İRAN'da ekonomik gerekçelerle rejim karşıtı grupların sokağa inerek gösterilerde bulunması ve bu çıkan olaylada 30'a yakın kişinin hayatını kaybetmesi 'ülkede rejim mi değişiyor' tartışmalarını da gündeme getirmişti. Eylemcileri de eski Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'ın azmettirdiği konuşuldu.Yaklaşık iki hafta süren olaylar devrim muhafızlarının sokağa inmesinin ardından son bulduğu açıklandı. Devrim Muhafızları dün zafer ilan etti. Tüm bu gelişmelerin ardından ise Ahmedinejad'ın Hamaney'in emriyle tutuklandığı haberleri Arap medyasında yer alsa da bu iddia kısa bir süre sonra yalanlandı. Peki İran'daki son durum ne? Olaylar tamamen bitti mi, yeniden başlama ihtimali var mı? Sokağın nabzını tutan Habertürk'ten Çetin Çetiner İran Devrim Muhafızları daha önce de olayları bastırdıklarına yönelik açıklama yapmasına rağmen gösterilerin devam ettiğine dikkat çekti. Çetiner şu değerlendirmelerde bulundu: İran’ın en muhafazakâr kentlerinden Meşhed’de başlayıp diğer kentlere yayılan kargaşa, ülkedeki ekonomik çaresizliğin siyasi hayatı nasıl etkilediğiyle ilgili süreci gözler önüne serdi. Hayat pahalılığı, yolsuzluk iddiaları, emeklilerin maaşlarının ödenememesi, petrol fiyatlarında yükselme ve satın alma gücünün giderek düşmesi gibi ekonomik dezavantajlar, İran halkını uzun zamandır rahatsız ediyordu. “Yumurta fiyatlarının artması” gibi sembolik bir detay, fitili ateşledi. ABD'NİN AMBARGOSUNDAN KURTULMA HAYALİ Çünkü ambargolardan sıkılan ve yurt dışındaki dondurulmuş varlıklarına erişemeyen halk, eski ABD Başkanı Barack Obama önderliğinde başlatılan nükleer müzakere süreci ile birlikte ekonomik sıkıntıların kalkmasını bekliyordu. Mahmud Ahmedinejad’dan sonra cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Hasan Ruhani’nin de vaadi buydu ancak yeni ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’ı doğrudan hedef alması, İran halkında geleceğe dair ne umut varsa yok etti. Gösterilerin olmaması, halkın sosyo-ekonomik kaygılar nedeniyle demokratik ifade haklarını kullanmak istediğini gösterdi. Özellikle meclisten geçen bütçede sosyal refaha aktarılması beklenen büyük payın güvenlik harcamaları kaleminde toplanması ise bardağı taşırdı. Sokağa inen halk, Yemen’de ve Suriye’de yürütülen vekalet savaşının ne insani ne de mali yükünü taşımak istemediğini açıkça beyan etti. TRUMP’IN MESAJLARI TERS TEPTİ İran sağı, 1999 ve 2009 olaylarını organize haldeki reformcu sol grubu sertlikle ezmişti. Ancak bugün manzara çok farklı. Reformcuların karşısında, İran sağını temsil eden halk da sokağa çıktı fakat bu bir çatışmaya dönmedi. İran siyasileri ve şahinler, Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun açıklamalarının ardından “Dış güçler içişlerimize müdahale ediyor” söylemi etrafında toplumun farklı arayışlardaki kesimlerini birleştirmeyi başardı. Sokaklar boşalmaya başladı. RUHANİ’NİN ELİ GÜÇLENDİ  Gösterilerin ilk ve orta süreçteki asıl dinamosunu oluşturan 23-33 yaş dilimindeki gençler, şimdilik evlerine çekildi. Ancak İran’daki ekonomik sıkıntılar devam ederse işler yeniden karışabilir. Her ne kadar ekonomik vaatlerini yerine getirme konusunda başarısız sayılsa da İran siyasi kulislerinde Ruhani’in bu süreçten muhafazakâr kanada karşı kârlı çıktığı ifade ediliyor. Ruhani, Suriye ve Irak politikasına daha gerçekçi bir yol haritası çizebilir hale geldi.