Eğitim Sen Torbalı Temsilciliği 11. Olağan genel Kurulunu gerçekleştirdi. Konuşmanın ardından faaliyet ve mali raporların okunduğu ve aklandığı kongrede 5 yürütme kurulu ve 55 şube delegesini belirlemek üzere tek liste seçime girdi. Seçim sonucuna göre eğitim sen torbalı temsilciliği yürütme kurulu Nuri Önder, Ahmet Gündüz, Çiğdem Narin, Bilgin İçme ve Asker Akyol’dan oluştu. Kongreye Torbalı Aşık Mahsunu CemEvi Başkanı Naci Daşdan, Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal ve yürütme kurulu üyeleri Müjdat Çalış, Vedat Safi ve Canan Kebeç katıldı.

NURİ ÖNDER’DEN AÇIKLAMALAR

Bir önceki dönem Yürütmesi Baş Temsilcisi Nuri Önder açılış konuşmasına Dünyada ve Türkiye’de yaşananları kısaca özetleyerek başladı. “Bir tarafta kendi halkını sefalete teslim eden emperyalist devletler içerde dibe vuran politikalarını, başka ülkelerde savaş çıkartarak ayakta tutmaya çalışmaktadır. Ülkemizde de benzer bir durum söz konusudur. Bir tarafta gittikçe derinleşen kriz, artan işsizlik ve yoksulluk, hız kesmeden devam eden kadın ve iş cinayetleri, özelleştirme politikaları sonucunda eğitim ve sağlıkta yaşanılan çöküş devam ederken diğer tarafta Kanal İstanbul, yerli otomobil ve Libya’ya asker gönderme söylemleri ile işçi ve emekçiler kendi gerçekliklerinden uzaklaştırılmaya, yandaş sermayeye de yeni pazarlar yaratılmaya çalışılmaktadır” dedi.

EĞİTİM SEN’E GÜÇ VERMEYE DAVET

Açıklamalarını sürdüren Önder, “Eğitim Sen işte böyle bir süreçte kongreye gitmektedir. Bu kongre işçi ve emekçilere dayatılan bu tablonun ancak ve ancak yine işçi ve emekçilerin birleşik örgütlü gücü ile aşılabileceğini vurgulayan bir kongredir. Ne korkuya ne de yılgınlığa kapılma lüksümüz yoktur. Çünkü ülkeyi bu hale getirenlerin unutturmaya çalıştığı şeyi biz unutmadık ve onu tüm emekçilere hatırlatmak tek görevimiz. Bizler Ülkenin en zengin %1’ne, toplam ulusal gelirin %54’nü peşkeş çeken adaletsizliğinin, emekçilerin ortak mücadelesi ile sona erdirilebileceğini biliyoruz. Bu ortak mücadelenin emekçilere dayatılan rekabete dayanışma ile cevap vererek yükseltileceğini, insanca yaşam ve güvenli bir gelecek beklentisinin bireysel çabalarla değil ancak örgütlü bir tutumla sağlanabileceğini biliyoruz. İnsanlık tarihinin mücadele birikim ve deneyimi, bu gerçeği bizim önümüze koymaktadır. Öyleyse hepimize görev düşüyor; bu görev, iş yerimiz olan tüm okullarda eğitim emekçilerini bu birleşik mücadeleye kazanmaktır. Işığını akıldan, bilimden ve insanlığın evrensel değerlerinden alan Eğitim Sen’in güneşi saldırılar, hak gaspları, savaş ve sömürü karşısındaki mücadelede yolumuzu aydınlatmaya ve umut olmaya devam edecektir. Önümüzdeki üç yıl işte bu kararlılık ve sabırla örgütlenecektir. Eğitim emekçilerine dayatılan her angarya çalışma, her hak gaspı, her keyfi tutum Eğitim Sen’n gündemi ve mücadele nedenidir. Buradan bir kez daha tüm eğitim emekçilerini Eğitim Sen çatısı altında örgütlenmeye, Eğitim Sen’e güç vermeye çağırıyoruz” dedi.