Torbalı ve Menderes ilçeleri sınırlarında bulunan Yörük köyleri Ahmetli, Yeniköy, Özbey ve Kaplancık köylerinin sınırlarında bulunan dolomit ocağı için verilen son ÇED kararı mahkemeden döndü. Bölge halkı tarafından Özaştan Madencilik’e ait dolomit ocağının ‘Kırma Eleme Tesisi Kapasite Artışı ve Pasa Değerlendirme Projesi’ ile ilgili verilen ‘ÇED olumlu’ kararı bilirkişi raporu doğrultusunda iptal edildi. İzmir 2’nci İdare Mahkemesi tarafından verilen kararda iptalin ana gerekçeleri ocak alanının etrafındaki zeytinlikler ve tarım arazileri yer aldı. Yine bölgede yaşayan koruma altındaki canlıların nasıl korunacağının ifade edilmemesi de iptal gerekçeler arasında.

Mahkeme kararı şu şekilde:

“Bakılan davada, yukarıda yer verilen bilirkişi raporundaki tespitler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dava konusu Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu işlemi Maden, Çevre ve Jeloji Mühendisliği açısından uygun bulunmuş ise de, ziraat mühendisliği ve orman mühendisliği açısından, proje ile işletilmesi planlanan kırma-eleme tesisinin işletilmesi sürecinde oluşabilecek tozun doğrudan işletme alanı çevresindeki 3 km sınırı içinde kalan daha düşük seviyede bulunan tarım alanları ve zeytinlik alanların üzerinde birikim göstereceği, dava konusu ÇED dosyasının incelenmesinden maden işletme sürecinin uzunluğu ve yıl içindeki çalışma süresi dikkate alındığında toz etkisinin devamlı ve etkili olacağı, projenin bulunduğu alan ve çevresinin 3 km sınırı içinde bulunan ova-yamaç şeklindeki fizyografyadaki alanların bölgede zeytin ağacı tarımının yapıldığı en eski tarım alanlarından biri olması, kırma-eleme tesisinin 3 km çapında yoğun olarak bulunan kapama bahçe şeklindeki zeytinlik alanlara olası etkileri ile ilgili açıklamaların ve alınacak önlemlerin yeterince açıklanmadığı, bu yönü ile ÇED dosyasının yetersiz/eksik hazırlanıldığı, proje alanında ve yapılacak yeni yollar ile kullanılan yolların güzergahlarının ve uzunluğunun belirlenmediği, yeni yolların yapımı ve kullanılan yolların ihyası sırasında kaç ağacın kesileceği, cinsi ve yaşları ile sahanın işletme süreci boyunca ağaçların artım miktarı kaybı hesaplanmadığı, güzergahın belirlenmesinde ormanların entansif ormancılığın yapılabileceğinden daha küçük parçalara bölünmemesinin dikkate alınmadığı, Bern sözleşmesi EK.II listesinde olan sürüngen ve kuş türlerinin nasıl korunacağı açıklanmadığı bilgilerine yer verilerek, bu bilgiler doğrultusunda yapılan değerlendirmeler neticesinde dava konusu Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu işlemi uygun bulunmamıştır. Bu durumda, yukarıda kısmen yer verilen hususlarla ilgili ÇED dosyasının yetersiz/eksik olarak hazırlandığı, proje ile işletilmesi planlanan kırma-eleme tesisinin işletilmesi sürecinde oluşabilecek tozun doğrudan işletme alanının 3 km çapında yoğun olarak bulunan kapama bahçe şeklindeki zeytinlik alanlarına olan etkisinin değerlendirilmediği, bu yönde bir tedbir alınmadığı, tozun zeytinlik alanlara zarar vereceği, zeytinlerin gelişmesine olumsuz etkisi olacağı görüldüğünden söz konusu proje ile ilgili olarak verilen "ÇED Olumlu" kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

AVUKATTAN İNŞAAT SEKTÖRÜ VURGUSU
Kararı değerlendiren Avukat Ahmet Gonca inşaat sektörünün taş ocaklarına olan etkisini belirterek “Bilindiği üzere ülkemizde lider sektör, inşaat sektörüdür. Yıllardır, memleketin tüm finans kaynakları, insan kaynakları ve bilgi kaynakları inşaat sektörü üzerinden paylaşım ve bölüşüme gitmektedir. İnşaat sektörünün temel ihtiyacı da hammaddedir. Hammadde ihtiyacı da yerleşim alanları içerisinde ve yakınında olan ve halen işletilmekte olan taş ocakları sorununu yaratmaktadır. Durmadan gelişen sektör, durmadan genişleyen taş ocağı ve kapasite artışı istemektedir. Bu vahşi yaklaşımın neticesi; suyun, ağacın, havanın kirlenmesi, bölge insanının, hayvanının, bitkisinin doğal habitatında yaşayamaz hale gelmesidir. Büyük bir çevre katliamı ve doğal yaşamda geri dönülemez hal ortaya çıkmaktadır” dedi.

‘KAPLANCIK KÖYLÜSÜ SESSİZ KALMADI’
Kaplancık köylülerinin çevre katliamına sessiz kalmadığını dile getiren Av. Gonca “Ancak, toprağını, ağacını, kelebeğini, sincabını, kirpisini, zeytinini, pamuğunu, mısırını canı ve evlatlarının geleceği bilen bir kısım Kaplancık Köyü sakini vatandaş, bu duruma sessiz kalmamış ve dava açmıştır. Yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporuyla, taş ocağı kapasite artışına ve pasa değerlendirme tesisine imkan veren ÇED Olumlu görüşünün hatalı olduğu tespit edilmiş, hukuka aykırı işlem mahkeme kararıyla iptal edilmiştir.” diye konuştu.

İL TARIM’DAN OLUMSUZ GÖRÜŞ!
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün olumsuz görüşüne rağmen ÇED kararının verilmesine de dikkat çeken Av. Gonca şu ifadeleri kullandı: Enteresan olan ise; yargılamanın öncesinde de İl Tarım Ve Orman Müdürlüğü bu projeye karşı olumsuz tavrını ortaya koysa da ÇED Olumlu kararının tesis edilmiş olmasıdır. İdarenin, kendi içinde bu durumu sorgulaması gerektiğine ve varsa kastı ya da ihmali olan kamu görevlileri hakkında işlem tesis etmesi gerektiğine inanmaktayız. Vatandaşların; suyunu, toprağını, çevresini, kelebeğini, evlatlarının geleceğini savunmak için açtığı işbu davada görev yapan ve bilimden ayrılmayan tüm akademik bilirkişilere ve hukukun üstünlüğünü ve tarafsızlığını bir kez daha ortaya koyan mahkemeye teşekkürü bir borç bilmekteyiz.