Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Torbalı ve Menderes ilçelerinin sınırında açılması planlanan ocakla ile ilgili kararını verdi. Bakanlık Özbey Mahallesi sınırındaki ormanlık alanda açılması hedeflenen mermer ocağının ÇED sürecini iptal ettiğini duyurdu. Mermer ocağı için yapılan ilk başvuru ÇED alanının içinde 1. derece doğal SİT bulunmasından dolayı geri çevrilmişti. Bunun üzerine 33,88 hektarlık ÇED alanı 32,06'ya çekti ve ‘Uyuzdere Vadisinde Yer Alan 3 Nolu Mağaranın Belirtildiği 1. Derece Doğal Sit Alanı’ ile arasında 20 metrelik bir tampon bölge bıraktı. Ancak bu hamle de yeterli gelmedi, Bakanlık projenin ÇED sürecini bir kez daha sonlandırdı. İzmir I Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu'nun 10 Şubat 2021 tarih kararında: "İzmir ili, Özbey Mahallesi sınırlarında kalan İR:9821 nolu Şemsi Nur YÖRÜK'e ait ruhsat sahası sınırları içerisinde "9821 Nolu Mermer Ocağı Kapasite Artırımı" projesinin 1. Derece Doğal Sit Alanı sınırları içerisinde yapılmasının 728 sayılı İlke Kararı kapsamında uygun olmadığına (OLUMSUZ), projenin doğal sit alanı sınırları dışında kalan kısmının ilgili Kurumlar tarafından değerlendirilmesine oy birliği ile karar verilmiştir." ifadeleri yer almıştı.

Jandarma Genel Komutanından Eylül’e övgü Jandarma Genel Komutanından Eylül’e övgü

METROPOLİS ANTİK KENTİ İLE BAĞLANTILI
İzmir’in Torbalı lçesi sınırlarındaki Yeniköy ve Özbey mahalleleri arasında kurulu bulunan Metropolis Antik Kenti ile Uyuzdere Vadisi’ndeki mağaralar arasında bağlantı bulunuyor. Bu mağaralardan bazıları Metropolis Antik Kent’i zamanında ‘Ana Tanrıça’ya (daha bilinen adıyla Kybele) tapınma merkezi olarak kullanılıyordu. Metroplolis Kazı Araştırmaları’nın resmi internet sayfasında Uyuzdere Vadisi’ndeki mağaralarla ilgili “Antik Gallesion (Alaman) Dağı, Uyuzdere Mevkiinde yer alan ve Ana Tanrıça ile bağlantılı olduğu anlaşılan kült mağaraları ile kent yazıtlarında görülen “Meter Gallesion, Gallesion Dağı Tanrıçası” ifadelerine dayanarak "Metropolis" adının "Ana Tanrıça Kenti" anlamına geldiği kabul edilmekte. Nitekim kent ve kült mağaralarındaki araştırmalarda ortaya çıkarılan çok sayıdaki Ana Tanrıça’ya adanmış terracotta (pişmiş toprak) figürin buluntuları bu savı desteklemektedir.” ifadeleri yer alıyor. Mağaralar Hellenistlik Dönem ile Roma Dönemi’nde aktif olarak kullanılmış.