Geçtiğimiz ay takvim yaprakları Mart 15’i gösterirken bir köşe yazısı yazmıştım. Yazmış olduğum yazının başlığı ise “birileri Menemen hesabı yapıyor” idi. Bu köşe yazımdan sonra bir iki AK Partili arkadaşım, “ İnsanları zan altında bırakma. Yaratmak istediğin algı hiç hoş değil. Şakası bile kötü dedi” ve selamı sabahı kesti. Bu kişi dün itibariyle beni aradı: ‘Söylediklerim için özür dilerim. Hakkını helal et aziz mübarek gün’ dedi.

İsmail Uygur hasta yatağında istirahat ederken, ölmesini bekleyen ve bunun üzerinden hesap yapanlar vardı. Siyaset yapıyoruz ve siyaseti yaparken şu süslü kelimeleri konuşuyoruz.

Siyaset insana hizmet etme yarışıdır. Doğru dedim değil mi?

İnsana hizmet etme arzusuyla mücadele edeceğiz diye hasta yatağında yatan Uygur’un vefat etmesi isteyenler vardı ki siyaset kulisleri hareketlendi.

Şimdi biz insanoğluyuz ve insanlığa hizmet arzusu içindeyiz öyle mi?

Tekrar hatırlatalım..!

 “Siyaset insana hizmet etme yarışıdır.”

Bu yarışta olmak isteyenler, bir daha düşünün.

Özellikle “Birilerinin mutsuzluğu üzerine mutluluk planları yapılmaz” diyenler…

Siyaset matematik hesabıdır, ayak oyunudur, her neyse odur ama kesinlikle bu değildir.

AK Parti tabanında ‘Fabrika ayarlarına dönmeliyiz’ diyenler var. Ne kadar haklılar. Eğer ki fabrika ayarlarına dönse, 2004 yılında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina vefat ettiğinde aday çıkarmadığı gibi yine aday çıkarmazdı.

Menemen iştahınızı kabarttı, yanına canınız Fransız tostu yerine Torbalı reçeli çekti ve hesaba daldınız. Torbalı, reçeli ile değil Arslanlar biberiyle, çok kişinin bilmediği çöp şişi meşhurdur. Bu da ağzınızı yakar bundan böyle yoğurdu üfleyerek yersiniz.

Burası Torbalı burada yolsuzluk yok, yargı yolu kapalı.

Yargı yolunu zaten seçimin ilk günleri denediniz. İsmail Uygur beraat etti, su molası verdiniz. Ne zaman evi yandı, sağlık sorunları yaşadı, siz kaldığınız yerden devam ettiniz.

İşte bu yüzden bu sefer erken organize oldunuz.

“Başkalarının mutsuzluğu üzerine mutluluk kurulmaz” diyen sizde ne değişti, dünyaya bakışınız mı? Hayattan beklentiniz mi? Ya da adını koyamadığım ne değişti ki siz bu kadar değiştiniz?

Bu değişimin adı nedir çok merak ediyorum. Hem de çok..!

Bu süreçte birkaç meclis üyesinin canını sıktınız. Size en güzel cevabı ise duruşuyla ve tavrıyla İlker Yıldız verdi.

‘Adayım’ dedi.

İlker Yıldız aslında şu mesajı verdi: ‘Ben benimle yola çıkanlara asla yanlış yapmam. Beni zayıf halka görenlere ise aday olarak mesajımı verdim’ demiştir.

Nokta dedikleri bu olsa gerek.

Siyaset bir matematik hesabıysa ben Sayın Devlet Bahçeli gibi yapamam bu hesabı. Neticede Akademisyen veya matematik profesör değilim.

Ama şu tezi savunuyorum.

18 kişi üzerinden yapmış olduğunuz hesap 50 bin oy veren kişiyi, 200 bin nüfuslu Torbalı’yı ilgilendiriyor. Sizin gururunuz için kendi onurundan mı vazgeçecekler, bu kadar mı?

Kaç kere çarptınız ne kadar böldünüz bilmem ama kalbini kırdığınız 18 kişinin onurunu çok kırdınız. Hesap makinası ile toplanmaz bu kalp.

18 meclis üyesi basacak en son eşittir (=) tuşuna.

Eldeki kuşun, dalda ki kuştan iyi olduğunu öğretecek sizlere.

18 kişinin size vereceği derse çok iyi çalışın, hayatınız boyunca karşınıza çıkacak.

Yarın kim milyoner olmak ister yarışmasında çıkarsa şaşırmayın.

Araçların plakasında gördüğünüzde bile aklınıza gelecek. Allahtan Çankırı uzak yoksa içinize ayrı bir dert oturacak.

Bu İsmail Uygur’un hatırasıdır. Seversiniz sevmezsiniz ama saygı duymak zorundasınız. Menemen de çekildiğiniz hatıra fotoğrafını burada çekilemeyeceksiniz.

Onuruyla alay ettiğiniz o 18 kişi size Torbalı Hatırası resmini çektirmeyecek.

Madem meclisin sonunda çekilecek fotoğraf tarihe geçecek buradan tavsiyemdir. Hatıra fotoğrafı İsmail Uygur’un mezarı başında çekilmelidir.

Aynı gün içerisinde iki köşe yazısı yazılmaz, meclisin ardından bir köşe yazısı daha yazacağım.

Bu köşe yazımdan sonra naçizane tavsiyem arabam arızalı sanayide, demem o ki lastiklerini keseceğiniz arabam yok, motosiklete biniyorum. Motosiklet lastiği ile idare edin.

Not: Şarkılarda, şarkılarla yaşamak iyidir, hüznünüzü alır mutluluğunuza ortak olur sizi motive eder ve hayata tutunmanızı sağlar. Bir şarkı ile mesaj vermek gerekirse Şarkıcı İzel’den “Biz el ele gönül gönüle hep beraberiz” şarkısını dinlemenizi ve 18 meclis üyesinin duruşunu görmeye davet ediyorum.

DİP NOT: Bu seçimi CHP’nin elinden almak için buraya gelecek kişilere naçizane bir tavsiyem var. Gelmeden önce aynanın karşısına geçin, bir prova yapın. Hakkınız olmayan bir şeye sahip olmak istiyor olacaksınız. Aynanın karşısında bir prova yapın, hele bir bakın içinize ve bedeninize sığıyor mu?

Çünkü bu davranış her bedene sığmaz. Biraz geniş olmaz lazım..!

‘O genişlik bizde var yıllardır içimizde tutamadığımız bir konuydu’ derseniz, sizi bekliyor olan 18 kişi burada hazır ve nazır.

Şimdi kalın sağlıcakla.

Devamı seçimden sonra…