Dertleri muhalefet olarak iyi kötüyü göstermek, yapıcı eleştirilerde bulunmak değil. Tabanda var olabilmek. Tabanda var olunca ilk anketten aday olarak çıkmak.

Ancak hesaplayamadıkları bir şey var. AK Parti’nin varlığı ve yokluğu 2023 seçimlerine bağlı.

Gerçekten bugünleri yaşayıp 2023’te AK Parti’nin adayı olmak isteyen kişilerdeki öngörü ve özgüvene hayran kalmamak mümkün değil.

Eskiden İstanbul’un soğuğu bizi vururdu şimdi ise siyaseti bizim derdimiz tasamız oldu.

İstanbul’da yaşanan malum hava şartları ilçemizin birinci gündemi oldu.

Gerçi sadece bizim ilçemiz değil Ülkenin birinci gündem maddesi oldu.

Bir belediye başkanına ‘restoranda ne işin vardı’ diye soracak kadar cüretkar ve ukalayız.

Ya bu adam belediye başkanı gider, gitmez ama çalışma adına hiçbir şey yapılmaz ise eleştirirsin.

Adam sanki belediye başkanı değil ekip başı veya çavuş.

Biraz adalet, sadece biraz..!

Seçilmiş bir kişiye ne saygı var, ne de tahammül.

Ekrem İmamoğlu da bizimle aynı başlığı kullanmış “Vurun abalıya.”

Aynı şey çöken İstanbul hava alanı için de geçerli, Tayyip Erdoğan mı çatının imalatında çalıştı ki suçlu ilan ediyoruz.

Kulun yaptığı bir şey. Bugün sıfır araç alıyorsun bozuluyor, arıza veriyor. Olabilecek şeyler bunlar.

 “İmamoğlu İstanbul’un üzerine branda mı germeliydi.” Çatıların dayanmadığı İstanbul için biraz merhametli olun.

Bu böyle devam ederse CHP’li kişilerde Konya’daki kuraklığın sebebi AK Partili Belediye derse ne olur halimiz.

Cehalet her yerimizden akıyor.

İlçemizde ise aklımızla alay ediliyor.

Geçtiğimiz günlerde AK Parti’nin bir toplantısında konuşan Özgür Erman Çağlar şu ifadelere yer veriyor.

8 ay önce biz bugünleri gördüğümüz için aday olduk.

İsmet Bey’in stratejisi yetersiz kaldı seçimi almaya. Herkes merak edecek şimdi ara seçimin kahramanını.

Hayda…

Demek ki İsmail Uygur bu işin hakkını veriyordu.

Neden her mecliste gerginlik yaratıyordunuz.

Siz madem iğnenin deliğinden Bağdat’ı görüyorsunuz.

Destek olsaydınız.

Seçimin ertesi günü aday adaylık savaşınız başladı ve işi yargıya götürdünüz.

2018 yılında bitmesi gereken okulların son müjdesini 2022 de yine müjdeliyorsunuz.

Aradan yine bir iki ay geçti.

İsmail Uygur’un çabalarıyla başlatılan Ayrancılar imarı için ise sorunu vekilimiz çözdü dediniz.

Çevre Şehircilik Bakanlığının cevabı ve dilekçesinde cevaben Torbalı Belediyesi yazıyor. Pentagon Belediyesi değil. Biz sadece bu çalışmaya taş koymadık diyebilirsiniz.

Kemalpaşa kavşağı için yeni bir müjde yok mu?

İZSU ayak diretiyor diyorsunuz.

Tedaş’ın bölgedeki çalışmaları yeni bitti. 10 gün ya oluyor ya olmuyor.

İZSU çalışmaları başladı 500 metresi bitti geri kalan 800 metrelik kanal çalışması var. Yaklaşık 15 bilemedin 20 güne biter.

Ama anlatırken öyle bir anlatıyorsunuz ki işin aksamasının tek sebebi İZSU.

Sevgili okurlar, sevgili Torbalı halkı siz bu yapılan açıklamalara bakmayın. Siz bu zor günlerde tencerenizi kaynatmanın hesabını yapın. Siyasetçinin tuzu kara dökülmeyecek kadar kuru.

Sayın, çok saygı değer muhalefet siz bırakın iğnenin deliğinden Bağdat’ı görüyorsunuz bir falcı gibi bakın memleketin hali ne olacak. Bize gelecekle ilgili müjdeler verin.

Allah rızası için ekonomi anlamında millete yol haritası açıklayın. Bugün siz abalıya vuruyorsunuz ama yarın bu geçim derdi olan vatandaş sandığa bir vurduğunda yedi düvelden ses gelecek.

Bugün ekonomiye karşı duyarsızlığınız yarın seçim sonuçlarına sirayet edecektir.

Sevgili okurlar dediğim gibi siz bırakın siyasetçinin gündemini çok zor günler geçiriyoruz. Siz siyasetçiyi değil tencerenin sesini dinleyin.

Bugün tencereden gelen ses mutlu etsin sizi, siyasetçinin açıklamaları müjdeleri çok gerçekçi değil.

Sonsöz:
Ya sırtımıza alıp taşıyoruz, ya ayağımızın altına alıp çiğniyoruz, öğrenemedik bir türlü yan yana yürümeyi. (Ömer Hayyam)