İzmir ulaşımı için önemli bir yere sahip olan İZBAN'da toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmeleri hız kesmeden devam ediyor.

İzmir'de her gün binlerce yolcuyu taşıyan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Türkiye Cumhuriyet Devlet Demiryolları ortaklığında bulunan İZBAN'da Demiryol-İş Sendikası'na bağlı 330 işçinin TİS görüşmelerinde 'arabulucu' süreci devam ediyor.

2018 yılında gerçekleştirilen grev sürecinde İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TCDD ile anlaşma sağlanamamasından dolayı grev kararı alan İZBAN'da gözler yeniden TİS sürecine çevrildi. Sendika her fırsatta konunun masada çözülmesini istediklerin belirtirken, uzlaşmanın sağlanamaması halinde ise grev kartlarını kullanacaklarını ifade etti.

Konuyla ilgili gazetemize konuşan Demiryol-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Hamdullah Giral ise İZBAN ve Metro'da sendikaya bağlı çalışanlara 'üvey evlat' muamelesi yapıldığını belirtti.

İZBAN'DA ÇALIŞAN ARKADAŞLARIMIZIN TAMAMI ASGARİ ÜCRET ALIYOR

İZBAN çalışanları ile belediyenin ve TCDD'nin çalışanları arasında büyük bir ücret farkı olduğunu belirten Demiryol-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Hamdullah Giral, " Şu an arabulucu aşamasındayız ve Toplu Sözleşmemizi masada bitirmek istiyoruz. Bizim istediğimiz genel müdürlerin maaşı değil ya da İZBAN'ın kazancının tamamı değil, istediğimiz sadece alnımızın terinin karşılığı olan evimizi geçindirebilecek bir ücret. İZBAN'da çalışan arkadaşlarımızın tamamı asgari ücret alıyor.  Biz bunu gerek İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne gerekse İZBAN’ın diğer ortağı olan Demiryolları’na da anlattık. Bizim, onların üvey evladı olmadığımızı söyledik. Belediyenin şirketlerinde otobüs şoförleri, teknisyenler var. Biz maaş olarak neredeyse onların yarısını almaktayız. Diğer bir konuda sosyal yardım paketlerindeki  yaklaşık yüzde 600 oranındaki adil olmayan ücret farklarıdır. Sosyal yardımlarımızı da yaklaşık yüzde 500-600 oranında daha az almaktayız. Bunları İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer'e de anlattık. Kendisi de görevde olduğu sürece 'Eşit işe eşit ücret' söylemini Belediye şirket çalışanlarında oturtacağını ancak pandemide yolcu sayılarının düştüğünü fakat yine de kademeli bir şekilde bu düzenlemeyi yapacağı konusunda genel müdürlüklerine talimat verdi. Cuma günü  arabulucu yetkili makamdan tebligatını aldı ve 15 günlük süre başladı. Arabulucu süresi, arabulucu uzatma ve rapor süresiyle birlikte yaklaşık 26 günlük bir süreç başlamış oldu. Bu süre içinde arabulucu hem bizle, hem de işveren konumunda bulunan iki kurumla da görüşmelerini gerçekleştirecek" diye konuştu.

10 YILLIK MAKİNİST 3 BİN 600 TL MAAŞ

Maaş farkını verdiği rakamsal örneklerle anlatan Giral, "İZBAN'da 10 yıllık makinist, bütün yan hakları ile birlikte aylık maaşı 3 bin 600 TL, Belediyenin diğer şirketlerinde çalışanlar 6 bin TL ücret alıyor.  İZBAN'da bir tekniker 3 bin 636  TL alırken, İZELMAN'da 5 bin 800 TL alıyor. Demiryolları açısından bakarsak da, bir makinist 6 bin 600 TL alıyor, İZBAN'da ise 3 bin 600 TL maaş alıyor.  Bizim sosyal paketlerimiz konusunda da eksiklerimiz var. Bir arkadaşımızın ilk okulda okuyan çocuğu için 300 TL verilirken, belediyenin diğer şirketinde ise aynı konu içi 1.700.00 TL veriliyor. Biz maaşların yanı sıra sosyal haklarımızın da eşitlenmesini istiyoruz.  Belediyede 23 bin çalışan var. İZBAN ‘da çalışan 330 arkadaşımızın maaşlarını düzeltemiyorlarsa bir sıkıntı var demektir. Biz sadece eşit işe eşit ücret istiyoruz" diye konuştu.

İZBAN VE METRO BELEDİYENİN 'ÜVEY EVLADI' GİBİ KALIYOR, BÖYLE OLURSA ŞALTER İNER

İZBAN görüşmelerinin ardından Metro'da da toplu sözleşmelerin görüşüleceğini ve İZBAN çalışanları ile metro çalışanlarının sorunlarının benzeşik olduğunu belirten Giral, "Metro'da da toplu sözleşme görüşmelerimiz başlayacak. Ancak orada da maalesef ki durum İZBAN'dan çok farklı değil. Bu açıdan yola çıktığımızda, belediyenin diğer şirketlerine bakarsak, İZBAN ve Metro Belediyenin 'üvey evladı' gibi kalıyor. Bizlerin en büyük gücü alın terimiz. Bizler alın terimizi satıp evimize ekmek götürmeye çalışıyoruz.  Umudumuz arabulucu sürecinde sorunu masada çözmek. Bizde ilk tekliflerimizle ilgili bir çalışma yapıyoruz ancak uygun bir noktaya getirirlerse İzmirlilerin ve çalışanlarımızın mağdur olmaması için sorunu masada çözmek istiyoruz. Ancak tabi sorun masada çözülmezse grev kararımızı asarız ve 60 günlük bir süreç başlar. Tabii ki bu süreçte de çözüm olmaması durumunda şalteri kapatırız" dedi.

SOSYAL PAKET VE MAAŞ ADALETSİZLİKLERİ MEVCUT

Sözleşme sürecinde atacakları adımları söyleyen Giral, "Bizim 'kırmızı çizgimiz' şu; İlk olarak sosyal paketlerimizde adalet istiyoruz. Bizleri üvey evlat gibi görmelerinden vazgeçmelerini istiyoruz. Biz İZBAN'da 10, Metro'da 20 senedir toplu sözleşme yapıp hala asgari ücret konuşuyorsak, orada yöneticiler hala burada asgari ücret yok diyemiyorlarsa bu içler acınası bir durumdur. Bizde bu ülkede yaşıyoruz. Biz yüzde 100 zam istiyoruz desek vatandaşlar bizi eleştirebilir ancak bizim aynı işi yaptığımız meslektaşlarımız ile aramızdaki maaş farkı yüzde 100 durumunda.  Metro ve Tramvay'da toplu görüşmelerde şu an ne olur bilemiyoruz tabi ancak buralarda da sosyal paket ve maaş adaletsizlikleri mevcut. Kimse greve gitmek istemez, çalışanlar maaşlarından olmak istemez ancak çalışanlarımız da evlerine ekmek götüremiyor maaş kartları eksiden kurtulamıyor. Bizim tek isteğimiz üyelerimizin de bir nebze de olsun yüzlerinin gülebilmesidir. 23 bin belediye de, 20 binden fazla  da demiryolunda çalışan varken, 330 İZBAN'da  ve 622'de Metro da çalışan emekçi arkadaşımız mı gözlerine batıyor?" dedi.