Cumhuriyet Halk Partisi Torbalı İlçe Gençlik kolları son zamanlarda artan kadın cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Parti binası önünde düzenlenen açıklamaya Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir ve CHP İlçe Başkanı Şengül Babacan da katıldı. Basın açıklamasının açılış konuşmasını CHP Torbalı İlçe Gençlik Kolları Başkanı Hamit Bağcı yaparak, “Değerli misafirler, değerli basın mensupları, kadın cinayetleri ile ilgili basın açıklamamıza hepiniz hoş geldiniz. Ben bu açıklamayı bir kadın yöneticimin yapmasını istiyorum, çünkü şiddetin öznesi kadınlar savunanlar da kadınlar olmalı, bizimde onların her zaman arkasında olduğumuzu ve asla yalnız yürümeyeceklerini bilmelerini isterim! Basın açıklamamızı gençlik kolları ilçe sekreterimiz Aysel Duman yapacaktır.” İfadelerini kullandı.

Bağcı’nın mikrofona davet ettiği İlçe Sekreteri Aysel Duman ise, “Saygıdeğer Vatandaşlar, Değerli Basın Mensupları. Bugün burada toplandık çünkü, kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet artık dayanılmaz bir boyuta ulaştı. Yaşam hakkı ellerinden alınan kadınların isimleri birer birer hafızalarımıza kazınıyor. Bu kadınların isimleri değişik, yaşları farklı, hikayeleri apayrı ama ortak bir noktaları var: Eril şiddet onları hayattan kopardı. Kadına yönelik şiddetin uluslararası düzeydeki en önemli dayanağı olan İstanbul Sözleşmesi, 20 Aralık 1993'te Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmişti. Türkiye ise bu sözleşmeyi ilk imzalayan ülke olarak öncü rol üstlenmişti. Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2021 yılında aldığı kararla Türkiye, bu sözleşmeden çekildi ve o tarihten bu yana kadına yönelik şiddet durdurulamaz bir artış gösterdi. Hayatları çalınan kadınlar, bu süreçte savunmasız kaldı. Sözleşmeden çekilmek, kadınların yaşam hakkını hiçe saymak değil de nedir?  Bu meselede yalnızca yasal boşluklar değil, aynı zamanda mevcut iktidarın ilgisizliği de büyük rol oynamaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak defalarca kez kadın cinayetlerinin araştırılmasına yönelik önergeler sunduk. Ancak bu önergeler AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi. Hatta milletvekilimiz Sezgin Tanrıkulu’nun Narin Güran çocuk cinayetiyle ilgili sunduğu araştırma önergesi bile reddedildi. Bu da iktidarın kadınların ve çocukların yaşam hakkını savunmaktan ne kadar uzak olduğunu gösteriyor. Artık her birimizin net talepleri var: 6284 sayılı kanunun etkin bir şekilde uygulanması, faillerin “iyi hal” indirimi almadan cezalandırılması ve İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe konması gerekmektedir. Kadınların şiddet gördüğünde başvurabileceği güvenli barınma yerleri olmalı, yasal, maddi ve manevi destek sağlanmalıdır. Kadınların  ve çocukların yaşam hakkı yalnızca kadınların ve çocukların değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğudur. Bir kadının, bir çocuğun yaşamı hepimizin yaşamıdır. Unutmayalım ki “Bir kadın ve bir çocuk için her şey, herkes için her şeydir.” Artık susmayacağız. Artık haykıracağız. Gözümüzün önünde hayatları çalınan kız kardeşlerimizin, çocuklarımızın ve annelerimizin sesi olacağız. Kadına yönelik şiddet son bulana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. CHP Torbalı Gençlik Kolları olarak kadın cinayetlerine karşı kararlı duruşumuzdan asla taviz vermeyeceğiz. Susmak, suça ortak olmaktır. Biz susmuyoruz, isyan ediyoruz! Kadınlar ve çocuklar için adalet sağlanana kadar mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Çünkü kadın cinayetlerine karşı durmak, herkesin görevidir.

Vatandaş ilaç bulamıyor Vatandaş ilaç bulamıyor

Pınar Gültekin, Emine Bulut, Rabia Naz Vatan, Ayşenur Halil, Özgecan Aslan, Pınar Gültekin, Şule Çet, Güleda Cankel,  İkbal Uzuner , Narin Güran, Gülistan Doku, Esra Hankulu  gibi Bu kadınların isimleri asla unutulmayacak. Onlar için, adaletin sağlanması adına mücadelemize devam edeceğiz!

Muhabir: Sefa Yıldırım