Türkiye’de yaklaşık 40 bin yabancı çobanın çalıştığını, ancak bu kişilerin sosyal güvence sorunları yaşadığını belirten sektör temsilcileri, 40 bin TL maaşa rağmen Türk işçi bulunamadığını iddia etti. Bunun yanında Türkiye’de 150 bin çoban açığı bulunduğu ve hayvancılık sektörünün çöküşe doğru gittiği belirtildi. Torbalı Ziraat Odası Başkanı Yılmaz Girgin ise,  İzmir’de daha çok ahır hayvancılığı yapıldığını belirterek, Türklerin bu alanda çalışmak istemediğini kaydetti. Girgin, kendi çiftliğinde yabancı çobanları istihdam ettiğini vurgulayarak, “Her yerde Türk çoban aradım. Ancak maalesef Türkler bu işi yapmak istemiyor. Burada mevzu maaş değil. Maaşı ne kadar yüksek tutarsanız tutun, insanlar köy hayatından uzaklaştı. Tarım çok zor bir iş, hayvancılık ondan daha zor. Hayvanları bırakıp bir düğüne bile gidemezsiniz. Bu işin tatili olmaz. Her gün bu hayvanlara bakmak ve beslemekle yükümlüsünüz. Türkler bu sorumluluğu almak istemiyor” dedi.

Köyden çıkan dönmüyor

Torbalı Ziraat Odası’na kayıtlı 3 bin tarım işçisi olduğunu belirten Girgin, bu rakamın yüzde 99’unun Suriyeli olduğunu söyledi. Girgin, Afgan ve Suriyeli çalışanların gitmesi halinde tarımda ve hayvancılıkta büyük bir kriz yaşanacağının altını çizerek, “Türkiye’de yüzlerce üniversite var. Tarımda ve hayvancılıkta Türk çalışan istihdam edemememiz bence bundan kaynaklı. Köyden çıkıp üniversiteye giden adam geri dönüp işini yapmak istemiyor. Masa başı iş istiyor. Bu işin teşvik edilmesi için, kişilerin bu işten para kazanabileceğine inanması lazım. Hayvancılık zor iş, herkes yapamaz” ifadelerini kullandı.

Hayvancılık zor ama zevkli

Küçük yaşlardan beri köyde yaşayan 20 yaşındaki ikiz kardeşler Yasin ve Yusuf Devrent ise, hayvancılığı çok sevdiklerini ve severek de yaptıklarını belirtti. Motosikletlerini satarak aldıkları hayvanları ile küçük bir çiftlik kurduklarını belirten Devrent kardeşler, hayvancılığın oldukça zor bir iş olduğunun altını çizdi. Hayvancılık mesleğinin de çobanlığın da oldukça maliyetli ve zor bir iş olduğunu belirten Yasin Devrent, “İşimizin en zor yanı, hayvanları bırakamamak. Her zaman onlarla ilgilenmek gerekiyor. Ancak en güzel yanı da hep onlarla iç içe olmak. Koşulsuz sevgiyi sadece hayvanlar gösteriyor” dedi. Devletin tarım ve hayvancılıkla uğraşanlara destekleri olduğunu kaydeden Yasin Devrent, bu desteklerin yeterli olmadığını vurguladı.

Kardeşi Yusuf Devrent ise, Türk gençlerinin maliyetler nedeniyle hayvancılık yapamadıklarını belirterek, “Türk gençleri işin maliyetli olması nedeniyle bu işi yapmıyorlar. Ekonomi kötü olduğundan sermaye bulmak çok zor. Afganlara, Suriyelilere az maaş verdikleri için onlar bu işi yapıyor. Onların yerine Türk gençlerinin bu işi yapmasını çok istiyoruz” ifadelerini kullandı. Köyde büyüdüklerini söyleyen Yusuf Devrent, “Biz zaten köyde büyüdük. Köy hayatına hakimiz. Köy hayatını seviyoruz. Hayvanlarla iç içe olmak huzur veriyor. Bu işten zevk alıyoruz. Sevdiğimiz için de bu işe devam ediyoruz” dedi.

“Yabancıları istemiyoruz”

Sevilen isimden acı haber geldi Sevilen isimden acı haber geldi

“Yemlerimizin hepsi doğal. Tarlaya kendimiz ekiyoruz, kendimiz biçiyoruz, kendimiz hasat yapıyoruz” diyen Yusuf Devrent, “Her şey doğal olarak yapılıyor. Ancak tabii ki ineklerin beslenebilmesi için yem desteği alıyoruz. Ancak yüzde 90 kendi tarlamızdan yem veriyoruz” dedi. Yabancı çobanların bu işten oldukça az para aldıkları için daha çok tercih edildiklerini kaydeden Devrent kardeşler, “Suriyelileri ve Afganlıları ülkemizde istemiyoruz. Çünkü onlara az para verdikleri için onları çalıştırıyorlar. Türk gençlerine sahip çıksınlar, yatırımı Türk gençlerine yapsınlar. Onlar çok daha değerli” ifadelerini kullandı.

“Gençlere destek gerek”

Devletten genç çiftçilere özel bir destek göremediklerini belirten Yusuf Devrent, “Ben bugüne kadar destek görmedim. Üretimi bitirmek istiyorlar. Geçen yıl mazot 27 TL idi. Şimdi 45 TL oldu. Buğday geçen yıl 6 TL’den satılıyordu, şimdi ise 8 TL. Onun da 1 TL’si devlet desteği, normalde satış fiyatı 7 TL. Durumumuz çok kötü aslında. Biz kendi yerimizi ekip biçiyoruz. Buğday, arpa, yulaf ekiyoruz. Onları balya yaptırıyoruz, hayvanlarımıza veriyoruz. Şu an yem fiyatı çok yükseklerde. Çuvalı 400-500 TL olmuş. Böyle giderse üretim bitecek. Türk gencine destek olmalılar ki üretim ve hayvancılık devam etsin” diye konuştu.

Editör: Ömer Dur