Şahin, yaptığı açıklamada, saldırının zamanı ve mekanının iyi analiz edilmediği takdirde bu terör saldırısının, niyetinin ve sonucunun çok iyi görülemeyeceğini söyledi. Zamana bakıldığında 15 Temmuz'da yapılmaya çalışılan darbe için FETÖ'nün seçildiğini ifade eden Şahin, "Fakat istedikleri sonucu alamadıklarında özellikle iç karışıklıkla toplumu ayrışma noktası olarak gördükleri, özellikle etnik milliyetçilik üzerinden veya mezhepler üzerinden çatışma ortamı sağlayarak 15 Temmuz'da yapamadıkları darbeyi toplumun dinamikleri üzerinden devam ettirmek ve iç kargaşayı devam ettirmek üzere yapılan bir çalışmayla karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı. Saldırıya mekan olarak Gaziantep'in seçilmesinin manidar olduğunu, kentin huzur, kardeşlik, barış, ticaret ve sanayi şehri olduğunu vurgulayan Şahin, sürekli göç alan kentin bir taraftan 350 bin mülteciye ev sahipliği yaptığını diğer yandan sanayi şehri olması münasebetiyle Doğu ve Güneydoğu'dan çok sayıda kişinin sanayi bölgelerinde istihdamının da sağladığını anımsattı. Kentteki birlik ve beraberliğin önemine dikkati çeken Şahin, şöyle devam etti: "Yani çokluk içerisinde birliğin ve teröre destek vermeden, terörle arasındaki mesafesi hep uzak tutarak aşını, ekmeğini büyüten bir şehir var. 'Neden orası seçildi' diye bakıldığında aslında her mahallemizde Kürt-Türk var, aileler, evlilikler, komşuluklar var. Şehrin genel yapısı itibarıyla birlikte yaşama anlayışı çok hakim. Bu bölge (saldırının olduğu yer) Pervarililerin ve Siirtlilerin birlikte yaşadığı bir bölge. Siirtliler bizim can kardeşlerimiz, birlikte o kadar güzel iş yapıyoruz ki onların dernek başkanlarıyla çok iyi ilişkilerimiz var. O bölgede özellikle Türk-Kürt, etnik milliyetçilik üzerinden bir provokasyonla karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz. Buna rağmen oranın muhtarının, dernek başkanlarının, temsilcilerinin gelip ne kadar rahatsız olduklarını özellikle provokasyona açık alanda bugünkü defin işlemi ve cenaze namazı sonrasında hiç tanımadıkları, ailelerin hiç bilmediği diğer şehirlerden minibüslerle gelen birkaç provokatörün toplumu gerdiği, acısı üzerinden fitne çıkardığı ve toplumun kanayan yarasını kaşıyarak yeni bir provokatör eylem oluşturmaya çalıştığını gördük. Ailelerin de bundan rahatsız olduğunu gördük." HDP'NİN TERÖR SALDIRISIYLA İLGİLİ TUTUMU HDP'nin Gaziantep'teki düğünde meydana gelen terör saldırısıyla ilgili tutumunu da değerlendiren Fatma Şahin, burada farklı bir durumla karşı karşıya olunduğuna dikkati çekti. Birkaç ay önce Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne yönelik terör saldırısı yapıldığını hatırlatan Şahin, şu görüşleri dile getirdi: "Orada da polis kardeşlerimiz şehit oldu. Polis kardeşlerimiz şehit olduğunda veya bu olay olduğu zaman biz HDP'nin hiçbir milletvekilinden veya hiçbir eş başkanından veya genel başkanından bir açıklama duymadık. Ama bu bölgeyle alakalı veya başka bir terör örgütünün eylemi üzerinden çalışma olduğu zaman 'bu tamamen Kürt vatandaşlarına yapılmış bir terör saldırısıdır' deyip yeni bir ayrışmasının yeni bir provakasyonun ve yeni bir iç karışıklığın nedeni olacak durumla karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz ve bu ayrımcılığı kınıyoruz. Açıkçası biz vatandaşlarımız, hemşehrilerimiz arasında hiçbir ayrımcılık yapmıyoruz. Bütün şehitlerimiz bizim şehidimiz, nerede doğarsa doğsun anası babası kim olursa olsun, dili, dini mezhebi ne olursa olsun. İnsansa bizim insanımız, bizim kardeşimiz diye bakıyoruz fakat karşı tarafın hala PKK ile olan gönül bağını, mesafesini kapatmadan bunun üzerinden yeniden siyasi provakasyonları yaptığını görüyoruz. Bu bakımdan da buna çok dikkatli davranmak gerekiyor, şehrin huzur ve barışı için neyin niçin yapıldığını çok iyi irdelemek gerekiyor, Allah'tan vatandaşımız ve halkımız bu konuda çok sağduyulu, çok itidalli ve bütün oyunların farkında." DÜĞÜN SAHİBİNDEN NET MESAJ Terör saldırısı nedeniyle yaralananları hastanelerde ziyaret ettiklerini, Büyükşehir Belediye Başkanlığı Sosyal İşler Daire Başkanlığına bağlı sosyal hizmet uzmanlarının da gerekli çalışmaları yaptığını aktaran Şahin, düğün sahibinin ağabeyi ile aralarında geçen diyaloğu şu şekilde anlattı: "İlk ziyaret ettiğimiz düğün sahibinin ağabeyinin bize söylediği 'Başkanım biz bir ölür bin diriliriz. Bu şerefsizler, bu hain alçaklar asla amacına ulaşamayacaklar biz vatanımızın, milletimizin, ezanımızın, bayrağımızın altında hep birlikte yaşamaktan çok mutluyuz ve bu anlayışa devam edeceğiz' şeklinde çok net mesaj verdiler. Bundan dolayı da bu topraklar bu maya bu oyunu bozacak ve Allah'ın izniyle bütün hedeflerimizi, kardeşlik hukukumuzu artırarak devam edeceğiz."