Son zamanların en çok konuşulan konularından biri şüphesiz, belediyenin karşısına çadır açan işçiler. Kendi deyimleriyle ‘Sendikalı oldukları için işten çıkarılan’ işçiler, belediyenin karşısında yasal haklarını kullanarak çadır açıp, türküler söyleyip, çaylar içiyor.

Öncelikle belediyede basın bürosunda da görev yaptığımı hatırlatmak isterim. Bir belediye çalışanından ziyade beni asıl bildiğiniz gazeteci sıfatımla bu yazıyı yazıyorum...
Torbalı Belediyesi’nde yıllardır sendikalaşma yok. Gerek bu dönem gerekse de önceki dönemlerde belediye çalışanları sendikalaşmak istemedi, buna yönelmedi. Çünkü onların haklarını gözeten belediye başkanlarıyla çalışıyorlardı. Gerek merhum Başkan İsmail Uygur, gerek önceki dönem başkanı Adnan Yaşar Görmez gerekse de mevcut başkan Mithat Tekin, personelinin hakkını, alın teri kurumadan verdi.

Daha bugün ilçe tarihinin en yüksek asgari ücreti Torbalı Belediyesi tarafından personele müjdelendi. Geçtiğimiz yıl 3100 lira maaş alan belediye personeli şimdi en düşük 5 bin 100 lira maaş alacak. Hükümet bu maaşı 4250, CHP’li diğer birçok belediye ise 4500 olarak açıklamıştı. Dile kolay Şubat 15’te her bir personel en az 2 bin lira zamlı maaş alacak.
Bununla da kalmayan belediye, her bir personele de 250 liralık alışveriş çeki verecek. Bununla emekçiler, evlerinin erzaklarını ilçedeki marketlerden alabilecek. Bugün eleştirilen, karşısında ‘Haklarımız verilmedi’ diyerek çadır açılan belediyede belki de ilk defa böyle köklü kararlar veriliyor.

Torbalı Belediyesi’nde sosyal haklarını alamayan, yılın belirli dönemlerinde prim alamayan ya da mesai ücretini alamayan personel yoktur. Yine bunun karşılığında kimse kimseyi zorla mitinglere götürmüyor, belediye etkinliklerine katılım zorunluluğu getirmiyor.

Torbalı Belediyesi’nde 200 civarı işçi sendikalı. Kendi görüşleri, sendika ilkeleri ya da diğer nedenlerle sendikalara üye olan işçilere bugünden bugüne herhangi bir baskı yapıldığına kimse şahit olmamıştır. Ben algıları açık bir gazeteci olarak bunu duymadıysam sizler de iftiralar dışında böyle bir şey duymamışsınızdır.

Peki asıl konuya gelmek istersek, bu işten çıkarılan işçiler denildiği gibi sendikaya üye olduğu için mi işten çıkarıldı?
Eğer böyleyse diğer sendikalı işçiler neden işten çıkarılmadı?
Bugüne kadar bir belediye yöneticisinin sendikaya karşı ters bir görüş geliştirdiğini duydunuz mu?
Torbalı Belediyesi’nde daha önce de işçiler çeşitli nedenlerle işten çıkarıldı, onlar için neden bu sendika tek adım atmadı. ‘Benim üyem değil’ deyip işten sıvıştıysa eğer kendi ilkeleriyle kendi ters düşüyor demektir.
Her başkan değişikliğinde işçi değişikliğinin yaşandığına da şahit olduk. Türk İş bugün kurulmadı, bugüne kadar hangi işçi için bir çağrıda bulundular da bugün bu kadar yüksek sesle konuşuyorlar.
Bugün işten çıkarılan işçiler benimle aynı maaşa, aynı sosyal haklara sahipti. Hayatının belirli dönemlerinde sendikalı işçilere destek olan, kurdukları çadırlara çay, şeker götüren biri olarak içten bir şekilde belirtmek isterim ki, bu yaşananlar ‘Yetkili sendika’ savaşı dışında başka bir şey değil.

Türk İş ile DİSK’in belediyede yetkili sendika olma rekabetinin ürünü bugün o iki işçi çadırda, soğukta bekletmek. Türk İş’e bağlı Belediye İş, bugün iki işçinin işe geri dönmesinden ziyade, Torbalı Belediyesi’nde yetkili sendika unvanını korumanın peşinde.
Olan haliyle o iki işçinin beklentilerine oluyor.
Gelirlerinin büyük bir kısmı işçilerden kesilen aidatlardan oluşan sendikaların çoğunda yöneticilerin ne kadar maaş aldığına ilişkin bir veriye ulaşılamıyor. Kısaca şöyle belirtirsem, ben 3100 lira maaş alırken sendika temsilcisi 12 bin lira maaş alıyor üst düzey başka bir yönetici 30 bin lira alıyor. Bu temsilcinin ya da yöneticinin bir günden bir güne bu parayı işçiyle bölüştürdüğünü ya da sendikaya bağışladığını duyan var mı?
Çay bile ısmarlamaz işçiye çay!
Üzülerek belirtmek isterim ki sendikalar artık işlevlerini Türkiye’de yitirmiş durumda.

Bugün 5100 lira belediyeden maaş alacak olan işçinin bir günlük yevmiyesi olan 200 lirayı sendikanın işçiden talep ettiğini biliyor musunuz?
Torbalı Belediyesi’nin bu 200 lirayı da işçiye vermenin hesabını yaparken bugün karalama kampanyasına tabi tutulmasını vicdanlara bırakmakta fayda var.