İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Torbalı'da büyükbaş hayvan besi ve süt üretimi yapan İsmail Emin Kentli, İzmir çiftçisinin yıllardır üvey evlat muamelesi gördüğünü söyledi. Hükümetin, desteklemelerde gelişmiş ve gelişmekte olan illeri ve ilçeleri ayırdırğını ifade eden Kentli, "Haklı olarak gelişmekte olan yerlere öncelik veriyor. Tarım ve hayvancılık konusunda da gelişmekte olan illlere öncelik tanıyor. İzmir'de bu kapsamda bölgenin gelişmiş bir yöresi olarak teşviklerden ve primlerden en son yararlanıyor. Diğer illere prim desteği yüzde 50-60 seviyesindeyken İzmir'de bu daha az oluyor. Ama bugün İzmir'de tarım ya da hayvancılıkla uğraşan bir insan Türkiye'nin genelindeki bütün sıkıntıları aynı şekilde hissediyor. Bunu yaparken hakkaniyetli olmaları lazım. Mesela teşvikler gelişmekte olan il ve ilçelere daha erken geliyor. Aynı zamanda İzmir'e de gelebilir. Hibe konusunda İzmir kapsama alınabilir. Çünkü maliyetler diğer yörelerdeki çiftçilerin maliyetlerinden düşük değil. Mazota da gübreye de ilaca da aynı parayı ödüyoruz. Arada yarım saatlik mesafe var ancak Manisa, teşviklerde ve primlerde İzmir'e göre daha önce geliyor. Yıllardır bu konuda kendimizi sorgulayıp gündeme getirmeye çalışıyoruz." diye konuştu. BÖYLE GİDERSE HAYVANCILIK BİTER Torbalı'da büyükbaş süt hayvancılığı ve ona yönelik tarım yaptığını ifade eden Kentli, "Siyaseten değil ama devletin imkanları doğrultusunda bu uygulamayı yaptığına inanıyorum. Malum ekonomik sıkıntılarla boğuşan bir ülkeyiz. Ama bunun daha iyi yapılabileceğini düşünüyorum." dedi. İzmir'de tarıma ve hayvancılığa yeterli destek verilmesi halinde çiftçinin daha fazla üreteceğini ve dolayısıyla ekonomiye katkı sağalayacağına dikkat çeken Kentli, şöyle devam etti: Giderlerdeki artılar, aldığımız zamların önünden geliyor. Süte 2 lira taban fiyatı kondu, biz daha bu 2 liralık taban fiyatı alamadan bütün süt yemlerine zam geldi. Ne oldu, elimizdeki zam gitti, hiç bir şey kalmadı. Öyle bir süreçteyiz ki, zamlar alınan prim ve çiftçi ürünlerinin önünden gidiyor. Zaten sütçülüğün sürdürülebilir bir durumu kalmadığı gibi, besiciliğin de sürdürülebilir bir konumu kalmadığına inanıyorum. Bu şekilde giderse ülkedeki hayvancılığın orta ve uzun vadede tamamen biteceği kanaatindeyim.Ortalama bir hayvancılık yapan çiftçinin kaba yemi ve otunu kendisinin üretebildiğini ifade eden Kentli, "Çiftçi, hayvanlarına yem üretebilir ancak yemin vasfı nasıl olur onu bilemem. Ben süt ve besi yemini dışardan alıyorum. Süt ve besi yemi üretimi konusunda kendi çalışanlarımızla bunu ne kadar yapabiliriz açıkçası şüpheliyim." dedi.