İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu 3 sanık, taraf avukatları, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ve maktullerin yakınları katıldı. 

Tutuklu sanık M.S.Ç. hakkındaki suçlamaları reddederek cinayetleri işleyen ve cezaevinde intihar eden Enver Yıldız ve yakını olan diğer sanık S.C.D'nin olaydan önce evinde kaldığını ve Yıldız'ın İzmir'e alacağı olduğu için geldiklerini söylediğini savundu. 

Sanık olay günü Torbalı'da cinayet olduğu haberlerinin geçtiğini belirterek, "Enver'i geçmişte tanımıyorum. Silah ve baskı altında yardımcı oldum. Polis evime gelince odada olduğunu söyledim. Polisler etkisiz hale getirdi." dedi. 

M.S.Ç. mahkeme başkanının "Diğer sanık Ö.K. senin ondan sürekli silah istediğini söylüyor." ifadesi ile olay yaşanmadan önce banka hesap hareketlerinde hareketlilik olduğu iddiasını ise reddetti. 

Tutuklu sanık S.C.D. cinayetleri işleyen Enver Yıldız'ın kendisine "İl dışına çıkalım mı, paraya ihtiyacım var, kuyumcu soyalım mı?" dediğini ileri sürerek, "Bu sebeple Enver'in ayarladığı silah ve araçla İzmir'e gittik. Yolda kontrolde silah yakalandı. M.S.Ç'den silah talep ettik. Enver 'Market, ev gibi yerleri soyacağım' dediği için uzaklaştım. Ölen kişileri tanımıyoruz. Bağlantımız yoktur. Birilerinin yönlendirmesi, para teklif etmesi söz konusu değildir."diye konuştu. 

Mahkeme başkanının "Olay öncesinde tespit edilen evler oldu mu?" sorusuna ise sanık S.C.D, "Enver uyuşturucu etkisi altındaydı. Keşif gibi değerlendirilmiş. Gezerken sarhoş olduğu için bazı evlere giriyordu, müdahale ediyordum." yanıtını verdi. 

Mahkeme başkanının "Sıkıntılı bir iş var, yapıldığında para verilecek bu hiç mi söylenmedi?" sorusu üzerine sanık, "Bu iddialar gerçeği yansıtmıyor." dedi.

Mağdur tarafın avukatı ise sanıkların savunmalarının samimi olmadığını savunarak, "Tüm Torbalı'yı gezdik diyor ama maktullerinin evinin olduğu sokakta 1'den çok kez görülmüşler." dedi. 

Hakimin "Neden cadde veya kuyumcuların olduğu yerde keşif yapmadınız?" sorusuna ise sanık S.C.D. "Uyuşturucu hap alan kişi herhalde sürekli yürümek istiyor." karşılığını verdi.

Sanık Ö.K. de hakkındaki silah temin ettiği iddiasını reddederek, "Suçsuz yere cezaevindeyim. Kesinlikle kabul etmiyorum." dedi. 

Öldürülen İlçe Sağlık Müdürünün eşi Vildan Park ise olay gününü anlatarak eşi ile evde bulundukları sırada kapının çaldığını, eşinin açtığını ve gelen kişinin eşine silah dayadığını ve çok kez "Öleceksin" dediğini belirtti. 

Gelen kişinin eşini vurduğunu ve sonra kendisine altın ve paraların yerini sorduğunu anlatan Park, "Çantam yakınlardaydı. Çantamdan parayı aldı. O sırada evin panik butonuna bastım. Gelen kişi alarmı durdurmak için dışarı çıkınca kapıyı kapattım ve kilitledim. Sanıklardan şikayetçiyim." dedi. 

Mahkeme başkanının "Eşiniz neden öldürülmüş olabilir? Dosyada bir sebep arıyoruz. Sizinle paylaştığı bir şey var mı? sorusuna Park, "İlçe sağlık müdürü olduğu için çok yönlü çalışıyordu. Bana anlattığı bir sıkıntısı yoktu. Evimiz 3 katlı ama aynı nitelikte çevrede 13 ev var." dedi. 

Öldürülen Hatice Gülcemal'in eşi doktor Harun Gülcemal ise cinayetlerin yaşandığı evlerin arasında "800 metre olduğunu" belirterek öldürülen sağlık müdürünü tanımadığını söyledi. 

Olay günü oğlunu almak için arabaya bindiğini ve sağ kapının açılarak kendisine silah tutulduğunu belirterek şunları söyledi:

"Dediklerimi yaparsan bir şey olmaz. Beni ciddiye al, cüzdanı boşalt, dedi. Sonra 'Bu yetmez, eve gidip ziynetleri alacağız.' dedi. Silah dayadı, eve gittik. Eşim ve kayınvalideme 'Ziynet eşyalarınızı çıkarın.' dedi. Çantaları boşalttılar. Maddenin etkisi altında olduğu belliydi. Soğuk havada bile terliyordu. Çantalardan bir şey çıkmadı. Kayınvalideme tutarak tetik düşürdü. Sonra eşimi vurdu. Kafama dayadı 'O geberdi, bir şey yapamazsın, bulacaksın ziynetleri.' dedi. Yeni taşındığımız için değerli eşyaların yerini bilmiyordum. 'Vuracaksan vur ya da bankamatikten para çekeceğiz.' dedim. Bankamatiğe gittik. Parayı çektim ve verdim. Katilin ifadelerine bakılırsa azmettirici var. Olayın olduğu evde önceden başka doktor oturuyormuş. Benden önce oturan kişi için gelmiş olabilir diye düşündük. Düşmanım yok."

Mahkeme heyeti dinlenmeyen tanıkların dinlenilmesine, olayın yaşandığı evde olay tarihinden önce kimin oturduğunun tespitinin istenmesine ve tutuklu sanıklardan 1'inin tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi. 

Olayın geçmişi
Torbalı İlçe Sağlık Müdürü Mehmet Park (53), 29 Aralık 2019 akşamı İzmir Ertuğrul Mahallesi'ndeki evine gelen maskeli şüpheli tarafından silahla öldürülmüştü.

Bu olaydan kısa süre sonra genel cerrahi uzmanı olarak görev yapan Harun Gülcemal'in eşi Hatice Gülcemal de Park'ın evine 600 metre mesafedeki evinde silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti.

Zanlı Enver Yıldız, bir polisin silahla yaralandığı operasyon sonrasında yaralı olarak yakalanmış, Torbalı Adliyesinde çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanmıştı.

Yıldız olaydan 2 hafta sonra cezaevinde intihar etmişti. Cinayetlerle ilgisi olduğu iddia edilen 3 kişi hakkında dava açılmıştı.