Torbalı’da yaşayan Veysi Yeşil (32) ve Pervin Yeşil (31) çiftinin 2 kızından büyük olanı Simay’a doktorlar lösemi teşhisi koymuştu. Kemoterapi uygulanmaya başlanan Simay'ın tedavi sürecinde saçları döküldü. Simay'ın üzüntüsüne dayanamayan ailesi, kuaför Kenan Kaya'nın daha önce peruk hediye ettiği lösemi hastası 9 yaşındaki Gülcihan Demir'in ailesi üzerinden kendisine ulaşıp peruk talep etti. Talebi kabul eden Kaya, yaklaşık 4 günde Simay'ın gerçek saçlarına benzeyen bir peruk hazırladı. Kaya, peruğu annesi Pervin Yeşil ile birlikte Cumhuriyet Mahallesi'ndeki iş yerine gelen Simay'a hediye etmişti. Bütün Torbalı’yı duygulandıran bu olay üzerine usta köşe yazarı Mehmet Karabel bu konuyu ele alan bir köşe yazısı yazdı.

İşte Karabel’in duygulandıran o yazısı;

O peruk hayata hediye!

Minicik badem gözleri…

Gümüş ışığı kadar parlaktı…

Zaten adını da…

Gümüş gibi ışıltılı anlamına gelen…

“Simay”dan almıştı…

Öyle güzel bakıyordu ki, sevenlerine…

Henüz beş yaşındaydı…

Mahallenin sevgilisiydi…

İzmir Torbalı’da yaşayan…

Pervin-Veysi çiftinin iki kızından büyük olanıydı…

Neşeliydi…

Dünyalar güzeliydi…

Pek bi’sevimliydi…

Ne olduysa iki ay önce oldu…

Simay’cık…

Olur olmaz zamanlarda kusmaya başladı…

Çok halsiz olduğu her halinden belliydi…

Apar topar İzmir’e götürdüler sevimli yavruyu…

Behçet Uz Çocuk Hastanesi’nde…

Simay’a…

Lösemi teşhisi koyduklarında…

Ailenin dünyası karardı…

Simay’a kemoterapi uygulanmaya başladı…

Tedavi sürerken…

Simay’ın saçları dökülmeye başladı…

O parmak kadar yavru…

Öylesine üzüldü ki, saçlarının dökülmesine…

Aynalara küstü…

Kendi görüntüsüne…

Göz ucuyla bile bakamaz oldu…

Bu süreç anne/babanın kalplerinde…

Çaresizlik fırtınası yaratıyordu…

Derken…

Torbalılı kuaför Kenan Kaya ulaştı, Simay’ın ailesine…

Lösemi’nin pençesindeki yavruları…

Canından çok seven bir esnaftı…

Miniklerin saçları dökülmüş hallerine dayanamadığı için…

Mutlu olsunlar diye…

Onlara elleriyle gerçek saçtan peruk hazırlayıp, hediye ediyordu…

Kaya Ailesi’ne sordu:

“Simay’a bir peruk yapıp sevindirmek istiyorum… İzin verir misiniz?”

İzin ne demek!

Genç anne-baba, ne diyeceğini şaşırdı…

Çek sevindiler…

Peruk tamamlandığında herkes heyecanlıydı…

Acaba?

Simay’cık, peruklu görüntüsüne diyecekti?

Kuaför Kenan Kaya, çok hünerliydi…

O kadar ki…

Peruğu taktıktan sonra…

Simay’ın gözleri mutlulukla parlamaya başladı…

Sanki…

Hastalığın getirdiği sıkıntılardan kurtulmuş gibiydi…

*

Simay’ın yeniden gülmeye başlayan gözlerinde…

Mutluluk perileri dans ediyordu adeta…

35 yıllık kuaför Kenan Kaya…

Elleriyle peruğu yerleştirdi Simay’ın başına…

İşte, o anda…

Adeta dünyası değişti sevimli yavrunun…

Annesi mutluluk gözyaşlarını O’ndan saklamaya çalışırken…

Simay’cık hala…

Aynadaki harika görüntüsüne bakıyordu…

Çocukları mutlu etmek ne kadar da kolaydı…

*

Yılların kuaförü…

Kanser hastaları için peruk hazırlamaktan…

Büyük mutluluk duyuyordu…

Çünkü…

Kanser tedavisinde hastalar çok yıpranıyordu…

Psikolojileri bozuluyordu…

O süreçte onlara en büyük destek…

Morallerini düzeltmekten geçiyordu…

Sadece bir peruk yapıp hediye etmek bile…

Yüzlerinin gülmesine neden oluyordu…

Bundan daha mutluluk olabilir miydi?

*

Merak ettiniz di’mi?

Simay’ın son durumu nedir, diye…

Annesi Pervin Yeşil çok mutlu…

Simay için…

“Bugün iyi, yarınlarda daha iyi olacak…” diyor ve ekliyor:

“Tedavi bittikten sonra saçları çıkana kadar peruğumuzu takacağız... Artık tedavimize gönül rahatlığıyla devam ediyoruz…”

Bitiriyoruz…

Bu fani dünyada belki de en az yaptığımız şey şu:

“İyilik yap, iyilik bul…”

Yazar Vedat Delek, aynı adlı kitabında…

Belki de…

Hepimizin gönlünden geçenleri şöyle dile getiriyor:

“Bazen hayat üstüne gelir ya... Nefes alamazsın, daralırsın, çıkış noktası bulmazsın… İşte orası senin kırılma noktandır... Oraya dikkat et... Orada değişim vardır... Orada hayat vardır... Orada çare vardır... Orada sen varsındır… Hiç bir şey olduğunu unutma... Çok şeyin de sende olduğunu unutma… Hayat mı; ne sen bilirsin, ne ben... İşte sır orada... Ben ne yapmalıyım mı diyorsun? Sadece iyilik yap, iyilik bul…”

İyilik yapmaktan vazgeçmeyelim…

Nokta…

Hamiş: “Kuşadası DHA muhabiri Eşber Okayer’in haberinden esinlenerek… Teşekkürlerimle…”

Sonsöz: “Her an iyilik tohumu ekmeye gayret et; eğer ekmezsen hiçbir şey biçemezsin… / Hz. Mevlana…”