Sınav kaygısı, sınav zamanlarında ortaya çıkan, bireyin gerçek performansını ortaya koymasını engelleyen  aşırı sıkıntı ve endişeye neden olan psikolojik bir durumdur.  Çocuklardaki sınav kaygısı her yaşta öğrenciyi  etkilemektedir.

Peki Sınav Kaygısının  düzeyi çocuk ve ergenlerde  nasıl olmalıdır?

Yapılan araştırmalar bizlere göstermektedir ki normal düzeydeki kaygı akademik anlamda gerekli ve öğrenciyi olumlu anlamda etkilemektedir. Kaygının çok yüksek olmasını istemediğimiz gibi hiç olmamasını da istemeyiz. Hiç kaygım olmasın yaklaşımı da doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Çünkü, normal düzeydeki kaygı öğrencilerin derslerine çalışmalarını, derslerini daha dikkatli dinlemelerini, sınavlar için harekete geçmelerini sağlamaktadır.

Sınav esnasında bilgileri hatırlayamama, dikkatini toplayamama, soruları okuyamama; karın ağrısı, baş ağrısı, titreme, kalbin çok hızlı atması, bulantı gibi belirtiler sınav kaygısı yaşayan çocuk ve ergenlerde görülen belirtilerden birkaçıdır.

Peki bu kaygının önüne nasıl geçebiliriz?

Bu noktada aslında hem bizlere hem ailelere hem de okullardaki öğretmenlerimize büyük görevler düşmektedir. Öncelikle çocuklarımıza şunu öğretmeliyiz: sınavdan aldıkları notlar onların hayatlarımızdaki değerini göstermemektedir. Sınavdan kötü almak hayattaki  başarısızlık anlamına gelmemektedir . Yüksek notların hayattaki saygınlıkla eş değer olduğu yaklaşımlarından uzak durulmalıdır.

Aileler çocuklarındaki bu belirtilerin farkında olup onlara destek olmalıdır, gerekli gördükleri durumlarda bir uzmandan destek almalıdırlar.