Çocuğu olan herkesi ilgilendiren en önemli konudur, çocukların eğitimi. Ülkenin durumu malum belli atalarımızın çoğunluğu okuyamadı. İhtilaller ve darbeler neticesinde okuyan bir memur veya devlet memurunun karşısında yıllarca el pençe divan duruldu.
Bunun ezikliğini yaşayan Anadolu insanı ceketimi satarım çocuğumu okuturum mantığıyla çalışıp didindi.
Bunu fırsat bilen siyasetçi ise her ili geçtim her ilçeye bir üniversite vaadiyle sömürdü sandıklardaki oyu.
Sonuç ortada ara eleman yok ama üniversite mezunu işsiz çok.
Ne mühendisler ne işler yapıyor veya vasıfsız iş arıyor.
Eğitim adı altında sömürüldü kimileri. Şimdilerde de eğitim adı altında devletin okullarında ticaret olmuyor mu?
Hafta sonu seviye sınavı adı altında para karşılığında kurs ve sınavlar oluyor.
Ekstra yani hafta sonu olunca kanunda boşluk var, devletin okulunda parayla kurs...!
Nasıl düzen ama, tezgah ve tertibat harika…
Neticede ülkenin okumuş adamları, eğitimci öğretmenleri yolu bulmuş, Sülün Osman’ın bile aklına gelmez.
Neler var neler. Maydonozlu köfteler…!
Çocuk ilkokul 4’e gidiyor, ailenin durumu iyi, öğretmen yemi takıyor oltayı atıyor. Sizin çocukta ayrı bir yetenek var, bizim sınıflar kalabalıktı çok ilgilenemedik. Özel okula gönderin çocuk heba olmasın, ben gerekli alt yapıyı yaptım sonuçları iyi olacak.
Haydala, bunu sınıf öğretmeninden duyan cahil anne baba gözleri dolar ve ağlamaklı olur ve eve dönerler.
Hanım der baba ya da anne açar konuyu bey “Ne yapacağız” kısalım mı biraz çocuğumuzun geleceği için..!
Bunun eğitimdeki adını bilmem ama ticaretteki adı öğrenci satmak, ticaret, komisyon her ne derseniz deyin.
Bunun yanı sıra öğretmen dışarda dershane açıyor, nasılsa komisyoncu meslektaşları var. Çark nasıl işliyor belli değil. Herkes tam gaz yolunda..!
Dershane açacak durumu yok potansiyeli varsa hissedar oluyor.
İlkokulda başlayan komisyon, üniversite tercihine kadar devam ediyor. Yani bir kuzudan 3/5 post çıkarıyorlar. Sonra tabi ki eğitim değil ticaret olduğu için çocuğun posasını çıkarıp aileyle kaderine bırakıyorlar.
Özel ders verenlerde var, buna lafımız yok.
Tüm bu dediklerim eğitim sektöründe var, sektör diyorum özür diliyorum. Eğitim kurumları demek isterim.
Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum diyebileceğimiz öğretmenlerimizde var, onlara da saygı ve hürmetlerimi sunarım.
Uzun zamandır bu konuyla ilgili dosyayı açmak için zaman kolladım. Cafer Tosun’un gideceğini bildiğim için yeni Milli Eğitim Müdürü Kadir Kadıoğlu’nun görevine başlamasını bekledim.
Kendisiyle bu konuları konuştuk. Kanun neyse onu yapacağız, ilçede bunun gibi sıkıntılar varmış üstesinden gelmek için ne gerekiyorsa yapacağını söyledi.
Hobi bahçelerinde ki duruşumuz ne ise eğitim sektöründe de aynı duruşu sergileyeceğiz. Bizim bu memlekete sözümüz var. Kimse kusura bakmasın bizlerde memlekete böyle hizmet edebiliyoruz. Haberi bin TL’ye yazıp 10 bin TL’ye silemiyoruz.