Ramazan ayında doğmuştu, 1964’te. Hemen adının başına Ramazan eklemişlerdi anne-babası.
Yeşilçam’ın unutulmaz karakterlerinden ‘Tatar Ramazan’, lakabı o kadar mert, cesur ve korkusuzdu ki Kadir İnanır’dan çok O’na yakışmıştı.

Malum pazarcı mafyasına karşı beline beylik silahını takmış, ‘Gelip öldüreceklerse öldürsünler’ diye kimsenin yapamayacağını yapmıştı.

Şehir içinde olan gece kulüplerini ‘Aman başına iş alma’ diyenlere rağmen sanayiye yollamış, insanların gece saatlerinde ailesiyle çarşıya inebilmesinin yolunu açmıştı.

Doğrusundan kimse alıkoyamaz, hedefi neyse ona giderdi…
Yürekliydi, çalışkandı ve sabırlıydı.


Öfkede fırtına, sevgide denizdi...
Vefalıydı, yol yürünecek adamdı…

Yaklaşık 5 yıl beraber çalıştık, haberlerini yazdım, fotoğraflarını çektim.
O’nun yanında gazeteci olarak çalışmak zordur, kelime hatalarını bulur, hangi açıdan fotoğraf çekmen gerektiğini bilir, fazla deklanşör sesini de sevmezdi.

Belediye seçimini kazandığında, Atatürk Anıtı’ndan belediyeye geçince fotoğraflarını çekerken zaman zaman geri geri yürümek zorunda kalıyordum.
Bunu gören başkan Uygur, ‘İbrahim geri geri yürüme sen bize lazımsın!’ demişti.
Eee sen de bize lazımdın be başkan. Nereye gittin şimdi?


‘Aday adayı oldu’, ‘Aday oldu’, ‘Seçimi kazandı’ ve sonrası… Tek tek yazdım haberlerini peki ya son haberi…
Söylesenize nasıl yazılır ‘Hayatını kaybetti’ diye.

Adem Abi  (Aksakallı) vefat haberini girmemi istediğinde, başlayamamıştım haber yazımına.
‘Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur’ diye yazdım, yazılırdı bu çok kolay. Cümlenin sonuna yaz bakalım ‘Hayatını kaybetti’ diye…
İki kelime, boğazları düğümleyen, elleri titreten iki kelime…
Beyaz ceketli fotoğrafına yazsın bakalım benim diyen gazeteci ‘Acı haber’ diye…

 

Kim baş sağlığı dilemedi ki. Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş, Yılmaz Büyükerşen, Zeydan Karalar, Faik Öztrak, Özgür Özel, Sezgin Tanrıkulu…
Torbalı’da tam 3 defa seçim kazanarak bir ilki gerçekleştiren, Torbalı’nın her dönem bağrına bastığı o isim için rakipleri de siyaseti bir kenara bıraktı.
Birbirlerine zaman zaman sert sözlerle yüklenen Atilla Kaya da mezarının başındaydı, Selman Günaydın da… Binali Yıldırım da O’nun için mesaj yayınladı, 2019’da Tunç Soyer’e rakip olan Nihat Zeybekçi de… Delege seçimlerinde kıyasıya mücadele yürüten Övünç Demir de…


Torbalı O’na ağladı.
Zaman zaman tartışılsa da duruşundan vazgeçmeyen, Torbalı’ya gelmiş geçmiş en önemli liderlerden biriydi.
Efsaneydi, öyle de anılacak.

Efsane başkanı dün toprağa verdik.
Kalabalık dağıldıktan sonra kameramla bir kez daha yanına gittim.
Mezarının başında da an olsun yalnız bırakılmayan başkana son bir bakış, içimden tek söz ‘Allaha ısmarladık!’

Babam da severdi kendisini.
Bir dönem Ağalar Caddesi’ndeki gelinlik dükkanımızın önünden her geçişinde kullandığı makam arabasıyla o bilinen baş selamını vermeden geçmezdi.
Sadece bu selamı babamın onu sevmesine yetmişti. Kime selam vermeden geçerdi ki. Sırf selam verecek diye kaç defa trafik kazası geçirdiğini kendisi bile unutmuştu.
Başka da hiçbir sohbetleri yoktu babamla.
Onu da bir mayıs ayında kaybetmiştim.
Ne dersiniz belki şimdi yine baş selamı veriyordur, belki bu kez sohbet de ediyorlardır orada…

Ramazan ayında doğdu, Ramazan ayında aramızdan ayrıldı. Ölen abisi (Hikmet Uygur) ile aynı yaşta…

Güle güle büyük başkan, unutulmayacaksın. Torbalı’dan bir İsmail Uygur geçti…