Hasan Kudayyılmaz yazdı: Gafil ne bilir neşve-i pür şevk-i vegâyı…

Yerel basında muhtelif dönemlerde amatör köşe yazarlığı yapan sivri bir kalem olarak son günlerde gündeme gelen basın birliğine katılmam yönünde yetkili kişilerden davet aldım. Davete icabet etmedim ama değerli büyüklerimin yazmış olduğu yazıları da bir çırpıda okudum. Çıkardığım sonuç şudur; hepsi  nezaketlerinden ötürü yazmış ama hiç birisi topa girmemiştir. Ben ise ilk aşamada artık aktif siyasete geri dönmeye çalışıyorum, kendime siyasi bir misyon yükleyebilirsem bu objektif grupta yazmam çok etik olmaz diye Adem beyin teklifi kibarca reddetmiştim. Siyasete uzun süre ara verince sisteme adaptasyon sürecim uzadığı ve yukarıda bahsi geçen misyonu henüz kendime yükleyemediğim için birkaç yazılık destek vermeye karar verdim. Sevgili hocalarımın  nazik ve naif yazılarının aksine köyün delisi olarak topa bodoslama giriyorum.

Dediğim şekilde benden önce yazan büyüklerim suya sabuna dokunmadan yazmış olsalar da herkes benim gibi yazıları bir çırpıda okumuştur. Bu bile ilçede yerel  basını layık olduğu noktaya elbirliği ile getirmek zorunda olduğumuzun göstergesidir. Layık olduğu yer ise her basın yayın organının hiçbir kurum ya da siyasi oluşuma bağlı olmadan, korkmadan, gerçek haberciliği yapabildiği bir seviyedir.  Önümüzdeki yerel seçim sürecinde adaylarla birlikte yerel basında büyük bir sınavdan geçecektir. Her siyasi grubun kendi emrinde olan yerel  basının algı ve yönlendirmelerini bilinçli seçmen ne yazık ki artık yemiyor. Yemediği gibi gülüp geçiyor üstelik. Bu yüzden olası güzellemelerin  abartmadan yapılmasını öneriyorum.

Ben bu yazımda size sevgili Armağan hocamın yaptığı gibi Türsab etkinliğinden ya da bu etkinliğe ilçe belediyesinin ve Ticaret odasının katkısından bahsetmeyeceğim.  Aynı belediyenin başındaki sayın Mithat Tekin’in bir dönem daha aday olup olmayacağı sorusunu buraya bırakacağım. Yanına da aynı Ticaret Odası başkanı acaba 1 Ekim’de istifa edip Akp adayı olacak mı sorusunu ekleyeceğim.

Mevcut belediye başkanına dönecek olursak; Malum kendisi rahmetli başkanın ölümünden sonra meclisin seçtiği başkan. Haklı olarak bir dönem daha başkan adaylığı düşüncesi olabilir. Hayata geçirmeye çalıştığı projelere bakıldığında bu yönde bir tasarrufu söz konusu. Diğer yandan Chp ilçe yönetimi çadır tiyatrosuna benzeyen bir ilçe kongresi yaptı ve hala gündemdeki yerini koruyor. Son anda çizilen isim yerine ilçe başkanı olan şahıs konuşmasında ‘ Başkanlığım sürecinde ismini çizdirdiğim kişinin layık olduğu yere gelmesi için elimden geleni yapacağım’ dedi ama bu layık olduğu yeri telaffuz etmedi. Neresini ima ettiğini merakla bekliyoruz. Diğer taraftan delege seçimlerinde yerle yeksan olan parti içi muhalefet kendine gelmeye çalışıyor. Kafayı kaldırabilirlerse sanırım onlar içinden de aday adayları ortaya çıkacak. Bu arada ilçe kongresi çadır tiyatrosuna dönen partinin il kongresi mafya dizilerini aratmadı. Genel başkan adayı ilçe belediye başkanının şakşakçıları tarafından yuhalandı. Büyükşehir belediye başkanı linç edilmekten son anda kurtuldu.  Bu kargaşa içerisinde  kongrenin en dikkat çeken hareketi ;  bizim ilçe delegasyonunun  salona alkış yaparak girmesidir. Parti yanıyor, delege alkış tutuyor…

Sonuç olarak bu kadar kaotik bir ortamda bana göre mevcut  belediye başkanının adaylık için şansı hiç  de az değil.

Diğer cenahta  isminde Adalet ve Kalkınma barındıran parti ise  ülke yangın yerine dönmüş, adaletsiz şekilde çökerken, Chp’deki karışıklığın üstüne bozulan ittifak açıklamalarını da katarak pembe dizi izler gibi mutlu mesut olanları izliyor. Sizin ittifak bozulursa bozulsun bizim yavru kurtlarımız her daim yanımızda diyorlar üstelik. Tek dertleri ise aday eski başkan mı yoksa kayınbirader mi olacak ? sorusuna bulunacak cevap.

Son olarak gelelim bizim cenaha, yani İyi Parti cephesine;

Malum kurulduğumuz günden beri  Chp önderliğindeki İttifak senaryolarının içerisine dahiliz. Oyu binde oranlarla hesaplanan sağ cenahtaki diğer partilerin ballı vekil sayılarına da sözümüz yok ama son ittifaka koşulsuz verdiğimiz destek dahi bir saygıyı hak ediyor. Buna rağmen saygı duyulmayı geçtik hakarete uğramaya başladık. Genel başkanımıza Truva atı benzetmesi dahi yapıldı. 100 yıllık partinin beceriksizliği ve iş bilmezliğin bedelini 5 yıılık partiye ödetmeye çalışıyorlar.  Tüm bunlara rağmen biz düzen partisi olmadığımız için düzen partisi refleksi vermeyeceğiz ve o tartışma seviyesine inmeyeceğiz. Kurulduğumuz günden beri arkamıza ne genel ne de yerel iktidar gücünü almadık. Birinci önceliğimiz ülkenin içinde bulunduğu durumdan vazife çıkararak sağlam bir alternatif olmaya çalıştık ve o yöndeki çabamız sürüyor. Yani sonuç olarak genel  başkanımızın tüm söylemlerinin sonuna kadar  arkasındayız. Yakın zamanda bunun yerel yansımalarını da hep birlikte göreceksiniz…

Sevgi ve ışıkla…*Neşve-i pür-şevk-i vegâ : savaşta hevesle ve çok şevkle atılan bağırmalar