Feyzullah Turan yazdı... Kalu Bela'dan beri kardeşiz

Yaradan'a  'Siz bizim Rabbimizsiniz' diyerek söz verdik. Rabbimizi unutup nefsimizin arzuladığı gibi yaşıyoruz.

En azından, yukarıdaki söze  inanan iman edenlerin çoğunlukta olduğu ülkemizde, kendimize hizmet edecek kurumların dizaynını nefsanî arzularımıza hizmet edecek mekanizmalarla donatmışız ve donatmaya devam ediyoruz

"Halka hizmet Hakka hizmettir" Diyerek, halkı soymaya devam ediyoruz.

'Gençlik geleceğimiz' diyerek geldiğimiz durum ortada, mutluluğu ve eğitimi adına ciddi bir çalışma yapamıyoruz.

Demokrat, Laik ve sosyal görünümlü karoserler içinde rölantisiz, ayarsız motorla işleyen çarkın dişlerinde,

Barışı, Özgürlüğü, Egemenliği un ufak ediyoruz.

Genç ve İdeal bireylerimizin ümitlerini kırıp hayallerini söndürüyoruz.

Kalu bela'dan beri kardeşiz

Dönüp tarihimizi örnek alalım, günümüz bilim ve teknolojisini değerlendirelim ve geleceğe nasıl yelken açacağımıza karar verelim, Ama kiminle?

Aslında, bakir bir Anadolu halkına sahip olduğumuzu bildiğimiz halde nefsimize kurban ediyoruz.

1965'den beri, sözde Medeni Avrupa,ya hizmet etmesine seyirci kalıp, Ülkemiz adına ciddi bir katma değer üretemeyen,

Hamaset dolu bir Ümmet ve Milliyetçilik söylemleriyle siyasi hırslarımıza kurban ediyoruz.

YA RESULLALLAH! Yakarıları ile  aldatarak, Hz. Muhammet Mustafa (s.a.v)'i,

EY ATATÜRK! Naraları ile perdahlar atan sahte pehlivanları alkışlayarak, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü ve Ecdadımızı, suiistimal ederek,

Milletimizi, İçi boşaltılmış değerlerimizle oyalayıp, hiç birisini yeterince tanıtamadan ve anlatamadan, kör, topal yaşamaya ve var olmaya mahkum etmişiz.

Makam ve mevki uğruna "40 yıllık" kurulmuş dostluklarımızı satabiliyoruz. Akşam dost yatıp, sabah düşman kalkan ikili ilişkiler ķurabiliyoruz. Bırakın hayal kırıklıklarımızı, umutlarımızı söndürmek için içimizdeki sömürgenlere bile yol veriyoruz.

Kalu Bela'dan beri kardeşiz!      

Bu kardeşliğe yürekten inanıyorsak, inancımızın gereğini yapalım, değerlerimize sahip çıkalım,

Algıyla değil, bilgiyle doğruları öğrenmeye çalışalım. Korkuyla değil kararlılıkla olaylar karşısında duruşumuzu belirleyelim.

Kardeşlik Hukukuna bağlı kalmayı, halkın arzularına uygun bir yönetim sergilemeyi seçip, gerektiğinde neşter vurabilecek iradeyi gösterelim.

Halkın ruhuna ve vicdanına girmeyi başaralım.

Kalu Bela'dan beri kardeşiz!      

Bu kardeşliğin değerini ve anlamını çok iyi bilen akil insanlarımızın önderliğinde, tüm olumsuzluklara, neşter vuracak iradeye yol verme zamanıdır. Ülkemiz ve halkımız için önceliklerde birleşip, geleceğimiz ve gelecek nesillerimiz için kardeşlik hukukumuzu en önde tutarak,

Ortak akılla üretip, fitneye ve fesat'a geçit vermeyecek duvarları birlikte inşa etmeliyiz.     

Halkın siyasetçilerine, Cumhuriyet ve demokrasi havarilerine, Ülkenin geleceğinden önce partisini, Partisinden önce kendi ikbalini önde gören siyasi parti yöneticilerine ve değerli basınımıza sesleniyorum!

Halkın ruh ve vicdanından gelen seslere kulak verelim, halkımızın arzuları doğrultusunda siyaset ve fikir üretelim, Milletimizin ruhuna ve vicdanına girmeyi başaralım.

Bundan sonra girilecek sınavlarda seçeceğimiz şıklar ve şifreli cevap anahtarları olmayacaktır.

Şayet inadımızı sürdürecek olursak kaybeden taraf her zaman olduğu gibi bizler, hepimiz ve Anadolu halkının geleceği olacaktır.

Unutmayalım,

Hepimiz "Kalu Bela'dan beri kardeşiz!"