralık geliri varken, krediler çekildi yerler satıldı. Yetmedi borçlanmaya gidildi. Sonra Başkan Uygur’un kucağına 170 milyon borç bırakıldı. Ve bu borçların bir kısmı faizli. Birçoğu ipotekli. Yani ödenmezse belediye taşınmazlarına ipotekli olduğu için el konulabilecek. Bir belediye binası yaptılar daha doğrusu yapmaya çalıştılar, ısrarla ilçe garajının yerinde direttiler. 13 milyon gibi bir paraya geçtiğimiz yaz bitecekti inşaat. Başladı bitmedi. İller Bankası’ndan alınan ödeneği bitti; kendisi bitmedi. Aldığım duyumlara göre kasada 150-200 bin lira gibi bir ödenek kaldı. Ancak bitmesi için hala 5-6 milyon liraya ihtiyaç var. Uygur, kendi bütçesi ile belediye binasını tamamlayacak ama ne oldu 13 milyona da bitmedi o inşaat? Bakın hükümet 12 milyon liraya diş hastanesine başladı. Aynı bütçe aynı iş. Diş Hastanesi bitti neden o bitti de bu yerinde sayıkladı. Mimarisi ile gündeme gelecekti, parasını alamayan işçilerin intiharı ile gündeme geldi. Sadece bu da değil ki. 500 personelin çalıştığı belediyeyi devralan Görmez tam bin 600 kişiyi işe almış. Üstelik işten attıkları da vardı. Kimlerin işe alındığını bilmeyen yoktur. Ablasının oğlu Fen İşleri Müdürü oldu, kayınçosu ve kız kardeşinin kızını sözleşmeli memur, teyzesinin oğlunu vasıflı işçi. Daha neler neler derken çalışan sayısı bin 600 oldu. Bunun bir kısmı da çalışıyor gözüküp ama çalışmayan bankamatikçiler. Maaş yükünü siz hesaplayın. Ben sözelciyim. Hoş profesör getirseniz çıkmaz işin içinden ya neyse… Uygur seçim dönemi sıklıkla bir şeyden söz etti ama bence eksik söylemiş. Bu borçlanmadan üç aşağı beş yukarı haberdar olan Uygur, ‘Biz bu borçları da öderiz, tahribatı da ortadan kaldırırız’ demişti. Eksiği neydi biliyor musunuz? Vebal. Evet ben de şimdi soruyorum bu borç ödenir ödenmesine de ya bu vebal? O nasıl ödenecek?