Hayatının belirli dönemlerinde kilo alan biri olan ben bu yıl bu alımı biraz abarttım. Evlilikle birlikte kilo alanlar kervanına katılarak 93 kilodan 108 kiloya ulaşınca ve gardıropta giyecek bir şey kalmayınca karar verdim kilo vermeye. Önce kendi çapımda diyet yapayım dedim, 2 aldım 3 verdim 3 aldım 5 verdim derken kilom 105-106 seviyesinden aşağı inmedi. Spor salonlarına da açıkçası ayıracak vaktim kalmamıştı. Yoğun iş temposundan kendimi eve attığımda aklıma gelen sadece uyku olunca spor salonuna gidemeyeceğimi fark ettim. Tam da bu sırada Torbalı’da Aslıcan Özdim adında bir antrenörün, EMS stüdyosu açtığını duydum, biraz araştırdıktan ve haberini de yaptıktan sonra tanışmak istedim EMS ile. 106 kilo ile başladığım EMS antrenmanlarını haftada sadece 2 kere yaparak bugün 86 kiloya kadar düştüm. Hem de 2 aylık bir süreçte. Tabi bunda diyetisyenim Uzman Diyetisyen Ebru Özbek’in de payı çok.  O detayları da aşağıda paylaşacağım.

Size EMS deneyimimden bahsetmek istedim bu yazımda. EMS (Elektro Muscle Stimulation) elektiriksel kas uyarımı demek. Normal antrenman yaparken beynimiz kaslarımıza uyarı göndererek kasılmalarını sağlar. EMS ile beyinden gelen sinyallere ek olarak kaslara daha yoğun uyarılar gönderilerek erişilmesi zor kas fiberleri bile harekete geçiriyormuş.  Böylece kısa sürede kaslar çok yoğun bir şekilde aktive edilir. Yani bu ne demek? Kısa zamanda çok daha etkili sonuç demek. Bir EMS antrenmanı 25 dakika sürüyor ve bu sürenin sonunda normalde 3-4 saatte yapılan spor kadar etkili sonuçlar alınıyor. Uzun zamandır merak ettiğim bu antrenmanı 2 ay kadar deneyimleme fırsatım oldu. Bilindiği üzere EMS stüdyoları son zamanlarda çok yaygınlaştı ve "spora vakti olmayanlar için çözüm" olarak bahsediliyor. Öncelikle Studio Aslıcan Özdim’e ilk gittiğimde çok nezih ve hijyenik bir ortam olduğunu fark ettim. (Kendisi Beşiktaş’ın atletizm branşında sayısız başarılar ve Türkiye dereceleri almış bir isim ayrıca)Aynı anda sizden başka spor yapanın olmadığı stüdyoda bu antrenmanı yapabilmek için özel bir kıyafet var. İlk olarak onu giyip, antrenmana başlıyorsunuz. Kişisel antrenör, üzerinde akım verilmesini sağlayan kablolar olan yelek, kemer ve kollar ve bacaklar için aparatlar bağladıktan sonra başlıyor size spor yaptırmaya.

EMS antrenmanında akım ayarlaması siz ‘Tamam’ diyene kadar arttırılarak yapılıyor. Karıncalanma hissi gibi bir şey hissediyorsunuz. Acı değil ama akımın verildiğini hissediyorsunuz. 20 dakika boyunca yağ yakma, kas güçlendirme ya da bölgesel incelme gibi antrenmanlar yapıldıktan sonra da 5 dakika boyunca akımla cihaz size masaj uyguluyor. Belki de bu işin en keyifli yanı bu. Daha önce Power Plate ile sapor yapmıştım. O dönemde 1,5 ayda 5 kilo vermiştim hem de neredeyse hiç rejim yapmadan. Ancak EMS’nin Power Plate'ten daha güçlü olduğunu ve daha çabuk ve güzel sonuçlar alındığını gördüm. Ki gerçekten de o kadar kısa sürede sanki uzun uzun spor yapmışım gibi hissediyorsunuz. Fiyatlar normal bir spor salonu üyeliğine göre biraz daha pahalı. Ama sonuçlar düşünülünce etkisi de çok daha fazla.

Totalde verdiğim 20 kiloyu belki de hiçbir zaman bu kadar kolay vermemiştim. Zaten ömrümde de ilk defa 86 kiloyu tartıda gördüm. Bir kere 86’yı aşmıştım ve bir daha tartıda 8’le başlayan hane görmemiştim. Tabi bunda beslenmemi de düzene sokmamın çok büyük faktörü var. Aslıcan Özdim, beslenme ile çok daha başarılı sonuçlar alacağımı belirterek beni bu alanda ilçenin en başarılı ismi olan Uzman Diyetisyen Ebru Özbek’e yönlendirdi. Yoğun temposu arasında bana vücut değerlerime göre haftalık olarak beslenme programları hazırlayan Ebru hocam, benim ömür boyu uygulayacağım ve bunu felsefe haline getireceğim birçok bilgiyi de kazandırdı. Tamamen sevdiğim ve yiyebileceğim ürünlerle ki bunda et, balık, tavuk gibi bol tükettiğim ve tüketmeyi sevdiğim besinlerle de kilo verebileceğimi gösterdi bana. Belki porsiyonları küçülttük ama o pembe hesap makinesiyle yaptığı kalori hesaplamaları ile bugünkü formuma kavuşturdu beni. Şimdi iki öğünden oluşan koruma paketi ile kilolarımı koruyorum her ne kadar Ebru hocam daha da kilo vermemi istese de. Ancak ben bu kilolarda daha mutlu olduğum için bu kilomu korumak istiyorum. Bunun için de haftada bir kez EMS yapmaya devam edeceğim. Okuyunca ‘Amma da reklam kokan yazı’ diyebilirsiniz ama çevremden o kadar ‘Nasıl başardın?’ sorusunu duyunca bu yazıyı da yazma gereksinimi duydum...