Suat Akbal’ın Vekili Av. C. Nevres Erbaşı, konuya ilişkin olarak,  “İş sözleşmesinin,  işverene ücret ödeme borcunun yanı sıra işyerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini alma borcu altına da sokmakta olduğunu, bu borcun işçiyi koruma ve gözetme borcu olarak adlandırıldığı, işverenin gözetme borcuna aykırı davranması sonucu zarara uğrayan işçi veya hak sahiplerine karşı akdi bir tazminat sorumluluğu bulunduğunu, bu nedenlerle, müvekkilleri adına ilgili firma aleyhinde iş mahkemesinde maddi ve manevi tazminat davası açacaklarını” belirtip, sözlerine şöyle devam etti. “SGK ve ilgili yönetimlere dava açmayı düşünmekteyiz. Zira buradaki davanın esası, devletin işveren üzerinde denetim ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmemesidir. İşverenin iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyup uymadığının denetimi devletin kamu hizmetinin bir parçasıdır. Devlet (Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve iş yerinin bağlı bulunduğu belediye) iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uygunluk açısından işvereni denetlemezse hizmet kusuru gerçekleşir. Buna bağlı olarak devlet işçinin meslek hastalığına yakalanmasında veya iş kazasına maruziyetinde tazminat ödeme yükümlülüğü altına girer.” "BU KADAR RESMİ RAPOR DA MI YALAN?" Öte yandan HEPER'in mağdur ettiği işçi Suat Akbal, tedavi sürecinde üniversite ve devlet hastaneleri ile SGK'dan aldığı rapor ve belgelerle durumunun net olarak ortada olduğunu belirterek, "4 yıldır İzmir ve İstanbul'da birçok üniversite hastanesi ve devlet hastanesinde kontrollerim yapıldı. Bu kontroller sonrası bana verilen raporlar elimde mevcut. Devletin kayıtlarında da yer alan bu kadar raporu nasıl inkar edecekler?" dedi.   Kaynak: Gerçek Haberci Gazete Ege Öncü Şehir Akmedyahaber