Tüm dünyada büyük bir hızla artan obezite, ciddi bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Günümüzde dünyanın hemen hemen her yerinde obezitenin görülme sıklığı her geçen gün artmaktadır. Bu durum sadece yetişkin kadın ve erkekleri değil, çocukları ve adölesan dönemdeki gençleri de olumsuz yönde  etkilemektedir. Obezite beraberinde diğer pek çok hastalığın oluşma riskini de arttırır. Başta kalp ve damar hastalıkları olmak üzere, diyabet, hipertansiyon, bazı kanser türleri, kas iskelet sistemi hastalıkları gibi hastalıkların oluşmasına sebep olabilir ve yaşam kalitenizi olumsuz yönde etkiler.

Obezitenin en önde gelen nedenlerinden ikisi yetersiz ve dengesiz  beslenme alışkanlığı ve fiziksel aktivite yetersizliğidir. Aldığınız kalori ve harcadığınız enerji arasındaki denge sizin kilonuzu belirlemektedir. Eğer yaktığınız kalori miktarından fazla kalori alıyorsanız kilo almaya başlarsınız. Bunların yanında yanlış beslenme alışkanlıkları da önemli nedenler arasında. Hazır gıda tüketimi, çok yağlı, çok şekerli, çok tuzlu gıda tüketimi, tek tip beslenme, öğün atlama gibi yapılan yanlışlar obezitenin oluşmasına ve artmasına neden olmaktadır.  Yapılan çalışmalar da obezitenin en önemli nedenlerinden biri de genetik faktörlerdir. Aile de obezite hastalığı olan kişilerin genetik olarak bu hastalığa yakalanma riskleri yüksektir. Tüm bunlara ek olarak kullanılan ilaçlar, psikolojik faktörler, hastalıklar kişilerin kilo alımında etken olabilir.

Obezite tedavisinde amaç, gerçekçi bir vücut ağırlığı kaybı hedeflenerek, obeziteye ilişkin riskleri azaltmaktır. Aynı zamanda bireye yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığını kazandırıp ve yaşam kalitesini yükseltmektir. Obez ve morbid  obez kişilerde kilo kaybı kısa sürede ulaşılır bir hedef olamasa bile sağlıklı bir yaşam tarzı için bireylerin motive olabileceği gerçekçi hedefler konulabilir.