Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç SonSözTV’ye konuk oldu. Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Kılıç, Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur'un vefatından sonra yaşanan seçim krizini değerlendirdi

"Çok severdim İsmail Abi’yi. Keşke böyle bir şey yaşamasaydık. Hatta son ziyaretimizde sohbet ettik, güldük. Maalesef kaybettik. Yasa gereği bir seçim yaşandı, fireler oldu. Uzun bir müzakere süreci oldu. Hepsi çok kıymetli adaylar. Hiçbir ayrışma olmadan, ortak mutabakatla aday çıkarıldı. Artı bir DEVA Partisi'nden bir üye vardı, CHP'ye oy vereceklerini açıkladılar ama o oy alınamadı.  Vah vah tüh tüh'lerle düşünen biri değilim. CHP, 100 yıllık bir parti, birçok şeye çözüm bulunabilir. Bir arkadaşımız ayrıldı, AK Parti'ye geçti. DEVA'nın Meclis üyesi, eski yeri olan AK Parti'ye döndü. Çürük elmalar ayıklandı, daha temiz bir yol açıldı. Geçtiğimiz günlerde hayırlı olsun ziyaretine gittik. Resmen belediye başkanımız görevine başladı. Böyle olmasa tabii ki iyiydi ama ah vah demeyeceğiz. Meclis üyesi yazarken bütün partiler seçim kazanmak istiyor, belli bir düzenle yazılıyor üyeler. Bunları yazarken CHP olarak o ilçede yaşayan, görev yapmış, emek vermiş insanların olmasına ilişkin açıklama yapmıştım. Gün gösterdi ki, parti aidiyeti yüksek olursa, gözünüz hiçbir şey görmez. Kan kusarız kızılcık hoşafı içtik deriz biz. Önemli olan parti ve ülkedir."

AHDE VEFA DİYE BİR ŞEY VAR, ADAY ÇIKARMAMALIYDILAR

"Dava dilekçesini görmedim, hukuki bir açıklama yapamam şu anda. İsmail Başkan vefat etti. Torbalı halkının iradesiyle gelmiş bir başkandı. Bir kere buna saygı duyup, aday çıkarılmamaları gerekiyordu. Her şey siyaset değil, kazanmak değil. Ahde vefa olması gerekir. Bunlar küçük şeyler, öncelikle aday çıkarma saygısızlığını kabul etmiyorum. Fotoğraf duyumunu da haberlerden gördüm. Olabilir, adaylar aday çıkarmaya üzülmüşlerdi; duygusal bir şey değil. Biz oradaydık, parti politikası değil. Öyle bir şey değil. Duygusal olarak çekilmiş, atılmış olabilir. Özgürlüklerin en çok yaşandığı partide, parti politikası olamaz bu. Kalkıp da nasıl böyle bir ambargo konsun? Organize bir şey kesinlikle olmadı. Ben artık hukukçu kimliğimle bu süreç nasıl olur, sorusu sorulduğunda; ‘benim hukukçu kimliğim devam ediyor ama Türkiye’de hukuk kalmadı’ diyorum. Hukuki olarak bir karar verileceğini düşünmüyorum, yürütme durdurulma kararı alınırsa da bu siyasi bir karar olur. Kimse artık hukuka güvenmiyor. Ölene saygısızlık eden bir zihniyetin, buraya müdahale etmeyeceğini düşünebilir misiniz? 100 yıllık partiyiz, herkesin görevi gelip geçici, herkesin yeri doldurulabilir partide."