İLÇENİN kırsal mahalleleri kayrak taşından ve kerpiçten yapılan eski evleriyle biliniyor. Zamanın yıpratıcı gücüne ayak direyen eski evler, yıkılarak yerine yenileri yapılıyor. Yeni yapılan tuğladan ve betondan yapılar ya da prefabrik evler, köylerin dokusunu değiştiriyor. Modern nitelikteki evler, içinde yaşayanlara konfor getirirken diğer yandan köylerin özünü ve tarihi dokusunu yok olmakla karşı karşıya bırakıyor. “TAŞ EV YAPMASI ZORDUR” Kırsal mahallelerde yaşayan vatandaşlar, “İzmir’den ya da başka yerden gelerek köyümüzden arazi alan insanlar, kendisine yeni ev yapıp emekliliğini burada yaşamak istiyor. Taş ev yapması oldukça zordur ve bu dönemde biraz daha maliyetli oluyor. Dolayısıyla kimisi evini tuğladan yapıyor ya da prefabrik hazır evleri arazisine konduruyor” dedi. “GÖRÜNTÜSÜ DEĞİŞİYOR” Yeni evlerin yapılmasıyla köylerin eski görüntüsünden uzaklaştığını belirten köylüler, “Tabi bu yeni evlerin yapılmasıyla birlikte zamanla köylerimiz eski görüntüsünden giderek uzaklaşıyor. Bunu kimse engelleyemez. Sit alanı ilan edilirse eski dokunun korunması mümkün olur ama sit alanı olduğu zamanda insanlar evinin çatısını yenilemek için günlerce hatta haftalarca izin beklemek zorunda. Üstelik denetimlerinde de son derece katı davranılıyor. O yüzden kimse yaşadığı yerin sit alanına çevrilmesi taraftarı değil. Bizler yaşadığımız yerin dokusunun değişmesini elbette istemeyiz. Aslında bunun için bir çözüm yolu bulunmalı. Çünkü böyle yerler azaldıkça değeri artacak ve kayrak, kerpiçten yapılan evler ise tarihi değeri olan evler” şeklinde konuştu.