Yeni yıl itibariyle elektrikte uygulanmaya başlayan kademeli tarife engelli ailelerini kara kara düşündürüyor. Çocuğunun cihaza bağlı olarak hayatta kaldığını ifade eden ebeveynler uygulamanın en büyük engelleri olduğunu söylüyor. 10 Aralık 2018 tarihinde Torbalı Devlet Hastanesi’nde oksijen yerine azot verilmesi sonucu beyin felci geçiren ve yüzde 100 engelli raporu alan Ege Avcı’nın annesi İpek Yeşilçam bu ebeveynlerden sadece birisi. Çocuğunun solunum cihazına bağlı olarak yaşadığını ifade eden Yeşilçam, uygulanmaya başlayan tarife durumlarının daha da zorlaşmaya başlayacağını ifade etti.


“MAĞDURİYETİMİZ ZULME DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR”
 

150 kilovatsaat sınırının buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon ve aydınlanma için kullanılan elektrikle kolayca aşılabildiğini ifade eden Yeşilçam, “Bu sınır aşıldığında elektrik faturası katlanmaya başlıyor. Bu uygulamayla bizim gibi ailelerin önüne iki seçenek koyuyorlar ya evde hiçbir elektrikli cihaz kullanmayacağız ya da tasarruf için çocuğumun solunum cihazını belirli aralıklarla çalıştıracağız. Mecburiyetimiz mağduriyete dönüştürülüyor, mağduriyetimiz de zulme dönüştürülüyor.  Geçen ay 389 lira fatura ödedim. Geçen gün de 437 lira elektrik faturası ödedim. Bu da demek oluyor ki kademeli tarifede benim ödeyeceğim fatura 800 lirayı bulacak. Ege’nin bakımı için 1797 lira bakım maaşı alıyordum son zamlarla 2200 lirayı bulacak bu rakam. Bunun 800 lirasını doğrudan elektriğe ödedikten sonra çocuğumun bakımı için elime kalan paranın yetmesi mümkün değil.” ifadelerini kullandı.
 

“KAÇ TANE DAHA İNSANIN CANIYLA BEDEL ÖDEMESİ GEREKİYOR?”
 

Çocuğunun Ağustos ayından beri cihaz kullanmak durumunda olduğunu ifade eden Yeşilçam, cihazı kullanmaya başladıklarından bu yana elektrik faturalarının yaklaşık 3 katına çıktığının altını çizerek, “Engelli yakınları olarak engelli yakınlarımızı yaşatmak için yemeğimizden, suyumuzdan kesmek zorundaydık zaten. Yeni uygulamayla birlikte bu bir zulme dönüşecek. Şimdiye kadar bir şekilde bir mücadele yürüttük, bundan sonra da yürütmeye devam edeceğiz elbette ki. Ama bizim sesimizi duyurmaya ihtiyacımız var. Ben bu durumda olan tek anne değilim, bu ülkede benim durumumda hatta benden kötü durumda olan sayısız insan var. Çok yakın bir zamanda ülkemizde elektrikleri kesildiği için solunum cihazını çalıştıramayan bir insan yaşamını yitirdi. Kaç tane daha insanın mağdur olması gerekiyor, kaç tane daha insanın canıyla bedel ödemesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.


“EN ZORLU MÜCADELEMİZ PSİKOLOJİK MÜCADELE”
 

Tek başına bir engelli çocuğunun yanı sıra bir de okula giden bir çocuğu için mücadele verdiğini ifade eden Yeşilçam, “Yıllardır bir başıma bir mücadele veriyorum çocuklarım için. Eş, dost, akraba elbette ki yanımda duruyor elbette ki güç veriyor, hepsi sağ olsun ama akşam çökünce bir başına kalıyorsun. Bu psikolojik mücadele yürüttüğümüz en zorlu mücadele aslında. Bunun yanında bir de zorlu ekonomik mücadeleler veren aileler var. Devletin bunları düşünmesini bekliyoruz ama görünüşe bakıldığında beklentilerimizin boşa olduğunu tüm çıplaklığıyla görüyoruz.” dedi.