1995 İstanbul doğumlu Gülbeniz Gülgün de çocukluğundan itibaren kimyayla ilgili işlere, bitkilere, onların iyileştirici özelliklerine meraklıdır. Aileden gelen bu merak, Gülbeniz Gülgün’ün eğitiminde de yönlendirici olur. Koç Üniversitesi Kimya Biyoloji Mühendisliği mezunu Gülbeniz Gülgün, “Ayrıca Viyana Teknik Üniversitesi’nde yine kimya ve biyoloji üzerine eğitim aldım. Dünya yaklaşık son 10 yıldır neredeyse ışık hızıyla klasik ticaretten dijitale yöneliyor. Bu nedenle okul bittikten sonra bir süre dijital dünyayla ilgilendim, orada neler oluyor bakmak istedim. Yaklaşık 2 yıl İngiliz-Japon ortaklığı olan bir ajansta dijital pazarlama üzerine çalıştım. Çünkü biz şirketimizde de mevcut olan dijital ekibimizi geliştirmeyi planlıyorduk. O nedenle bu konuda kendimi uluslararası bir firmada geliştirmek, daha sonra kendi şirketimizde de bazı şeyleri anlamak, kontrol edebilmek ve bu konuda iyi bir ekip kurabilmek istedim. Tüm bu deneyimlerin ardından da aile şirketinde çalışmak için babamla konuştum. Konuşma sonrası da pazartesi büyük bir heyecanla işe başladım” diyerek, kariyer yolculuğunu paylaştı.

ROTAYI TORBALI’YA ÇEVİRDİLER

İstanbul Fatih’te küçük bir imalathane ve depoda başlayan üretim yolculuğunun daha sonra Kağıthane’de devam ettiğini anlatan Gülbeniz Gülgün, İzmir serüvenin başlama hikayesini ise şöyle aktardı:

“Artan iş hacmi, uluslararası firmalardan gelen yoğun talepler doğrultusunda büyüme kararı aldık. Yer arayışına girdik. Herkesin büyümek için İstanbul’a gittiği bir süreçte biz ise yönümüzü 2018’de İzmir’e çevirdik. 2020’de Torbalı Karma ve Mobilya Organize Sanayi Bölgesi’nde üretim tesisi kurmak için harekete geçtik. Şirket merkezimiz İstanbul olsa da artık üretimle birlikte İzmir, şirket hedeflerimiz için stratejik bir yerde konumlanıyor. Kurucumuz babam Hakan Gülgün İstanbul’da, ben üretimin başında Torbalı’dayım. Çalışanlarımızın da yüzde 90’ı Torbalı’ya geldi.”

YENİ YATIRIMLAR YOLDA

ÜRETİM tesisini İzmir’e taşımanın son dönemde aldıkları en iyi karar olduğunu söyleyen Gülbeniz Gülgün, “Pandemi nedeniyle süreç biraz yavaş ilerlese de önümüzdeki denemde İzmir’de yeni yatırım hamlelerimiz olacak. Burada gıda takviyesi ürünleri üretmeyi de planlıyoruz. Bunu saç ve cilt için yapacağız. Avrupa’da bu ürünlere büyük bir talep var. Bunun yanı sıra, benim İzmir’de gerçekleştirmek istediğim birkaç hayalim daha var. Torbalı’da orijini belli endemik türler üzerine AR-GE çalışmalarını tamamlayıp üründen ziyade katma değer yaratacağımız bitkisel hammaddeye yatırım yaparak elde ettiklerimizi iç ve dış piyasaya satmak istiyoruz. Örnek olarak; mentol üreticisi dünyada çok az, nane üretimini destekleyip ondan bir mentol elde etmek ve bunu pazarlamak anlamında Torbalı uygun bir lokasyon. Tarım sektörü de güçlü. Sözleşmeli üretim modeliyle destek olunabilir. Tarıma ve yöre halkına da bu anlamda destek sağlanır. Arazi ve verimli toprakların potansiyelini değerlendirerek kooperatiflerle de işbirliği içinde çalışmayı planlıyoruz” diyerek, önümüzdeki 5 yıllık yol haritalarını paylaştı.