Ege’nin topraklarında ucu tarihin derinliklerine çıkan birçok antik şehir var. İzmir ise meşhur Efes ve Pergamon’un yanı sıra keşfedilmeyi bekleyen “butik” antik şehirlere sahip. Gallesion Dağı’na yaslanan Metropolis de onlardan biri… Yaklaşık 7 bin 500 senedir medeniyetin olduğu Metropolis’teki şehrin tarihi ise MÖ 3. asra uzanıyor. Zengin Torbalı Ovası’na hâkim bir tepede yer alan şehir, tarihte zengin de bir kültüre sahip olmuş. Ancak Metropolis depremler ve felaketler görmüş; yıkılmış tekrar yapılmış, sonra yine yıkılmış… Beylikler devrinin ardından terk edilen antik şehir, son 33 senedir eski günlerindeki gibi ayağa kaldırılmaya çalışılıyor. 2 bin 300 senelik antik şehirde devam eden arkeolojik çalışmalar yıllardır Sabancı Vakfının desteğiyle gerçekleşiyor. Kazıları yürüten Prof. Dr. Serdar Aybek ve ekibi, çok şanslı. Zira toprak altında büyük oranda korunmuş birçok yapıyla karşılaşıyorlar.
ANADOLU KİMLİĞİ ÖN PLANDA
Tiyatro, akropolis, agora ve hamamlar gibi yapının yanı sıra 11 binden fazla tarihî eserin çıkarıldığını kaydeden Prof. Dr. Serdar Aybek “Şehrin sınırlarını bilmiyoruz ama merkezinin yaklaşık onda birini ortaya çıkardığımızı düşünüyoruz. Metropolis’te zengin bir arkeolojik buluntu çeşitliliğine sahibiz. Burası bir yamaç kenti olduğu için kalıntılar çok iyi korunmuş olarak günümüze geliyor. Diğer yandan burada Anadolu kimliği daha ön plana çıkıyor” diyor. Prof. Dr. Aybek en büyük keşif hayallerini şu sözlerle dile getiriyor: Kentte bir Ares kültü var. Ares’in kutsal alanını Metropolis’te keşfetmeyi ümit ediyoruz. Çünkü buna dair izler buluyoruz. Kazılara destek veren Sabancı Vakfının genel müdürü Nevgül Bilsel Safkan ise Geç Neolitik Çağ’dan Osmanlıya geniş bir mirasın nadide eserlerini kültür ve tarih hazinemize kazandırdıklarını söylüyor. Safkan tarihte iz bırakmak için “Metropolis; Kent, Yaşam, İnsan” adlı kitabı yayımladıklarını ifade ediyor. Beş yılda hazırlanan özel dizaynlı kitap, Metropolis’teki arkeolojik çalışmaların sonuçlarını, burada yaşayan farklı medeniyetlerin izlerinden yola çıkarak okuyuculara sade bir anlatımla sunuyor.
ANTİK KENTİN ŞARKÜTERİ DÜKKANLARI
Metropolis antik şehrinde en son ortaya çıkarılan bina olan ticaret agorası âdeta şarküteri çarşısı gibi… Kazı başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek, bu keşfi şu sözlerle anlatıyor: "Günümüzde sadece şarküteri üzerine satış yapan küçük pazar yerleri vardır. Bu agora da 1.800 yıl önce o maksatla inşa edilmiş. İçerisinde kasaplar ve balıkçı olduğunu düşündüğümüz bir dükkân yer alıyor. Buradan çıkan buluntular antik şehirde sosyal hayatın ne kadar canlı olduğunu aydınlatıyor. Çalışmalar tamamlandığında burada bir avlu çevresinde dükkânlar olan pazar yeri ortaya çıkacak."