Pandeminin başladığı günden beridir herkesin dilinde ne tadımız kaldı nede tuzumuz. Eski günleri özledik, der dururuz.
Hiçbir şey eskisi gibi değil bizim meslekte öyle.
Eskiden muhabirlerin arasında bir yarış vardı. Maalesef arkadaşlarında heyecanı kalmadı.
Neden Ülkede gazetecilik değer kaybediyor.
Ne zamandan beri özel, araştırma haber okumuyorsunuz.
Doğru diyorsun, dediğinizi duyar gibiyim.
Artık haber seçiyoruz. Eskindenmiş o yarış.
Araştırma haber. Skandallar, yolsuzluklar yok artık demek isterdim ama o haberler yok artık.
Klasik oldu artık haberler.
Kurum ve siyasetçiler bülten geçiyor.
Bizlerde olduğu gibi giriyoruz.
Oturduğumuz yerden yapıyoruz her ne yapıyorsak.
Mesela bugün bizde yani Torbalı Güncel’de giren bir habere değinmek istiyorum.
“Atilla Kaya çalışmalara başladı”
Böyle habercilik olmaz, daha dün kongre vardı.
Kongrenin Torbalı’daki etkisi ise Atilla Kaya’nın MKYK’ya girememesiydi. 7 den yetmişe herkesi üzdü bu gelişme.
Torbalı’nın evladı dışarda kaldı, yorumları Torbalı’nın her sokağı her caddesinde konuşuldu.
Oturduğun yerden yaz, klasik açılış haberi gibi.
Haber arşivdekalsın Atilla Kaya yarın Subaşı bölgesini gezerse Ayrancılar’ı Subaşı yap resimleri değiştir. Aynı haberi pişir pişir ver.
Nasıl olsa Atilla Kaya artık dur durak bilmez.
Fotoğraf bile çekmez oldu gazeteciler.
CTRL+C sonra CTRL+V
Kopyala yapıştır. Sonra sor sen ne iş yapıyorsun.
Cevap övünerek kafa dik, göğüs dışarda GAZETECİYİM.
Bu sitemim Amede Alpagut ile İbrahim Danış’a dır.
Ya kardeşim bırakın mesleğin gereğini. Şener Şen ile Cem Yılmaz’ın “av mevsimi” filmini de mi izlemediniz?
Ne diyordu Üstad araştırma esnasında acemi ekip arkadaşına “bakış açını değiştir.”
Akşama kadar masa başındasınız, sosyal medyadan kendinize gündem yapıyor ve bu haberler ile günü geçiriyorsunuz.
Ya kardeşim bir kere bir resimde ayrıntı arayın.
Ayrıntıyı bulamadınız fotoğrafı eleştirin.
Dün AK Partinin kongresi vardı. Salon “labeleb” doluydu. Fotoğraf her ne kadar kalabalık görünse de tartışma konusu “yatay” çekimdi.
bbiz bırakalım yatayı salonu bizi yani ilçemizi ilgilendiren konu neydi. Atilla Kaya’nın tekrar MYKY alınmaması değil mi?
MKYK ya tekrar giremeyen Atilla Kaya kolları sıvadı. Sabahına çalışmalara başladı diye bir giriş yapın habere.
Oda yok.
Ya kardeşim Torbalı’nın gündemi ne?
AK Parti Genel Merkez Atilla Kaya’nın üzerini çizdi söylemi değil mi?
Atilla Kaya’nın üzerini genel merkez değil.
Selman Günaydın çizmiş.
Yazın hele bir ondan sonra haber nasıl satılıyor. Nasıl okunuyor bir görün.
Gazeteci olduğunuzu toplumu nasıl aydınlattığınızı görsün vatandaş, sonra size saygı duysun.
Zaten meslek yerlerde, vatandaşın güvenini kaybeden ikinci meslek olmuş gazeteci,
Torbalı’nın evladı diyerek sosyal medyada toz kondurmadıkları Atilla Kaya Torbalı’ya geliyor. Esnaf ziyareti ve saha çalışması yapıyor.
İlçe Başkanı yanında yok.
Her gün Torbalı’yı dört dönen İlçe Başkanı Sayın Selman Günaydın, bugün Vekilin yanında yok.
İzmir de MKYK’ya giren, girmeyen asil yedek herkese başarı dileyen Seman Günaydın Atilla Kaya’nın en ihtiyaç duyduğu anda yanında yok.
Şimdi soruyorum Amede ve İbrahim Efendi Atilla Kaya’nın üzerini çizen AK Parti Genel Merkezi mi? Yoksa Torbalı İlçe Başkanı Selman Günaydın mı?
Buraya kadar sizi eleştirdiğim yeter. Şimdi açtığımız konu üzerinde vatandaşı aydınlatmak gerek.
Sevgili okurlar, Atilla Kaya İzmir’in en çalışkan anketlerde Hamza Dağ’dan sonra en tanınan AK Partili Milletvekilidir.
Binali Yıldırım’ın bile son dakikada listeye yazıldığı kulisleri var. AK Parti boş politika yapmaz, almış oldukları karardan önce kesin bir araştırma yapmıştır.
Atilla Kaya yabana atılacak siyasetçi değil. MKYK’ile vekilliği garanti altına alamazsak sokaklar bizim der.
Ve öylede oldu. Ben Pazartesi İzmir’i gezmeye başlar dedim. Atilla Kaya sabahında başladı.
Yarın parti etkinlikleri yapar, teşkilatın gücü var der.
“teşkilatın adamı” der.
Teşkilatın gücü var der.
Temayülden bir ya da ikinci çıkar.
Bu arada bu kadar sabırsız olma Selman Günaydın Bakan Yardımcıları açıklanmadı. Sana Hamza Dağ’ın değil yine Atilla Kaya’nın desteği etkili olur.
NOT: bu köşe yazısını yazmamda ki amaç, Atilla Kaya haberinde hiçbir ayrıntı görmediğim içindir. Kendimce arkadaşlarımı eleştirdim. Sonra empati yapmam gerek dedim. Arkadaşlara salladık ama bende TRT muhabiri formatına girdiğimi düşündüm. Arkadaşlar tembelleşmiş sende ölü toprağı üzerinden at dedim ve yazmış bulunduk.
Sürçü lisan ettiysek affola..!
Dip not: bu köşe yazısının altında kimse buzağı aramasın. Arayanlarda olursa eleştiriden faydalanmayı denesin.
