Göbeklitepe, Çatalhöyük, Efes… Anadolu toprakları sayısız antik şehri bağrında barındırıyor ama tarihi çok eskilere uzanan fakat çok az bilinenler de var; tıpkı İzmir’deki Metropolis gibi… MÖ 3. asırda kurulan antik şehir, üzerini zeytinlikler kaplamışken 1989 yılında Prof. Dr. Recep Meriç tarafından toprak üstüne çıkarıldı. Metropolis’te yaklaşık 15 yıldır Sabancı Vakfının desteğiyle gerçekleştirilen kazılar yeni keşiflere gebe... Efes’in hemen yanında âdeta “Butik antik şehir” mahiyetinde olan Metropolis; sizi hem Helenistik devrin sadeliğine hem de Roma’nın ihtişamlı günlerine doğru bir seyahate çıkarıyor. Özellikle şehirde yer alan hamam oldukça dikkate değer. İnce bir mühendisliğin olduğu mekânda kül izleri bile hâlâ görülebiliyor. Bütün bunlar insanoğlunun çok öncelerden beri ciddi mühendislik faaliyeti yapabildiğini göstererek devamlı yükselen tarih anlayışına darbe vuruyor. ARES BİNASI NEREDE? Metropolis’te yüzde 10’u tamamlanan kazıları anlatan kazı başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek, Torbalı Ovası’nın getirdiği zenginlikle, Metropolis’in her zaman rağbet görmüş bir şehir olduğunu söylüyor. Prof. Dr. Aybek “Efes’te ticaret, liman karmaşası ve canlılık varken burada sükûnet mevcutmuş. Şehirde ne kadar ihtiyaç varsa o kadar yapı inşa edilmiş” diyor. İnsanların şehir dokusu içerisinde dolaşabilmesi için yeni mekânlar ortaya çıkarmaya çalıştıklarını kaydeden Aybek büyük hedeflerini ise şöyle açıklıyor: Burada “Ares” isimli mitolojik efsane adına inşa edilmiş bir yapı olduğu tahmin ediliyor. Sikkelerde ve yazılarda “Ares”in ismi geçiyor ama onun tapınağının yeri ve hâlâ toprak altında olup olmadığı bilinmiyor. Onu bulmak büyük bir keşif olacak.