Karakuyu Mahallesi’nde 32 yaşındaki Gökhan Akbulut, tahnit sanatı ile ölmüş hayvanlara yeniden hayat veriyor. Güvenlik görevlisi olarak çalıştığı işinden ayrılıp bırakıp bu alana yönelen ve profesyonel olarak mesleğini icra eden genç tahnitçi, yaşamını çeşitli nedenlerle yitirmiş olan hayvanların içini dolduruyor. Şimdiye kadar doldurduğu hayvanlar arasında timsah, tilki, yılan, kuzu, çakal kuş türleri dolduran Akbulut, geçtiğimiz günlerde de ilk defa devekuşunu doldurarak ona yeniden hayat verdi. Amacının daha büyük memeli hayvanlar doldurmak olduğunu belirten Gökhan Akbulut, her geçen gün kendisini geliştirdiğini de sözlerine ekledi.

‘İNTERNETTEN ARAŞTIRARAK TAHNİTE BAŞLADIM’

Avlanan hayvanı saklamanın en güzel yönteminin doldurma sanatı olduğunu dile getiren Akbulut, şunları söyledi: “Doldurulmuş hayvanlara karşı ilgim vardı. Bundan 11 yıl önce bu hayvanlardan satan bir dükkâna girdim ve almak istedim. Ancak fiyatta anlaşamadığım için alamadım. Sonra inat ettim ve bunun internetten nasıl yapıldığını araştırdım. Birkaç denemeden sonra başardım ve hayvan doldurmaya başladım. Artık ben de tam bir profesyonel olarak bu işi yürütüyorum.”

‘ÖLEN HAYVANLARI ‘ATMAYIN, BANA GÖNDERİN’

Uzun yıllardır avcılık yaptığını ve ölen hayvanların yok olmasına gönlünün razı olmadığını söyleyen Gökhan Akbulut, “Hobi olarak başladığım bu işi artık profesyonel olarak sürdürüyorum” dedi. Üretim ve yetiştirme çiftliklerinde doğal sebeplerle veya hastalıktan ölen hayvanları ‘atmayın, bana gönderin. Tahnit sanatıyla ölümsüzleştireyim’ diyerek istediğini anlatan Akbulut, 11 yılda bini aşkın hayvanı ölümsüzleştirdiği ve bu işin çok basit olmadığını anlattı.

TAHNİT NASIL YAPILIR?

Akbulut, “Hayvanın ilk önce derisini yüzüyorum. Hayvanın vücut ölçülerine bire bir uyum sağlayan gövdeleri veya mankenleri kullanarak hayvanın derisini mankene geçiriyorum. Kokmaması ve çürümemesi için gerekli ilaçlar kullanıyorum. Bu da çok komplike bir iştir. Çok karmaşıktır. Deri üzerinde yapılan işlemler bittikten sonra, deriyi mankene giydiriyoruz. Ardından göz pınarları, kulak, burun gibi yerler gerçeğe en yakın şekilde boyanıyor” dedi. Gökhan Akbulut ayrıca, doldurulan hayvanların rutubetli ortamlardan uzak tutulması gerektiğini de sözlerine ekledi